1. malum tarih 3 haziran; nazım usta'yı bir de böyle analım; büyük aşklarından biriyle.

    nüzhet berkin nazım hikmet'in ilk eşi; ittihatçı bir ailenin kızı. nazım'ın en yakın dostlarından vala nurettin'in anlatımına göre "zeki, ince ve kedi yavrusu gibi ufak tefek, nazım'ın haşinliği ile taban tabana zıt bir kadın"...

    istanbul'da başlayan arkadaşlıkları daha sonraları nazım ve nüzhet'i tiflis'te ve moskova'da da yakalar. hatta rivayet odur ki nazım moskova'daki dost meclisinden nüzhet'in gelişi ile birlikte bir anda el ayak çeker ve kendini deyim yerindeyse nüzhet'e adar.

    "fırtınalı" denilebilecek ilişkilerden... öyle ki nazım'a gövdemdeki kurt şiirini yazdıracak kadar; bir rivayete göre nüzhet'in "düzenli bir aile hayatı isteğine" karşı bir öfke ile bir rivayete göre ise üniversitedeki (kutv) dağıstanlı bir gençle nüzhet'i sohbet edip gülerken görmesi üzerine yaşadığı kıskançlıkla şu satırları yazar nazım:

    "sen
    benim
    minare boyunda çam gövdeme,
    yumuşak beyaz,
    bir kurt gibi girdin,
    kemirdin !
    ben, barsaklarında solucan macdonald'ı besleyen
    ingiliz işçisi gibi taşıyorum
    seni içimde !
    biliyorum
    kabahat kimde !
    ey ruhu lordlar kamarası kadın !
    ey uzun entarili tüysüz puvankare !
    karşımda :
    demirleri kıpkızıl
    bir şömendifer ocağı gibi yanmak
    senin en basit hünerin ;
    yine en basit hünerin senin ;
    buzun üstünde bir paten gibi kıvranmak..."


    ikili çok geçmeden evlenir de. yine bir rivayete göre nüzhet hanım bir süre sonra nazım'ın düzensiz hayatında kendine bir yer edinemediğinden, daha düz ve sakin bir yuva isteğini fısıldayıverir... başka bir rivayete göre ise nüzhet hanım'ın ittihatçı eniştesi bu ilişkiye başından beri karşıdır ve nüzhet hanım'ı etkilemektedir. nüzhet bu çalkantıların arasında bir süre sonra istanbul'a döner... nazım'ın halasının nüzhet'i yeğenine pek de yakıştıramadığı, bu ufak tefek kadını beğenmediğini belli de ettiği anlatılır. nüzhet belki bunun kırıklığıyla, belki eniştesinin etkisiyle, belki de bahçesinde hanım elleri açan evin özlemiyle nazım'la ilişkisini koparır. iki uzun ya da kısa yılın sonunda biter herşey... ve bir şiir daha gelir ilişkinin son noktası olarak:

    o mavi gözlü bir devdi.
    minnacık bir kadın sevdi.
    kadının hayali minnacık bir evdi,
    bahçesinde ebruliii
    hanımeli
    açan bir ev.

    bir dev gibi seviyordu dev.
    ve elleri öyle büyük işler için
    hazırlanmıştı ki devin,
    yapamazdı yapısını,
    çalamazdı kapısını
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan evin.

    o mavi gözlü bir devdi.
    minnacık bir kadın sevdi.
    mini minnacıktı kadın.
    rahata acıktı kadın
    yoruldu devin büyük yolunda.
    ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
    girdi zengin bir cücenin kolunda
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan eve.

    şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
    dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
    bahçesinde ebruliiiii
    hanımeli
    açan ev..
    mesut