1. 80 darbesinden sonra güllüoğlu tarafından baklavalara getirilen sınırlamalara çare olarak türetildiği tarzında bir şey anımsıyorum.
  2. vedat milor bir programında bir mekan'da sütlü nuriye götürüyordu. mekancıya sütlü nuriye isminin nereden geldiğini sordu, (mekan sahibi bilmiyorum dedi. mekanın sütlü nuriye isminin nereden geldiğini bilmesi gerekiyor. bu mekan için eksi puan) neyse vedat milor abimiz "bir gün adamın biri sütlü tatlı yapmış, eşinin adı da nuriye imiş" şeklinde konuya açıklık getirdi. mekancı bön bön bakınca şaka yapıyorum yav diye geçiştirdi. muhtemelen sütlü nuriye yemeden önce toscana bölgesinden bir kaç kadeh kırmızı şarap ile demlenmişti.
  3. rivayet odur ki; 80 ihtilali döneminde izmit'te bir komutan kalabalık bir kitleyi bayramlardan birisinde yemeğe çağırır. o dönem her ürün rahat bulunmadığı için tatlı servisi konusunda ne yapacaklarını kara kara düşünmüşler. sonrasında orada bulunan birisi de, nuriye isminde bir tanıdığının süt kullanarak baklava yaptığını söylemiş. nuriye hanım'a o akşam için sütlü baklavasından yapması için ricada bulunmuşlar. daha sonrasındaysa bu tatlının adı sütlü nuriye olarak kalmış.

    ben internette okumuştum buna benzer bir hikayeyi. doğru olduğunu düşünüyorum.

    en güzelini, beşiktaş ıhlamurdere caddesi üzerindeki kafadaroğlu'nda yiyebilirsiniz. açık ara favorimdir!
  4. halk arasında genel bir kullanım mı bu kadar manyağına ben mi denk geldim bilmiyorum; bir tanıdığım bebeğini emziren bir akrabaya "naber kız sütlü nuriye" diye hitap ettiğinden beri yiyemiyorum.
    mesut