-
- izledim
- izlemek istiyorum
-
youreads puanı (6.55)
nadide, evlilik hayatını, üniversite eğitimi ve iş yaşamına tercih ederek 50 yaşına gelmiştir. eşini kaybettiğinde, kendisini haftada bir gün ziyarete gelen kızı ve torunu ile iş hayatına yeni başlamış, eve neredeyse gelmeyen oğlunu beklerken bulur!
yalnız ve orta yaşlılar için öngörülen dikiş kursundan, koroya; gezilerden kabul günlerine hiçbir aktivitede aradığı mutluluğu bulamaz!
ta ki, bir gün gazetede bir haber görene dek! nadide bu haberin ardından kendini önce okul sıralarında, sonra da mavi sulara atladığı bir macerada bulur! bir grup genç ve gizemli bir kaptan ile "yeni bir başlangıca" yelken açar! (basın bülteninden)
-
insanları iyi hissettirmeyi, gülümsetmeyi vadeden, vaadini de yerine getirmeyi başaran 2015 yapımı çağan ırmak filmi.
nadide hayat, bilmediğimiz bir şey söylemiyor, "hayat, sunulmuş bir armağandır insana", ölmeyi beklemek yerine son anına kadar coşkuyla yaşayın, paylaşın, sevin, hayallerinizin peşinden koşun, yakasına yapışın onların diyor. kahkahalar attırmıyor ama bol bol gülümsetiyor. bunu yaparken de ucuz ama etkili küfürlü güldürüye hiç yanaşmıyor. lgbti'ye selam çakıyor arada abartmadan, doğallıkla. ve bir de tabii, pek şahane ege manzaraları var , yazı özleten koyları...
filme dair yorumlara şöyle bir göz attım internette. genişçe bir kitle "aman bu türk sinemasının hali nolacak, bu nasıl rezalet, oyunculuklar fiyasko, inandırıcılık sıfır, animasyonlar aman tanrım.." serzenişlerinde bulunmuş. belli ki hatayı filmi izlemeye başlamadan önce yapmışlar. film afişiyle, konusuyla, oyuncuları ve yönetmeniyle açıkça "bir kaç eğlenceli saati, belki bir iki damla göz yaşını" vadederken çıtayı yükseklere koymuşlar. filmden yoğun sanat, çılgın sekanslar, ekrandan fırlayan oyunculuklar beklemişler. kendi adıma ben hiç bu beklentilere girmedim ve haliyle film sona erdiğinde tatmin olmuştum.
demem o ki, zerre gibi "sanat filmi" olarak adlandırılan, festivalden festivale, ödülden ödüle koşan, aşırı bir övgüyle anılan filmlerin her anlamda yaşattığı büyük hüsranla karşılaştırılamaz bir durum nadide hayat'ınki.
nadide hayat, çıtayı tee yukarılara çıkarmadan, izlemeye değer bir film olmuş diye düşünmekteyim.
trailer -
animasyonun, bazı sahnelerin uzunluğunun gereksizliği tartışılır ama keyifli, aileyle izlenebilecek bir film. demet akbağ'ın yapmacıklıktan uzak, rastlamanın daha çok mümkün olduğu bir karakter canlandırmasını -yakın zamanda bir de organize işler'de böyle bir rolünü hatırlıyorum- sevdim, yetkin dikinciler de geçişli soğuk nevale rolünü iyi canlandırmış.