1. alenen çocuklara tecavüz edilmeyen günlerdi. kadın tecavüzleri bu kadar artmamıştı. kutuplaşma bu kadar yoktu. halk birbirini severdi. çokta nefret etmezdi. medya özgürdü. devleti eleştirmek daha kolaydı.
    bir daha geri dönemeyeceğimiz günler.

    üzücü gerçekten hızla şeriata gidiyoruz, hızla gericileşiyoruz ve yobazlaşıyoruz.
  2. sigaranın blurlanmadığı günlerdi.
  3. tabi ki şuan güllük gülistanlık değil ama o yıllar televizyonda kötü örnek teşkil eden görüntülerin olduğu günlerdi.ekranlarda içki içilir , yetişkinlerin elinde sigara olurdu.çoğu kötü sahneler kırpılmazdı.yediden yetmişe ,çocuk büyük izliyor demeden verilirdi ekrana.
  4. herşeye rağmen eskinin daha güzel olduğunu düşünüyorum. benim cocukluğuma takabül ediyor o yıllar. hiçte psikolojim bozulmadı. sapık olmadım, sigara içmiyorum, arkadaş ve sohbet ortamı olursa arada içerim o kadar. o kadar korumacı olan ortamda yetişmiş şimdiki gençlere bakıyorum, geleceklerinden endişe ediyorum.

    bu kadar korumacı olmak; "siz aptalsınız tv de gördüklerinizi heme yaparsınız, sizi korumak için gereken düzenlemeyi biz yapıyoruz." demek gibi.

    herşey ailede bitiyor. çocuklarına neyi izlettirmek isterlerse izlettirirler. internette herşeye kolayca ulaşıldığı bir dönemde isteyen istediğini izliyor zaten. tv ye sansür uygulasan ne olur!?
  5. neredeyse ülkedeki ilk tv yayınlarına yetişmiş bir kuşağın temsilcisi olarak diyebilirim ki, bu konu hiçte abartılmamıştır. hatta o kadar nadirdir ki biraz zorlasanız ekranlarda içki içilen sahneleri barındıran dizileri bile sayabilirsiniz. herhalde en yoğun olanı da yine bir yabancı dizi dallas'dır. o da işte bobby eve gelince hemen kendine koyduğu bir bardak viskiden oluşurdu. içki ya da başka bir kötü alışkanlıkla ilişkimiz tv ile ilgili olmamıştır hiç. bu daha çok mahalledeki bazı rol modellerle hayatımıza girmiştir. neredeyse o zamanlar hepimizin mahallesinde bulunan akşamcı komşularımız ya da kendi ebeveynimiz belirleyici olmuştur. kimisi içer bambaşka bir canavar olur kötü örnek olarak alınır, kimisi de ne kadar içerse içsin efendiliği bozmaz öykünülürdü. hoş o zamanın canavarları bile şimdiki simdi sapıklardan yeğdir. bu yazdıklarım bir tv güzellemesi değil ama eski dediğimiz zamanlara şimdilerde o kadar çok hasret duyuyoruz ki, keşke o zamanın ruhu olsa da bobby değil bir kadehi koca şişeyi dikse kafasına...
  6. avrupa yada rusya'da hala devam eden dönemdir.
    ülkemizde ise :
    kimsenin aklına , sen türk müsün ? kürt müsün? , alevi misin? , sunni misin ? diye sormak gelmezdi .
    tecavüz ,çocuk istismarı,şiddet,uyuşturucu kullanımı istatistikleri daha düşüktü.
    tv de parti liderleri canlı yayına çıkar karşılıklı çatır çatır tartışırdı.
    açık oturumlar vardı. karşıt görüşlerden insanlar ana akım medyada canlı yayında sabahlara kadar tartışır-konuşurlardı.,
    gece 12'den sonra kırmızı noktalı (pornografik olmayan) filmler görülebilirdi.
    daha iyi miydi ?birçok sorunumuz olmasına rağmen, bence evet.
  7. bir şey eğer sansürlenecek kadar kötü ise bence hiç televizyona çıkmamalı. sanki çoluk çocuk sansürü görünce o nedir diye sormuyor. sen anlatmazsan kendi bir şekilde öğrenir. bugün öğrenmezse yarın öğrenir. tabi ne şekilde anlattığımız da önemli. mesela ailece televizyon izlenirken bir karakter diğerine s.. g.. diye bağırdı. benim burada sansürlediğim ifadeyi televizyon da sansürledi tabi. bizim yeğen de sormasın mı ne diyor diye. ben de lütfen gider misin diyor dedim^::d^ demek durumunda kaldım. bence hoş olmadı.
  8. üstteki arkadaşa tamamen katılıyorum. birşeyi sansürlüyorsanız hiç koymayın daha iyi, heleki ülkemizde yasak olan herşeyin cazip gelmesi gibi bir durum olduğunu göz önünde bulundurursak daha çok dikkat çeker.

    başlık sadece 'içki' üzerine olmaması gerekiyordu bence; insan ilişkilerinin daha normal olduğu, siyasetin bu kadar bel altı vurulmadığı, kendi kusurlarını başkalarının hatalarıyla örtmelerinin nispeten olmadığı bir dönemdi bence..

    gerçi eskiden iletişim kanalları bu kadar yaygın değildi, şimdi biraz imkanları zorlasanız herkesin özel hayatını öğrenebileceğiniz kameralar,telefonlar, bilgisayarlar mevcut. bu da bilginin çabuk yayılmasını sağlıyor ister istemez. bizde ne yazıkki herşey kötüye kullanıldığı için internette aynı amaçlı kullanıldığından kötü haberleri çabuk duyuyoruz.insanların özel hayatlarına sebepsiz müdahale edebiliyoruz hakkımız olmamasına rağmen bu iyi birşey değil.

    geçmişin artıları şimdiye göre bence de çok fazla ve ne yazıkki bende o dönemi özleyenlerdenim.