• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.50)
naked lunch - david cronenberg
tekdüze bir hayatı olan böcek ilaçlayıcısı bill aslında bir yazar olmak istemektedir. ama geçindirmesi gereken bir evi, bakması gereken bir karısı vardır. karısı joan'ın evdeki böcek ilaçlarıyla kafayı bulduğunu ve bağımlı olduğunu öğrendiğinde bill de ona katılacak ve gözünün önünde başka bir dünyanın kapıları açılacaktır.bu sanrılarla bezeli fantastik dünya, yeni tanışacağı dr. benway'ın dev bir kırkayakın etinden elde ettiği bir uyuşturucuyu bill'e tattırmasıyla daha da çılgın bir yere dönüşecektir.


  1. naked lunch, beat kuşağı’nın en havalı temsilcilerinden olan william s. burroughs'un 1959’da yayınlanan çıplak şölen kitabından uyarlanmış bir film. burroughs yazarlığının yanı sıra her türden uyuşturucu madde ile yakın temasıyla da tanınan biri. yazarın uyuşturucu etkisi altında yaşadığı deneyimleri eserlerine yansıttığı ise yadsınamaz bir gerçek. bu etkinin en net hissedildiği eserlerinden biri de çıplak şölen. izlemesi hem zor, hem keyifli bir sinema filmi.
  2. filmin açılış sahnesinde (bkz: haşhaşi) tarikatının kurucusu (bkz: hasan sabbah) 'ın bir sözü yeralır:
    !---- spoiler ----!

    nothing is true everything is permitted

    !---- spoiler ----!
    ''hiçbirşey doğru değil, herşey olası''

    bir de böcek ilaçlayıcısı bill lee'nin karısı joan'ın böcek ilacı aldıktan sonraki en çarpıcı diyaloglardan biri:
    joan: - bu edebi bir kafa yapıyor.
    bill lee: - edebi derken neyi kastettin?
    joan: - kafka kafası
  3. filmin kendisi de en az black meet kadar kafa yapmaktadır. birbirine dönüşen ve devinim içinde kaybolan karakterlerin hepsinde ortak olan şey iliklerine kadar bencil bir acı, nevrotik bir seksüel istek..

    parçalanmış ve yastık kılıfına konmuş yazı aracının, ertesi gün açılınca binbir türlü uyuşturucu çıkmasının bende acı bir tebessüm yarattığını söyleyebilirim. ki o da dönüşümden payını alıp yerini paranoyaklıkla intihara meyillilik arasında kendine yer bulmaya çalışan sıcak bir ölüm fikrine, hatta ölüm de dahil olmak üzere, içgüdülere aykırı bir şekilde çalışan her türlü fikrin teşvik aracına evrilmesi, tekrar clark nova ya olan özlem, en beğendiğim kısımlardan biridir.