proleter

emeğini satan kimseye denir. işçi kelimesi bunun altını doldurmaz bana göre. bizde işçi dendiğinde sözleşmeyle çalışan kişiler kapsama dahil edilir. mesela ameleler kendini işçi kabul etmez ya da fırındaki ekmek ustası işçiyim demez. belki de dedirtmiyorlardır. işçi olduğunu bilmemek diye bir durum var yani, çünkü adam sana sigorta yapmıyorsa, haklarını sözleşmeye bağlamıyorsa sen de ben işçiyim diyemiyorsun.

ne iş yapıyorsun sorunun cevabı işçiyim değildir genelde. halbuki çoğunluk işçi. tekstil atölyesinde çalışıyorum der mesela. çünkü adam işçi olduğunu düşünecek haklara sahip değil.

hatta bizim oralarda işçilere ayrı bi gözle bakılır, çok maaşla çalışıyor, hakları var, emekli olacak falan gözüyle imrenilir. statü sembolü olacak neredeyse. zaten bana göre sorun buradan başlıyor bi kere adama işçi olduğunu ve hakları olduğunu hatırlatmak lazım. ha şu da var mesela bankacı adam beden işi yapmıyor ama işçi sayılıyor. ilginç tabi, ameleler işçi sanmıyor kendini bankacı işçi gibi muamele görüyor.
iş kanununa göre aslında bi yerden maaş alan herkes işçidir. memur, tüccar olmayan işçidir yani. işçilere kuruma göre muamele yapmak da bi tuhaf yani, atölyede çalışınca başka haklar, beton fabrikasında çalışınca bambaşka haklar. haliyle işçiyim diyemiyor insanlar, çünkü işçi isen belli haklara sahip olman gerekir. o zaman da işte belirtme ihtiyacı duyuyor şu işi yapıyorum diye.

edit: ha bak şimdi aklıma geldi, bizim ilkokulda hatırlıyorum da işçi çocuğu ya bir ya iki taneydi. memur çocuğu da bir iki taneydi. geri kalan serbest meslek. serbest meslek ne arkadaş? adam kendine işçi diyemiyor resmen, çocuğu da işçi demiyor ona, adam işçi ama işçi değil.

türkiyenin büyük bir çoğunuluğunu lümpen olanları oluşturur. bu grubun sınıfının farkına varmasında tomarla engel vardır. kapitalizm gözlerini boyamıştır bir kere. şefleri genelde iktidar sahipleri olur ve sınıfının farkında olan proleterlerle karşı örgütlendirilir.

geçimini sağlayabilmek için emek gücünü satmak zorunda olan her çalışan, işçi sınıfının bir mensubudur. işçi sınıfını belirleyen, diğer sınıf ve katmanlardan ayrıştıran özellik ücretli işgücü konumunda olmasıdır. tüik verilerine göre türkiye toplumunun yaklaşık %70'i bu durumda. (bkz: http://youreads.net/yorum/22749)

akla "proletarya diktatörlüğü" geliyor hiç yoktan