1. bir metalcinin yolculuğu belgeselinin özellikle izlenmesini tavsiye ederim. sosyologlar, antropologlar ve müzikologlarla yapılan röportajları da içeriyor. bilinenin aksine, metal müzik dinleyenlerin öfke kontrolü ve şiddet eğilimine ilişkin yukarıdaki araştırmayla uyumlu son derece önemli tespitler var.

    (bkz: metal; a headbanger's journey - sam dunn, scot mcfadyen ve jessica joy wise)
  2. aklıma başka bir olguyu getirdi bu haber; metal, rock, punk vs dinleyen kadınlara karşı bir önyargı var. bir konduramamazlık var sanki. 'rammstein çok severim, dinlerim sürekli' diyen bir kadına, sanki metal ya da başka bir müzik türü erkeklerin tekelindeymiş gibi bir yaklaşımla nereye kadar gider bilmiyorum.
    sanırım gerçeklik ve yapılan müzikte yaratılan simulasyonu ayıramamaktan geliyor bu. dinleyen ve izleyen arkadaşlar mesela mein herz brennt'in videosunun yaratılmış gerçekliğini algılayamıyor. ama herkes, özellikle de kadınlar bu yanılgıya düşecek diye bir kaide yok, videoyu izleyen kadınlar oradaki groteskliği kendi hayatlarına taşıyacaklar diye bir şey hiç yok.
    tamamen zevk meselesi, ben grotesk, 'macabre' dan hoşlanırım ama günlük hayatımda da eve gelince keşke anne yemeği olsa diye de düşünebilirim. kadınların illa soft bir şeyler mi dinlemesi lazım?
    şu mantık doğru olaydı simone simons'un, liv kristin'in ya da ne bileyim sandra nasic'in yağlı saçlı, salaş, oraya buraya bulaşan kadınlar olması gerekirdi. öyleler mi? kesinlikle değil.
    doris
  3. bu konu hakkında şöyle bir deneyden haberdarım. yalan haberse uyarın lütfen.

    deney bitkilerin müzikten ne ölçüde etkilendiğini ve müzik türlerine karşı bir tepki verip vermediğini gözlemleyebilmek amacıyla yapılıyor. araştırmada sonucunda klasik batı müziği dinleyen bitkilerin canlanıp büyüme hızının arttığı; hard rock, metal gibi müzik türlerini dinleyen bitkilerin ise kuruyup öldükleri gözlemlenmiş.
    deneyde american folk^:tepki vermemişlerdi sanırım^ dahil olmak üzere birkaç müzik türü daha vardı ama tam hatırlayamıyorum, uydurmayayım şimdi.
  4. kiracılıkda çılgın attığımız yıllara tekabül eden zamanlarda ufak kardesimin,sürekli yer değisikliginden dolayi psikolojisi bozulmus,navigasyonu şaşmıştı.bu bozukluklu zamanla daha kötü zihinsel problemlere yol açar endişesi evde ki ahaliyi telaşlandırdığı için ufaklığı takibe aldık.bi süre iç/dış mekanlarda göz hapsi,kılık değistirip sosyal çevresine sızma,laf attıp dalaşmalar ile bu takip sürdü.zamanla sağ ayağın içe basması,yutaksız sarelle gömücülüğü,hic anlamadıği ingilizce şarkıları gene hiç bilmediği japonca aksanıyla söyleme,koridor virajlarında eşikden önce çaktırmadan salma(ki öyle bir koku yok,seyyar foseptik)gibi bir takım sorunlar gözlemis tekrar kafamizda soru isaretleri dolasirken annem hepimizin gerizekali oldugu kanisina varmış ve ufaklığın bir haftadır tuvalete çıkmadıgını daha önceleride çok seyrek çıktığını,babamın 'yapacağınız takibe sıçayım' serzenişleri arasıda ilan etti.daha öncelerı oturduğumuz evlerde bir adet klozet bir adet alaturka olurdu.mamafih yeni evde yok.sadece alaturka var ve adamın meğer tek derdi alaturkaya sıçamamakmış.takip eden günlerde ufaklığın üzerinde kaysı,üzüm,zeytinyağı,lavma bolca denenmiş olup kısa vadede sonuc vermis ama kalıcı bir yöntem olmamışdır.kendisi ile aynı odanın sahibi olmanın yanısıra aynı pc den dış dünyaya açılırızda.siber alemin sunduğu nimetlerden bolca faydalanırdık bu yüzden kandan gelen kardeşlikten öte porno kardeşliğimizdi bizi bir arada tutan.pornodan arta kalan zamanlarda youtube'un varlığı beni rammstein ile tanisitirdi ve bu adamlar ufaklığın kurtarıcısı olacaklardıda.arka arkaya açılan parçalar arka arkaya aşılan bir kotalara dönüştü.özellikle 'keine lust' klipleri okul öncesi motivasyon kaynağımdı.siber penceremiz aynı yerde olduğundan bu keşfime hemen ortak oldu.klip de yere çömelerek kafa sallama olayını evde ilk deneyen ve taşşak geçilen olduğumda ufaklık sütten ağzı yanmadan saksıyı çalıştırmış ve alaturka tuvaletin,kendisine sağlayacağı mahremiyetle,içine doya doya kafa sallamak için girmis.ilk fark eden annem olduğundan tuvalet ile mutfak arasında ufaklığı çıkışını gözlemis ara ara kontrole gittiğinden duyduğu 'pırt' seslerine güvenerek bi saate kadar rahatsız etmemis.ufaklığın,babamın saat geceyarısını geçirince eve geldiği üç ayak senkronlu kıyak halinin aynısını gözlemleyen annem oğlunun madde alkol bağımlığından şüphelenip arkasından tuvaleti kontrol etme girişiminden kapıyı açar açmaz vazgeçmiş ufaklığın yanına giderek gururla onu tebrik etmiş ve böyle bir kokuya uzun süre kalmanın kendisine zarar verceğinden yaķınmıstır uzun süre.rammstein sayesinde bok çıkışına çare bulan ufaklık artık cok mutlu.cok uzun zaman oldu,gerci yeni evde klozet var.böyle şeyler iste...banane