1. ela okulu'nun ortaya attığı varlık anlayışı yunan felsefesinde bir mihenk taşı olmuştur. "varlık" vardır, birdir, hareket etmez, bütündür, parçalanmaz düşüncelerinden sonra felsefenin ilerleyebileceği 4 yol ortaya çıkar.
    -bu görüşleri kabul edip, deneysel araştırmalardan vazgeçmek
    -bunları kabul edip miletlilerin görüşleriyle (varlık neyden oluşmuştur sorusu ile birleştirerek) sentezlemek (plüralistler buradan yürümüştür)
    -kabul etmekle birlikte sadece duyular aracılığı ile "sanı"lara sahip olunabileceği görüşü(sokrates ve platon ilerleyen dönemde bu yoldan yürüyecektir)
    -tümden reddedip görünüşler dünyasının "gerçek" olduğunu ve duyularla algılanabildiğini söylemek.(sofistler de bu yoldan yürüyecek)

    plüralistler 3 kişi, empedokles, anaksagoras ve demokritos(atomcu) bunların en mühim yanları varlığın temeline eskisi gibi tek etmen koymak yerine birden fazlasına yönelmeleridir. miletliler sırasıyla sudan, hayır aperiondan, yok havadan oluşmuştur fikirlerini ortaya atmışlardı. burada aslında geçmş dönemde ortaya atılan fikirlerin bir uzlaşmasını sağlamayı hedeflemişlerdir. varlık vardır, ezeli ebedidir, yaratılamaz, yok edilemez demişti. bu anlamda varlık değişmez evet diyerek elea okulu kurucusu parmenides'in içini rahatlatmışlardır. fakat değişimi ise değişmez maddelerin bir araya gelerek başka cisimler oluşturması olarak düşünmüş değişim her şeydir diyen heraklitosun da gönlünü almışlardır.

    empedokles

    başarılı bir hekim ve filozoftur. hatta o dönem hipokratın "kos okulu"yla aynı seviyede olduğu düşünülüyordu. morfoloji ve fizyolojiye önemli katkılar yapmış, büyücü bile zannedilmiş. felsefesine gelince parmenidesin varlık hiçlikten çıkmaz, yok olamaz, ezeli ebedidir fikrini kabul etmiştir. fakat varlığın birliği görüşünü reddedip değişmenin mutlak olduğunu söyler. nesneler varlığa ezeli ebedi olan varlıklardan gelmiştir, değişmez maddeler hava, su, ateş ve topraktır. her şey bunlardan oluşur evrende değişim ise bu maddelerin bir araya gelişiyle gerçekleştiğini düşünür. bu dört unsur öğretisi platon aristo tarafından da kabul edilip, yıllarca sürecektir. bunlardan oluşan nesneler bölünebilir, indirgenebilir fakan bu dört madde esastır ezelidir, ebedidir der. parmenidesin "boş mekan yoktur" savını kabul eder fakat değişimi bu maddeler birbirleriyle yer değişebilir olarak açıklar. yani varlık olma ve gerçeklik anlamında bir değişme olmasa da nesneleri meydana getiren ana 4 maddenin birleşme oranları vs durumlar değişimi, farklılığı gerçekleştirir. fakat hareket konusuna gelince biraz sıkışır darlanır bu maddeleri de hareket ettiren başka bir güç vardır der. bu dört maddenin birbirleriyle birleşme ayrılma gibi hareketlerini sevgi ve nefrete bağlar. üzüldünüz mü şu an?

    anaksagoras

    empedoklesin görüşünü benimseyememiştir. yine aynı şekilde varlık varlık olmak anlamında değişmeyeceğini ama varlığın oluşturduğu nesnelerin değişimi temsil ettiğini düşündü. fakat nesnelerin temel 4 maddeden değil de sonsuz sayıda maddeden oluştuğu görüşünü savundu. toprak hava su ateşin de başkaca tözlerden meydana geldiğini, dünyadaki bunca nimetin 4 ana madde ile oluşamayacağını sonsuz sayıda ana madde olduğunu düşündü. bu çok küçük gözle görülmeyen tohumlar sonsuz sayıdadır, yaratılmamışlardır, yok edilemezler ezelidirler ebedidirler. bunlara spermata adını vermiştir. dolayısıyla her nesne doğadaki sonsuz sayıda bulunan spermatanın karışımıdır. bu sonsuz sayıdaki spermatalardan maddi nesneler oluşmasını ise onlar üzerinde etkili bir dış güç olan "nous" un yaptığını düşünmüştür. nous yapmış her şeyi.

    demokritos

    demokritosa göre evrendeki tüm maddeler atomon adını verdiği görünmez ve bölünmez parçacıklardan meydana gelmiştir. doğadaki her şey bu atomonlara kadar indirgenebilir. dolayısıyla doğadaki sonsuz sayıdaki nesneyi parçaladığında en sonunda belli başlı atomlara bölünmüş olur. ayrıca demokritos maddenin hareketinin maddenin özsel bir özelliği olduğunu bir fail güce ihtiyaç olmadığını söyler. ne sevgiye ne nefrete ne de nous'a ihtiyaç yoktur. bu maddenin kendi halidir der. ayrıca bu sonsuz sayıdaki atomun bir boşluğun için bir araya gelerek maddeleri oluşturduğu fikrini ortaya atar. (daha öncekiler boşluk yok demişlerdi) fakat atomların içinde boşluk yoktur, katıdır, atomlar homojendir de der. hareket atomun yer değişmesidir, ama atomun içinde bir değişim yoktur, atomların niteliği de yoktur der.(sıcak soğuk gibi) atomlar belli bir büyüklüğe ve şekle sahiptirler, dolayısıyla atomların birbirinden büyüklük ve şekil olarak farklılıkları vardır der. sayı ve şekil bakımından sonsuz olan atomlar yine sonsuz sayıda farklı şekil ve büyüklükteki nesneleri meydana getirebilir diye düşünür. atomların hareketi için dışarıdan bir güce ihtiyaç yoktur, onlar boşluk içinde zaten hareket halindedir ve birbirleriyle çarpışırlar, bu çarpışma sonucunda uyumlu olmayanlar birbirinden uzaklaşır, uyumlu olanlar ise birleşir nesneyi meydana getirir diye düşünür. mekanik materyalist düşünceler için de olan demokritos atomun iki hareketi vardır der, ilki boşlukta kendiliğinden başlangıcı olmayan bir hareket hali, ikincisi ise diğer atomlarla çarpışınca meydana gelen başlangıcı ve bitişi olan hareket hali. insan ruh ve bedenden oluşmuştur. ruh daha hareketli olan ateş gibi bir atomdan oluştuğu için bedeni hareket ettirir diye düşünür. insan nefes alıp verdikçe hava ile alış veriş halinde olur. nefes alma olayında ruhu meydana getiren atomlar bulunmaktadır ve nefes alma bitince insan ölür.

    (bkz: milet okulu)
    (bkz: elea okulu)
    (bkz: pythagorasçılar)
    abi