1. genelde camdan yapılan şeffaf renkli küçük top.
    özellikle 90'larda mahallelerde, okulların bahçesinde ve toprak zeminde oynanır, dönemin vazgeçilmez oyunlarından biridir.
  2. bursa'da cilli olarak bilinir(di) .
    ee
  3. izmir'de meşe olarak bilinen oyun.
  4. ankara'da misket iki şekilde oynanır.
    1. baş
    2. tulumba

    bu iki ütmeli yada yütmeli oyun dışında bir de kuyu, bebek gibi alt oyunlar vardır.
    baş oyunu için kullanılan tabirler; son, fin, karafin şeklindedir. ebe olan oyuncu inci gibi dizili misketlerin başına geçerek hangi tarafın baş olduğuna karar verir ve yüksek sesle bağırır. "benden başşşş!! vuranın g.t'ü yaşşş"

    baş'ın hangi yön olduğunu öğrenen oyuncular, elindeki misketi fırlatır (bowling topu atar gibi) dizili misketleri vurmaya çalışır. baş'tan yada baş altı'dan vuran oyuncu büyük bir hızla koşarak kazandığı misketleri avuç avuç cebine doldurmaya çalışır. hızlı olamaz ise kenarda duran yancıların bir iki tane hüpletmesine göz yumacaktır. başşş diye bağıran ebe ise büyük bir hüzünle sahip olamadığı misketler için yeni oyunun başlamasını bekler. oyundaki görüntü şu şekildedir;

    http://fs5.directupload.net/images/170815/fjkxf26j.jpg

    edit: tulumba nedir ya, tumba olacak...
  5. mors'la yani üçgen'le veya tumba'yla başlanır bilye oynamaya, henüz okula bile başlanmamış çağlarda. daha basit, az misket gerektiren oyunlardır. zaten bacak kadar veletsinizdir, cepte 15-20 bilye. ucundan kıyısından biraz kuyu oynanır.

    yaşla beraber işler de büyür. okula başlanan çağlarda belki biraz daha büyüyünce başa geçilir ve hatta ortaokul yıllarında başla devam edilir. baş ama öyle 3-5 bilyeli baş değil. adam başı 10'ar, 20'şer bilye konulan, onlarca izleyicili bazen 15-20'ye çıkan oyuncu sayılı, bir mesafe ölçüsü olarak ebesinin bilmemneresinden atılan baş oynanır. ütersin, ütülürsün mesele değildir de kapış olur. yani birisi, birileri yerde ki bilyeleri avuçlayıp kaçabilir.

    bazı mahalleler casuslara bile dokunulmayan barış dolu mekanlar gibidir. bir sürü mahalleden çocuk gelir, oynar, dağılır. ama bazı mahalleler de olay şöyle sonlanır.

    - öyle ütüp gitmek var mı lan?