-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (7.00)
baltimore, 1849. edgar allan poe'nun bedeni, üzerinde hiçbir şey yazmayan bir mezar taşının altına gömülmüş. herkes poe'yu, hayatının son dönemini bir ayyaş olarak geçiren, ikinci sınıf bir yazar olarak görüyor yazarın şerefini kurtarmak için kendi kariyerini ve itibarını tehlikeye atacak kadar şevkli bir poe hayranı olan, genç avukat quentin clark dışında.
yazarın son günlerinin, polisin özellikle yanıt aramadığı cevapsız sorularla dolu olduğunu keşfeden quentin, bir anda kendini uluslararası polis teşkilatı, bir kadın suikastçı, baltimore'un yozlaşmış köle ticareti ve poe'nun son saatlerinin kayıp sırlarıyla dolu, karmaşık ve tehlikeli olayların içinde buluyor.
poe'yu bu kötü yazgısından kurtarabilmek adına, quentin'in gerçeği bulması gerekiyor.
hünerli anlatımı, ince nükteli tarzı ve beklenmedik olaylarıyla, poe gölgesi daha önce hiç açığa çıkmamış ve çığır açabilecek nitelikteki tarihi gerçeklere sahip poe'yu gerçek anlamda onurlandıran bir kitap. (kitapyurdu)
-
yazarin ilk kitabindan sonra cok buyuk beklentiye girerek okumaya basladigim ve beni yaniltmayan bir eseridir. belki de buyuk bir (bkz: edgar allan poe) hayrani olmamin vermis oldugu aclik ile kitba baglandim bilmiyorum ama bu yazarin diline hayran kalmamin nedeni konularin cekiciligi olamaz. ilk kitabi (bkz: dante alighieri) uzerinden kurgulamasi, ikinci kitapta poe'ye yer vermesi okumayi cok seven yazar oldugunun gostergesi. hatta ucuncu kitabi (bkz: charles dickens) uzerinden kurgulayarak edebiyat tarihinde yolculuklara devam etmistir fakat ulkemizde henuz basilmadi bu eser.
kitaba gelecek olursak edgar allan poe'nin gizemli olumunu konu aliyor ve bizi son anlara tekrar goturuyor. tavsiyem kitabi okuduktan sonra 2012 yapimi the raven - james mcteigue filmini izlemeniz. film ve kitap birbirinden bagimsiz ama poe'nin sir dolu olumune dair yapilmis iki farkli yorumlama gormek gercekten hos.