1. insan kalbiyle sever ama zihniyle ayrılır. bu bana hep çok garip gelmiştir. kalbe hükmeden bir zihin. sanırım kimse istemez.
    gerçekten seven bırakır mı? bırakabilir mi? hiç vazgeçer mi? insanlar ayrı bile değiller. onları ayrı kılan şey anlaşılabilirlik. onları birleştiren şey sevgi.
    insanların bu eşiğe gelmesini hayretle izliyorum. kişisel olarak değer verdiğim hiçbir insandan kendim ayrılmadım. beni bırakana da dönüp bakmadım. tavsiye ederim.
  2. sizi engelleyip başka bi yerden size 'sevgilim gördü,engelledi,kusura bakma artık herkes kendi yoluna' yazılan andır
  3. hayatını özgür bir şekilde yaşayamayıp onun beklenti, değer ve isteklerine göre şekillendirdiğini fark ettiğin ve bunu fark ettiğin anda da ağlamak isteyip onu dahi yapamadığın buhranlı an.
  4. "...bir parça yalnızlığa öncekiler hazırlıktır,
    insan bırakmaz sevdiğini sevmek insanı bırakır..."
    sevilen kişiden vazgeçilmez eskisi gibi sevmezsiniz o kadar.
  5. kurduğun idealle örtüşmeyen değer görememe hissiyatı, ilgi noksanlığı, ortak noktaların tüketilmesi, tüm bunların getirdiği o olumsuz kıvılcımın çakmasıyla domino taşı etkisi yapar. bu da tüm kalelerin teker teker düşmesine neden olur.
  6. bencil olduğunu ve yaptığı yanlış hareketleri dosdoğru söyleyince tavsiyene ihtiyacım yok sen değiştin eski sen olsan böyle olmazdı dediği andır.
    o senin eski ben dediğin sabır taşı oldu sineye çeke çeke, alttan ala ala. o eski ben zamanla düzelir diye diye salak gibi hissettim kendimi. ama hanımefendiye söyleyince değişmiş olduk. neyseki doğruyu söyleyen insanın kaybetmeyeceğini aksine kazanacağını net olarak bildiğim için içim çok rahat.
  7. youser'ların dehşet-ül vahşet tespitlerde bulunduğu başlıktır.

    bir insanın değişeceğine inanmak hatadır.

    maalesef ki; aşk, sevgi, doyuran ilgi gibi hususlar hayata karşı olan realist bakışınızı flu'laştırır.
    ufak hatalar olarak gördüğünüz birçok şey birkaç yıl sonra çekilmez bir hal alır.
    tahammül etmek zorlaştıkça da bir ayrılık yeşerir.
    sonrası, sadece gittiği yere kadardır.
    yalan
  8. bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz (sigmund freud)
    salla abi sevmediğiniz kişiyi sizi seviyor diye sevin sizi sevmeyip, hep arka planınızda olduğunuz insanları sizi sevmeleri için sevmeyin tamam en popüler onlar evet ama emin olun ki siz onlardan daha zekisiniz biraz beyninizi kullanın.
  9. sevişmeye zorlaması.

    hem benim evlilik öncesi cinsel ilişkiye karşı olduğumu biliyor, hem de ondan kopamayacağımı da biliyor. böyle olunca da "bizim kanka olmaktan ne farkımız var ki o zaman?" tarzı sorularla "sevişeceksen seviş, yoksa çık git hayatımdan. başkası daha çok mutlu eder beni" imasında bulunuyor.

    aşık olmak çok kötü bir şey işte (en azından benim için). insanın tüm değerleri tek bir kişi tarafından ele geçiriliyor.
  10. kızı ikna et, anasını ikna et, babasını ikna et, bir şeyler için surekli uğraş içinde ol, hayatını ona endeksle, hayallerini onsuz kurma vs. sonra butun uğraşların boşa gitsin bir sekilde. insan yoruluyor en sonunda. ne kadar seversen sev, o sevgi çoğu zaman bir işe yaramıyor. bunun farkına varınca vazgeçme olayı doğabilir. size tavsiyem bir insanı seviyorsaniz objektif bir sekilde, uzun uzadıya, sevginizi bir kenara koyarak, kimsenin fikrine danışmadan düşünün, bu kişiye değer mi diye. "ama seviyorum" la başlayan tüm cümleler boşa uğraştır. kim ne derse desin, sevgi hiçbir şeyi kurtarmiyor. bu konuda olgun ve karakterinize zarar gelmeyecek şekilde düşünmemiz lazım. sonra of pof ele geçmez.