• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.53)
oblomov - ivan aleksandroviç gonçarov
ivan aleksandroviç gonçarov, oblomov'u otuz iki-otuz üç yaşlarında, orta boylu, hoş görünümlü, koyu gri gözlü, ama yüz hatlarında herhangi bir fikir, herhangi bir yoğunluk görünmeyen, odacığında oturan silik bir kahraman olarak yarattığında, aslında roman tarihinin en ünlü kişilerinden birine can veriyordu. hayatın hep dışında ve uzağında kalan oblomov okurların gözünden asla kaçmayacak, gitgide insana dair belli bir durumu tanımlamanın adı olacak, hatta lenin, bolşevik devriminden sonra "hâlâ içimizde yaşayan" oblomov'lardan yakınacaktı...everest yayınları, oblomov'u rusçadan çevirisiyle eksiksiz olarak yayımlıyor. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. kendimle ozdeslestirdigim karaktere sahip goncarov eseri. oblomov sakin, nazik, biraz da tembeldir. oysa stoltz tam tersi. stoltz istedigini elde eder stoltz caliskandir. ornek kisidir. sevemedim ornek kisileri.
  2. oblomov un hâlet i ruhiyesinin esiri olarak, tembel tembel bir ayda okuduğum kitap. sanki okumuyor da yaşıyor gibi... doğu insanın prototipi olan bu şahısla tanışmama vesile olan, deha-yı âzam oğuz atay a ve bütün disconnectus erectuslara selâm olsun...
    pirus
  3. oblomov rus edebiyatı denince aklıma ilk gelen kitaplardandir.ilya ilyic kitabı okurken beni sinirden kafamı duvara vuracak hale getirmişti düşünün o kadar iyi betimlenmis ve sınırda bir karakter ama kendisini çok severim.
  4. bir klasiktir.

    "oblomov"laşmamak için mutlaka okunmalıdır.

    ülkemizde (bkz: aylak adam - yusuf atılgan) eseri başta olmak üzere; dünya genelinde sayısız tezahürleri mevcuttur.
  5. oblomov ve ştolts karakterleriyle kapsamlı bir doğu-batı vurgusu yapılan bir kitaptır. özellikle oblomovka köyünü anlatırken köylülerin dinine bağlılıkları, sadece gerektiği kadar çalışmaları ve mütevazılıkları, her fırsatta tembellik yapmaya çalışmaları ile doğu toplumun yansıtmaya çalışır.

    gençliğinde ştolts'un ittirmeleriyle hareketlenmiş oblomov bir süre memurluk yaptıktan sonra geleneksel oblomovka hayatı, yani miskin ve tembel hayatına geri dönmüştür. oblomovun tam karşısında duran bir karakter çizen ştolts ise başarılı, zeki ve hayatında amaçları gerçekleştirmek için sürekli koşturan bir tiptir. oblomov herhangi bir konuda ne istediğini bilmezken, ştolts her konuda ne yapması gerektiğini bilir, oblomov sorunlar karşısında oyalayıcıyken, ştolts sorun çözücüdür, oblomov bildiği şeyler olsa bile yeteneklerini tümüyle reddeder, ştols ise neler yapabileceğinin farkındadır. eser aslında rusyada esen batılılaşma, modernlik rüzgarları sonrasında oluşmuş arada kalmış ve ne olacağına karar verememiş nesilin sıkıntılarını oblomov üzerinden vurgular. bu haliyle gelişmiş gördüğü avrupa ülkelerine sürekli eserde vurgu yaparak, rusya'ya bir örnek göstermeye çalışır yazar. yine de aslında bir eleştiri olması için tasarlanmış karakter oblomov, her ne kadar çok miskin, ne yapacağını bilemeyen bir karakter olarak gösterilmesine rağmen bir o kadar da cana yakındır. sürekli güzel hayaller kurması, yer yer yaptığı ateşli konuşmaları, içten ve çok iyi kalpli bir karakter olması oblomov'u her zaman kurgu içerisinde kıymetli etmiştir. ştolts ise aksine daha ben merkezli bir iyiliğe sahiptir. bu özellikleriyle geleneksel rusya halkının daha içten olduğunu, sürekli çabalayan kapitalist batı toplumundan sıyrılan yönlerini de göstermiştir yazar.
  6. dönemin doğu-batı zihniyetine ışık tutan, batılılaşma yoluna girmiş çarlık rusyasının, moderniteden nasibini alırken bu değişimi oblomov üzerinden kişilik analizi yaparak okumak isteyen, aşkı, geleneği, yeniliği, tembelliğin yanında hareketi temsil eden zıt karakterler üzerinden bir bütün oluşturan, oblomovla vücud bulan eski çarlık rusyasını, stoltzla vücud bulan yeni rusyayla eleştiren ivan gonçarov'un etkileyici romanıdır.

    bu kitapla alakalı kimle konuşsam dediği şey çok yavaş okudum oldu.heralde ister istemez insan oblomovlaşıyor bu kitabı okurken.kitapta hoşuma giden karakterler arasında oblomovun hizmetçisi zahar da var.hal, tavır ve hareketleri insanı güldürür.en az oblomov kadar umursamaz, keyfine düşkün ama bi o kadar da efendisine bağlı, efendisini ne kadar kendini azarlasa da ona kol kanat geren, ne olursa olsun ne kadar kızarsa kızsın oblomovu bırakmayan bi dosttur, arkadaştır ama hizmetçidir ve hizmetçi olduğunu da hiç unutmaz. belki de doğu da devrimlerin, ihtilallerin yavaş veya geç olması, aristokrasinin etkili anlamda eleştirisinin yapılamamasın sebebi de alt-sınıf insanların kendilerine biçilmiş olan rolleri efendilerine gerek kalmadan, kendi içlerinden gelerek, o kimliklerle özdeşleşerek, özümseyerek oynamalarıdır.ve biz bu tipleri romanda bol bol görürüz, efendileriyle olan tatlı-sert ilişkilerine tanık oluruz.
  7. hepimiz biraz oblomov'uz diye düşündürten rus klasiği...

    dostoyevski, tolstoy karakterlerinden farklı olarak oblomov, rusya'ın doğuya bakan tembel ve zengin adam boş adamdır yüzünü net bir şekilde yansıtmaktadır...

    bir de o hırka gibi bir şey bende de var, hatta biraz tembel de sayılırım; galiba benim de içimde bir oblomov var...
  8. bir rus rüyasıdır
    bora
  9. artık doğru hırkayı bulmak meseledir.
  10. 620 sayfalık tembellik manifestosunu sadece 1 ayda yazan gonçarov aynı zamanda edebiyat tarihine bir oksimoron numunesi armağan etmiştir. oblomovda bir nevi okuyucuyu nedensizce bir aylak adam, bir bankacı mehmet taşçı, bir turgut özben gibi tutunamayan anti-kahraman'lara özendirme içgüdüsüyle sürüklüyor gonçarov.