• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.29)
lost highway - david lynch
los angeles’da yaşayan ve bir gece kulübünde caz saksafon çalan fred madison(bill pullman ) adlı bir adamın başından geçen garip olaylarla başlıyor.karısı renee’nin(patricia arquette ) kendisini aldattığı paranoyasıyla yaşayan madison, evinin dışarıdan kamerayla çekilmiş görüntülerinin yer aldığı bir kaset alır. ardından bu sefer evin içininin çekildiği bir kaset daha alan madison, daha sonra karısıyla yatak odasındaki görüntülerinin yer aldığı üçünücü bir kaset daha alır. bu sırada karısının, daha önce hiç tanımadığı bir arkadaşının partisine katılan madison, burada kendisini tanıdığını ve şu anda evinde olduğunu söyleyen garip bir adamla(robert blake) tanışır. ertesi gün karısının evde ölü olarak bulunması üzerine zanlı durumuna düşen madison, aleyhine olan deliller üzerine, karısını öldüren kıskanç koca suçlamasıyla hapse atılır. karısının öldürülmesine dair hiçbir şey hatırlamayan madison, gelişen olaylar karşısında ne yapacağını bilemez. işte tam bu sırada dört duvar arasında tıkılıp kalan madison, bir anda ortadan kaybolur ve yerine pete dayton(balthazar getty) adlı genç bir adam geçer. dayton, arabasının bakımını sadece kendisine yaptıran bir gangsterin alice adlı sevgilisine aşık olan bir genç bir oto tamircisidir. alice ile birlikte gangsterlerin elinden kaçmaya çalışan dayton, sevgilisinin, kirli geçmişinden kurtulması için, alice’i fahişe olmaya iten adamı öldürmeye karar verir.


  1. david lynch'in kult filmi. bu film hakkinda saatlerce konusabilirim. sonuc olarak varacagim nokta hicbir sey anlamadigim olacaktir.
  2. yönetmeni bilmeden izleseydim hiç şüphesiz david lynch filmi diyeceğim bir filmdi. sevgili david'in de dediği gibi film her zaman bir şey anlatmak zorunda değildir. sinema insanı insana falan filan sanatı değildir. bir deli adam, öyle böyle olmayan çılgın planlar, sahneler çeker kafaları karıştırır bu da bazılarımızın çok hoşuna gider ya işte öyle bir şey.
  3. !---- spoiler ----!
    yolda görsem 100 metreden "evet bu david lynch filmi." derim. daha filmin başında "we have met before haven't we?" karşılaması yapıyor. lynch'in bizi nereye sürükleyeceği heyecanı ile karanlık bir otobanda ilerlemeye başlıyorsunuz, boğuk bir atmosferde. film boyunca "i want you! i want you!" diye kıvranan izleyiciye, sonunda "you'll never have me!" ızdırabını yaşatmıştır.

    filmden herkesin farklı çıkarımları var ancak bunlar lynch'in anlatmak istedikleri ile aynı şeyler mi hiç bilemeyeceğiz. fred'in şu sözleri lynch'in yaptığı/yapmak istediği etkiyi özetler nitelikte: "benim hatırladıklarımın, yaşandığı gibi olması gerekmez."

    zira david lynch'in "bişe diyecem. de? bişeee!" ergenliğiyle karanlık zihni birleşince ortaya neo-noir filmlere tipik bir örnek çıkıyor.

    film de o kadar çok tat var ki, bu kadar çok duyguya maruz kalınca kendimi tam bir "fucker" gibi hissettim.

    "fucker gets more pussy then a toilet seat."

    yazarken etkilendiği söylenilen bergman'ın persona'ından, abre los ojos ve vanilla sky ikilisinden etkiler barından beyin yakan bir bilmece.

    "soundtrack"lere ayrı paragraf açmak lazım ama nasıl tarifleyeceğimi bilemedim. tek söyleyebileceğim, yer yer filmden koptuğumda müzikler ve sahneyle el ele koşması ilgimi canlı tutmayı başardı. hele şu sahnelerde jöle kıvamına gelip, koltukla bütünleştim.

    this magic moment
    I'm Deranged

    belki de tüm çözümlemelerinde alıntılanan, Slovaj Zizek'in David Lynch ya da Gülünç Yücenin Sanatı adlı kitabından şu cümle ile bitirmek adettendir.

    !---- alıntı ----!
    "düş gören, düşte karşılaşılan dehşetin gerçeği içinde uyanılan gerçeklikten daha korkunç olduğu zaman uyanır, yani düş gören düşte karşılaşılan gerçekten kaçmak üzere gerçekliğe sığınır."
    !---- alıntı ----!
    !---- spoiler ----!
  4. ortamlarda bu filmin konusu açıldığı zaman güzel filmdir diyip daha da konuşmam, konuşamam. cool ayağına yatarım. zira 2 defa izlediğim bu filmi henüz anlayamadım. south park izleyenler bilir. kanye west'in gay fish esprisini anlamadığı bir bölüm vardır. kendimi kanye west gibi hissettirir bu film. spoiler, daha fazla spoiler sözlük!
  5. anlaması kolay ve izlediğim en iyi fimlerden biri
  6. oldukça karmaşık, metafor yüklü, kafa yakan bir david lynch filmidir. filmin çözümlemesi slavoj zizek tarafından gülünç yücenin sanatı: david lynch’in kayıp otoban’ı üzerine adlı 80 sayfalık kısa kitapta yapılmıştır.

    !---- spoiler ----!

    bana kalırsa zizek, çoğu zaman yaptığı üzere bu kitabında da aşırı yoruma varan çözümlemelerde bulunmuştur. özellikle psikanalitik çözümlemeleri beni benden almıştır.

    !---- spoiler ----!

    kitap, filmin anlaşılmasına, en azından bir bağlam içinde değerlendirilmesine yardımcı olabilecek bir kaynak olarak okunabilir.
  7. !---- spoiler ----!

    fred'in evine kontrole gelen dedektifler, andy'nin evinde ortaya çıkıp da etrafta pete'in parmak izlerini bulana kadar her şey iyiydi. işte o an filmi kesinlikle tam anlamıyla çözemeyeceğimi anlıyorum. filmi beş altı defa izleyip de işte bu sefer olacak, başaracağım nidalarım tam da o sahnede boğazıma düğümleniyor :(

    !---- spoiler ----!