• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
okumanın tarihi - alberto manguel
"
"bir sayfanın üzerinde yazılı harfleri okumak onun girdiği kılıklardan yalnızca bir tanesi. artık var olmayan yıldızların haritasını 'okuyan' bir gökbilimci; kazanacak kağıdı oynamadan önce ortağının hareketlerini 'okuyan' kağıt oyuncusu; bir kaplumbağa kabuğundaki eski izleri 'okuyan' çinli falcı; gecenin içinde ve çarşafların altında, sevgilinin bedenini görmeden 'okuyan' aşık; elini suya daldırıp da okyanusun akıntılarını 'okuyan' hawaiili balıkçı: hepsi işaretleri çözebilme ve anlaşılır kılma eylemini kitap okuru ile paylaşıyor."

alberto manguel, on altı yaşında borges'e kitap okuyarak başladığı okurluk "kariyerini" beş dilde okuyarak, yazarak, çevirerek, derleyerek dünyanın farklı yerlerinde sürdürüyor. okumanın tarihi alberto manguel'in borges'e kitap okuduğu yıllardan, bulunan en eski kil tabletler ve cd-rom'lara, kitap okumak için tasarlanmış yataklardan dünyanın en etkileyici kütüphanelerine dek tutkulu bir okurun çok renkli dünyasında yolculuk."


  1. okur için yazılmış kitap. manguel okur'un ve okuma'nın üzerinde duran bir yazar olarak tam da bizim isteyeceğimiz türden binbir türlü bilgiyi önümüze seriyor. her yapıtı zevkle okunuyor fakat bu kitabı diğerlerinden daha çok öne çıkıyor. bir de kendisinden söz edildiğinde "borges'e kitap okumuş" şeklinde kalıplaşmış bir yorumla her zaman karşılaşılır, bugün bir kütüphaneye çalışmak için başvursa insan herhalde verebileceği en büyük referans bu olur.
  2. alberto manguel'in kitaplar üzerine yazdığı asıl adı history of reading olan kitabı. manguel kitaplar ekseninde yazar zaten ama en kapsamlı ve ilginci de bu kitabı denebilir. gözün okumayı algılayışından kütüphanelere varan hatta çağdaş kitap yasaklarına uzunca bir olguyu anlatıyor. sadece yazı üzerinde kalmadan kültür tarihine dair inanılmaz bilgiler de var. manguel'i kıymetli yapan da avrupa merkezli olmayıp dünya üzerinden örnekler vererek anlatması. aristoteles'in araplar arasında sevilmesi ya da gutenberg'e yöneltilen dünyanın sonu geldi tepkileri gibi büyük okumalarla öğrenilecek ayrıntıları keyifle anlatmış. keyifle diyorum çünkü başka birinden böyle sıcak bir kitap çıkmazdı. borges'e kitap okumasıyla başlayan okuma yolculuğunun da bir hatıratı sayılır zaten. üslubu da herkesten ayrılıyor. bana hep serol teber'i hatırlatıyor. anadilinde okumak ayrı bir zevktir muhakkak.

    görsellerin de katkısıyla daha da güzelleşmiş kitap. kitap hırsızlığına dair barselona'daki san pedro manastırı kütüphanesi'nden verdiği örnek de epey esprilidir.
    '' kim ki bir kitabı sahibinden çalar; ödünç alır ve geri vermez, kitap elinde yılan olsun. her yanına inme insin, tüm uzuvları işe yaramaz olsun. acılar içinde kıvransın. merhamet dilenmek için yalvarır olsun. acıları yoklukta şarkı söyleyene değin dinmesin. ölmeyen yılana karşın, kitap kurtları kemirsin bağırsaklarını. son cezasına giderken, cehennemin alevleri yutsun onu.
    sezgi