1. karşıyaka spor kulübü'nün basketbol şubesi. 1986-1987 ve 2014-2015 spor toto basketbol ligi şampiyonu.

    2014-2015 şampiyonluğunun ardından kadronun iskeletini oluşturan oyuncuları elde tutamamış ve yerlerine alınan oyuncuların aynı verimi vermemesi sebebiyle bu sezon yokları oynamaktadır. bu sezon incelemesi ve sıkıntılar:

    -transfer edilen oyuncular problemi: oyun kurucu eksikliği kesinlikle en önemli nokta. bobby dixon karşıyaka forması giymeden önce avrupa'nın vasat amerikalılarından biriydi fakat ufuk sarıca ve onun şut-hız temelli oyununda kendini buldu. daha önceleri aşırı şuursuzluğuyla bilinen dixon, zaman zaman taraftarları çileden çıkarsa da aldığı sorumluluk gösterdiği efor ve takım düzenine olan uyumuyla 30 yaşından sonra yıldızlaştı -ki bu da sezon sonu 2 yıl için 2.7 milyon dolarlık bir sözleşme kapmasını sağladı fenerbahçe'den. fakat pınar karşıyaka o boşluğu dolduramadı milano'dan transfer edilen joe ragland takım liderliği yapacak mental güce sahip değildi ve buna disiplinsiz hareketleri de eklenince sezon ortasına gelmeden italya'ya döndü. takım uzun süre kenan sipahi'nin eline baktı ve hala da bakıyor ama kenan maalesef topu ileri taşımaktan başka bir numarası olmayan bir oyun kurucu, hücum gücü sıfır desek yeridir bir nevi yeni doğuş balbay olma yolunda maalesef. kenan sipahi'nin yetersizliği görüldüğü için ucla'dan lazeric jones transfer edildi fakat o da ilk iki-üç maçtaki performansından hızla uzaklaştı, son maçlarda ufuk sarıca tarafından kenarda oturtuluyordu bugün oynanan maçta da ciddi bir sakatlık geçirdi.

    -yine transferlerden devam edelim, geçen yılda takımın ikinci guardı dj strawberry'nin de yeri maalesef dolmadı. dj, dixon kontrolü kaybettiğinde ya da yorulduğunda takımı idare eden fena sayı katkısı vermeyen ve dixon'un savunmakta zorlandığı guardlara karşı ayakta durup kısa savunmasının bel kemiği durumundaydı. onun yerine justin carter alındı ki kağıt üzerinde doğru bir hamleydi fakat takımdaki guard eksiği(kenan sipahi'nin ofansif yetersizliği) tüm yükün justin carter'a binmesine sebep oldu ki justin carter, dj strawberry gibi her maç belirli standart tutturabilen bir oyuncu değil. kimi zaman tek başına maç alırken kimi zaman sayı dahi üretmeyen fazlaca motivasyon üzerinden performans veren justin carter sezon ortasında çin'in yolunu tuttu.

    -jon diebler-josh carter değişikliğini direkt allaha havale edip o konu hakkında hiç konusmuyorum bile.

    -uzun rotasyonuna ise colton iverson takviyesi yapıldı fakat hem takımın genel durumu hem de colton iverson'ın oyun tarzı sebebiyle takım bu transferden de beklediği verimi alamadı. colton çok iyi bir oyuncu ve muazzam bir hücum silahı, 2.13 boyuna rağmen atletizmi, ve hücum oyunlarına olan hakimiyeti muazzam fakat bir o kadar da savunması sorunlu. eurocup son 16 2.maçında kendisinden yaklaşık 10 cm kısa stephan lasme'ye karşı çok erken faul problemine girdi ve galatasaray pivot eksiğine rağmen pota altında karşıyaka'dan daha etkin göründü. bu transfer bir lüks tüketim hakkı olarak bulunabilir fakat karşıyaka'nın ihtiyacı olan çember bekçisi bir pivot oyuncuydu maalesef o transfer bir türlü yapılmadı/yapılmıyor. şunu da es geçmemek lazım juan palacios'un sakatlığı da takımı fazlaca zorladı fakat bu yine temel savunmacı beş numara eksiğini etkilemiyor, her halükarda geçen yılki cemal nalga tipinde oyuna sertlik katacak bir beş numara gerekliydi.

    bu takım mühendisliği kısmı ve maalesef karşıyaka bu konuda fena çuvalladı. işin koç kısmı ise bir bu kadar sorunlu. ufuk sarıca takımla ve taraftarla bütünleşen bir koç, yaptığı işi hırsla yapan her daim kendine üst düzey hedefler koyan ayrıca basketbolun taktik kısmını da gayet iyi analiz eden bir hoca. fakat bu yıl bariz bir şekilde iştahsızlığı göze çarpıyor. belki 3 yıldır binbir emekle kurduğu kadronun şampiyonluktan sonra (yönetimin basiretsizliği yüzünden) dağılması belki eurobasket 15 macerası bunu bilemiyorum fakat bariz bir şekilde bu yıl motive değil bu da takıma ve camiaya yansıyor.

    vee yönetim kısmına geldik. geçen sene sonunda kulüp yönetimi değişti fakat basketbol şube aynı kaldı onu baştan belirteyim ve bu yılki rezalette aslan payı da kesinlikle kendilerinde. öncelikle ne yapılır edilir şampiyon kadro elde tutulur, hadi onu dixon için başaramadınız diyelim e jon diebler efes'e 600-700 bin dolar civarında bir paraya gitti(hadi 1 milyon dolar olsun) ne yapılıp edilip elde tutulabilirdi zira kendisi kesinlikle özel bir şutör ve takımın oynadığı oyun göz önüne alındığında asla alınmaması gereken bir risk alındı. sonuç: josh carter facisı.
    sene başında, yıllardır iyi-kötü demeden takımı destekleyen, basketbola hakim ve her takımın yanında desteğini isteyeceği bir taraftar kitlesine 800 liradan en ucuz kombineyi satan ve hemen her maçı 50-80 tl bandında taraftara izleten yine bu yönetim. bu fiyat politikası yüzünden gerçek taraftarı salondan uzaklaştırıp iyice camianın havasını bozdu sevgili yönetimimiz. artık her pınar karşıyaka maçından sonra bilet fiyatları üzerinden yönetimi iğneleyen taraftarlarımız var -ki ben de bunlardan biriyim. şampiyon takıma doğru düzgün bir sponsor çekemeyen, formayı ve diğer ürünleri adam kazıklıyoruz biz dercesine fiyatlardan satan da bu arkadaşlar ve tekrar ediyorum bu takımın bu hale gelmesinin bir numaralı sebebi kendileridir.

    sonuç olarak: türkiye'deki basketbol cenneti şehrin sevdiğim takımı fakat ülke çapındaki işbilmezlikten nasibini alıp bu sene kahır dolu bir yıl yaşatmaktadır. bu arada belirteyim kahır sebebi olan aldığı sonuçlar değil oynanan ruhsuz ve amaçsız oyun ve bunu hazırlayan yönetimi. işsiz olduğum için uzun uzun anlattım daha değinilecek başka konular da var ama şimdilik bu kadarı yeterli.