sol




  1. sol, solcu tabiri ilk olarak fransız ihtilali’nden sonra ortaya çıkmıştır;
    ihtilalden sonra robespierre öncülüğündeki jakobenler, mecliste solda oturmuşlardır. jakoben grubu kral karşıtı ve halkçı bir tutumda olduğu için sosyalist partilere sol denmiştir.
  2. türkiye'de dev-gençle ön plana çıkan deniz gezmişin kavgasıdır.
  3. eskidendi
    eskidendi
    çok eskiden...

    simdi nerde terör örgütü sempatizanı görsen adı solcu, devrimci...

    turkiyede ne yazıkki kafatası içindeki beyni boş yere taşıyan ahmaklar yüzünden lekelenen düşünce.
    artik herşey çıkar ilişkisine döndüğü için sol denen şeyin de ici boşaltılmıştır. che, fidel ve adını sayamadığım bi çok insanin adını ağzından düşürmeyip kendi vatanına ihanet edenlerin sığınağı olmustur sözde sol. özü ne yazıkki sizlere ömür.
  4. kapitalist sistemde "afyon" rolünü üstlenmiştir.
  5. bir çizgi çekin ve soluna geçin!
    mutlu
  6. sol ve sağ aslen ikisi de halkçıdır. kimse ülkenin kötüye gitmesini istemez lakin herkesin kendine has bir "iyi"si vardır. imamhatip okulları sol ütopik devlette pek istenmezken, tam tersine sağ ütopik devlet görüşünde önemli bir yere sahiptir.

    birbirleriyle uyuşmadıkları noktaların dışında sağ'ın çok kuvvetli bir özelliği vardır. bünyesinde bulunanların birbirleri üzerindeki bağlılıkları manevidir. aksine sol grupları birbirleriyle bağlayan özellikler daha maddi konulardır, örneğin eşitlik istemi gibi yada işçi haklarının savunulması gibi; yani net olarak iki insan arasında bağ kuramayan şeyler. buna karşın sağ gruplarda dine bağlı birlik inancı daha hakimdir veya milliyetçilik. bu iki kavrama bağlı olan insanlar, yine sadece dine veya milletine bağlı olan bir insana sırf bu nedenden ötürü kardeşlik hissi beslemeye daha yakındır. bu da onları daha kümülatif hareket etmeye yönlendirir ve sırf bu nedensiz bağlılık hissi sayesinde gruplaşmayı daha iyi başarırlar.

    bu yüzdendir bakabilirsiniz sol gruplar (en azından) türk siyasetin de o kadar aktif olamamışken, her dönemin sağ cenahı hep aktif olmuştur. bunu türkeş döneminde de görebilirsiniz, erbakan döneminde de görebilirsiniz, demirel, erdoğan... her dönemin sağ kesiminde ortak bir kaygı vardır. ya din elden gidiyordur yada vatan bölünüyordur. ülkeyi kurtarmak gerekir. tabi ki de bu ülkeyi "nasıl bir karaktere sahip olursa olsun" sağ bir parti başkanı çözebilir.

    solda durum böyle değildir. chp'ye bakarsanız parti başkanının vekiller üzerinde o kadar etkileyiciliği yoktur. vekiller halen daha kişisel çıkarları uğruna partisinden bağımsız oy verebilir, partiyle zıt düşebilir ve bunu yapmaktan hiç çekinmez çünkü sol cenahta genelde önce ben mutlu olayım ardından vatan gelir. kendini potada eritmek zordur günümüz solunda.

    ve destekçileri de giderek "tatlı su"larda yüzmeye başlamıştır. kendini "sol"a yakın diye tanımlayan bir çok insana rastlayın. sol'un hangi özelliği yozlaştırılmamıştır? 10 aydın üniversite öğrencisinden kaçının derdidir memleket? kaçı sendikaların türkiye'deki hali hakkında içten içe dert yanıyor?

    sol'un önüne yol açan sol ruhudur. aydın ve bilinçli olduğunu bilmek, sadece kendi çıkarların için değil tanımadığın, evine 3 kuruş para ile giden bir işçinin yaşam koşullarının iyileşmesi için o işçiden daha çok çalışmak, ülkenin sol izlerinde heyecanlanmak... bunları kaybetti türkiye solu. şimdi tatlı sularımızda iktidar kurar olduk...
  7. insanı düzenden önemli gören politik çizgidir.
  8. mevcut çeşitlilik demokratları bile 'solcu' yapıyor.
    bir notadır.