• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
Yazar kolektif
psikanaliz buluşmaları 8; sürgün ve psikanaliz - kolektif
"18-19 kasım 2011 tarihinde 13.sünü düzenlediğimiz uluslararası istanbul psikanaliz buluşmaları'nın konusu "sürgün" idi. aslında bu konu üzerine çalışma kararımızı, iki yıl önce 13-14 kasım 2009'da "psikanaliz ve dil" üzerine gerçekleştirdiğimiz uluslararası istanbul psikanaliz buluşmaları'nda almıştık. bu toplantıdaki tartışmalarımızda, çok sık olarak sürgün teması ile buluştuğumuzu fark etmiştik. bir dil uğraşı olan psikanaliz sürecinde birçok evrede sürgün yaşandığını dile getirmiştik. toplantıyı bitirdiğimizde iki yıl sonraki temayı belirleyerek ayrılıyorduk: sürgün ve psikanaliz.

sürgün; ayrılıklarla, kayıplarla, yaslarla birlikte akan bir süreçtir. sürgün, özneyi özdeşleşmeler ve anıların sürekliliği açısından dayanıksız kılan ve ruhsal bütünlükte kırılma yaratan bir kopuştur. bu süreç, sürgünü yaşamak zorunda kalan kişiyi, terk etmek ve vazgeçmek zorunda bırakıldığı yer ile ruhsal olarak hesaplaşmaya götürecektir ve geride bırakılan yer ile olan bağın niteliği bu ruhsal çalışmanın dinamiğini belirleyecektir. acılar, duygusal travmatik izler, hüzün kendini çokça hissettirecektir.

oysa, didier anzieu'nun üç buçuk yaşına doğru erken bir sürgün yaşayan freud için tanımladığı gibi, sürgün sonradan bir şans haline de gelebilir ve yaratmak için ruhsal bir zenginliğe dönüşebilir. "yaratmak, yitirilen ve telafisinin imkansız olduğu bilinen şey için ağlamak değil, onun yerine bir yapıt koymaktır; oluştururken kendi kendini de yeniden oluşturduğun bir yapıt."

yaşanan acıların, kayıpların, sürgünlerin; yapıtlara dönüşecek yaratıcı kapılar açması dileğiyle..."

(kitabın sunuş bölümünden)


  1. içindekiler;

    sunuş
    ayça gürdal küey

    'annenin dilinden anadile ya da kendi dilini oluşturmanın yolu' - juan eduardo tesone / çeviren: özen alemdar

    kendinde sürgün - panos aloupıs / çeviren: perge akgün

    sürgün: geçmeyen zaman - ayça gürdal küey

    sürgünün figürleri - farklılığın oluşumu, içe alma, dışlama, sürgün - yolanda gampel / çeviren: levent mete

    kendine sürgün: psikanalitik süreç - behice boran

    sürgün, kök, kriz - josef ludın / çeviren: bahar kolbay

    sürgün ve sürgünde travmatik olan - fatma altzınger

    aşk ve sürgün - selda lüleci

    adına sürgün olmak - talat parman

    psikanalist, yüzyılına sürgün ol ve gördüğünü anlat - athanase tzavaras - helene tzavaras / çeviren: sırma arım

    anavatanına sürgün - ali algın köşkdere

    sürgün ve hüzün: izmir'in 'amane' şarkıları - levent küey

    film ve tartışma: dostluğu hatırlamak - sevinç yeşiltaş

    "sürgünü, ıstırap ve bağlantısızlık deneyimini ifade eden bir kavram olarak düşünme geleneği vardır. sürgün, gerçek göç ve sürgün mağdurlarının yaşadığı gibi, vatanından ve kaldığı yerden kovulmuş bir kimsenin durumu olarak tanımlanır. fakat bu tanım yalnızca dışsal sürgüne, yani zorla dayatılan bir ayrılık ve olanaksız bir geri-dönüşle belirgin olan maddi ve somut uzaklaştırmaya atıfta bulunur. çoğunlukla, eski yaşam yerinden ayrılmaya bağlı içsel ıstırap, bu dışsal sürgüne eşlik eder. bu kökünden koparılma hissi, tam olarak sürgün duygusunu ifade eder. sürgün, acıyla sıkı bir ilişki içerisinde kendini gösterir, dolayısıyla temel olarak travmatik bir özelliğe sahiptir. sonucu ne olursa olsun, sürgün her zaman paniğe, hiddete, karışıklığa ve çaresizliğe sebep olabilen ve belli bir eşiğin ötesinde, yarılmalar meydana getirebilen hatta bir kimliği çökertebilen şiddetli bir kesinti içerir. şu halde o, amaçsız başıboşluğa/avareliğe düşüştür. felaketvari bir değişim, çöküş, boşluk, delilik ve ölüm korkuları içsel sahneyi ele geçirir. sürgün, insanın refleks olarak doğasının ona dayattığı bir sınavdır. o, bu yolla gelişebilir ve hareket halindeki bir yer ve zamanı kabullenebilir. fiziksel bir gerçeklik düzleminde yaşam, sürgünün yalnızca onun özgün bir türü olduğu, göç hareketlerinin bir bütünü olarak düşünülebilir. "

    yolanda gampel - sürgünün figürleri (farklılığın oluşumu, içe alma, dışlama, sürgün)
  2. "insan, haberi olmadan, kendi ruhsallığının bilinçdışı bölümü söz konusu olduğunda sürgündedir ve hep de öyle olacaktır, kısacası başka bir deyişle insan 'bilinçdışından sürülmüştür'."

    athanase tzavaras - helene tzavaras