1. pandora'nın kutusu, antik yunan efsanelerinde geçen ve içinde kötülüklerin bulunduğuna inanılan sihirli kutu.

    efsaneye göre prometheus tanrı zeus' tan gizlice ateşi çalmış ve insanlığa vermiştir. bu duruma çok öfkelenen zeus, prometheus'u o zamanlar kimsenin yaşamadığı kafkas dağlarında bir kayaya zincire vurdurur. yanına da bir kartal bırakır. bu kartal her gün prometheus'un ciğerini yer ve her seferinde prometheus'un ciğeri tekrar oluşur. sonu gelmeyen bir işkencedir bu. nihayetinde prometheus herkül tarafından kurtarılır. zeus bu duruma bir şey demez ancak zincir halkalarının prometheus'un ayağında kalmasını sağlar. böylece prometheus sonsuza kadar cezalandırılmış olur. fakat zeus'un öfkesi bitmez. insanlardan da intikam almak istemektedir. bu yüzden hephaistios’a emir vererek balçıktan bir kadın yaratmasını ister ve kadına "bütün tanrıların armağanı" anlamında gelen pandora ismi verilir. pandora antik yunan'da ilk kadın olarak kabul edilir (islamiyet ve hristiyanlıkta geçen havva gibi).

    zeus pandora'ya can verdikten sonra eline kapalı bir kutu verir eline ve onu prometheus'un kardeşi epimetheus'a (ki aklı başına sonradan gelen anlamına gelir) gönderir. kardeşinin aksine olacakları önceden görebilen bir kahin olan prometheus kardeşini zeus'dan gelecek hiçbir hediyeyi kabul etmemesi konusunda uyarır. fakat epimetheus hediyeyi (kutuyu) elinde tutan güzeller güzeli pandora'yı görünce bu nasihatleri unutur ve hediyeyi kabul ettiği gibi ertesi gün pandora ile evlenir. kutunun açılmaması gerekiyordur ancak bu noktada pandora'nın merakı devreye girer ki zaten zeus da böyle olmasını planlamıştır. söz konusu kutuyu açmasını pandora’nın kulağına fısıldayan zeus’un, artık insanlıktan intikam alma zamanı gelmiştir. pandora daha fazla dayanamaz ve kutuyu açar. kutu açılınca ne kadar dert, kötülük, hastalık, mutsuzluk varsa dünyaya ve insanlığa yayılır. pandora kutuyu kapatmak istese de artık çok geçtir ancak son bir hamleyle kapatır kutuyu. rivayet olunur ki, kutunun içinde tek kalan, insanlığın yegane ilacı olan 'umut'dur.

    “zeus kızınca prometheus’a,
    kendini aldatan o sivri akıllıya,
    sakladı varını yoğunu insanlardan,
    o gün bugündür dertlere boğdu insanoğlunu"

    hesiodos
  2. pardora'nın kutusunun içinde kalan 'umut' neredeyse her kaynakta ve öğretide insanlığa gönderilen bir hediye olarak tasvir edilir. ancak friedrich nietzsche'nin 'insanca, pek insanca' kitabında farklı bir yorumu mevcuttur. nietzsche'ye göre umut, zeus'un insanlığa verdiği en büyük kötülüktü fakat bunu iyilik olarak yorumladılar. zaten zeus da insanların bunu böyle yorumlamasını istemişti.

    "pandora kötülük dolu kabı getirip açtı. tanrıların insanlara bir hediyesiydi bu kap; dıştan bakıldığında güzel, baştan çıkarıcı bir hediyeydi ve 'mutluluk kabı' denmişti ona. sonra kapı açıldı ve tüm kötülükler uçtular dışarıya. o gün bu gündür uçuşup dururlar ortalıkta ve gece gündüz zarar verirler insanlara. ama tek bir kötülük çıkamamıştı kaptan dışarıya; "umut". o sırada pandora, zeus'un isteğiyle kapatınca kapağı, kalmıştı o kötülük kabın içinde. şimdi mutluluk kabını her zaman evinde turar insan ve bir hazinenin bulunduğunu zanneder bu kabın içinde; onun emrindedir hazine, uzatır elini canı istedikçe. çünkü bilemez. pandora'nın getirdiği kabın kötülük kabı olduğunu ve geride kalan kötülüğün mutluluk veren en büyük şey olduğunu zanneder. zeus öteki kötülüklerden de fazlasıyla eziyet çeken insanın yaşamı kestirip atmamasını, hep yeni eziyetler çekmeye devam etmesini istemişti. bunun için insanlara umudu verdi. aslında kötülüklerin en kötüsüdür umut, çünkü insanın çektiği eziyeti uzatır."
    jole