1. istanbul'da bir semt.

    doksanların sonunda devrimcilik misyonu 'soba başı'na kadar düşmüş ki youser bahsettiğine göre doğrudur (!)

    12 eylül 1980 askeri müdahalesi ile yönetime el konulunca; dev-sol diye birşey bırakmadılar.

    90' ların sonunda kapitalizmin tüm nimetlerini tatmış bir türkiye ile devrim konusu tamamiyle kapanmıştı.

    turgut özal'ın ithalatı desteklemesi ve dövizi ülke içinde serbest kullanıma sürmesi hepimizi, geri dönülmez, iflah olmaz, borçtan korkmaz bireyler yaptı.

    daha 1979 da amerikan pazarından aldığımız ve devrimci gençlik tarafından hoş karşılanmadığı için giymediğimiz ' rifle' kotlarımızı saklarken; 1983 de malboro içmeyen kalmamıştı.

    1979 yılında cebinde 50 markla yakalanırsan gözaltına alınırken; 1983 de dolar- mark çevrimi ile arbitraj yapıp para kazanmaya başladık. maaşını türk lirasında tutan enayiydi.

    iyi tarafları da vardı: 1980 doğumlu bebekler ithal hazır mama kullanmak zorundaysa, babalar gece 24 00 den sonra dolapdere çingenelerinin şalvarlarına sakladığı mamaları fahiş fiyatla alırdı.
    1983 den sonra tüm ithal mamalar eczanelerde reçeteli satıldı.

    heyhat!

    o günlerde bir günmüş...