• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.52)
the devil's advocate - taylor hackford
al pacino ve keanu ile soluksuz izlenecek bir film.haklı yada haksız gözetmeksizin kazandığı davalarla dikkat çeken kevın lomax kendisine gelen büük teklifi red edemiyince hayatı bir anda kararmaya başlar ancak yinede bunda olanüstü bir gerçek olmadığı düşüncesindedir avukatlığını yaptığı şirketin patronu al pacino onu herdefasında kazanılması imkaansız davalar ile sınamakta ve lomax en ii olma yolunda şeytanın izinde ısrarlı yürüyüşünü sürdürüyor


  1. filmin içinde öyle bir replik vardır ki adama tekrardan izletir. john milton derki;
    “sana tanrı hakkında bir iki sır vereyim. tanrı seyretmeyi sever. o bir oyunbazdır. bir düşünsene, insana içgüdüler verir sana bu olağanüstü yetiyi verir, sonra ne yapar dersin? sırf kendi eğlencesi için, kendi özel kozmik komedi filmi için tam zıttı kurallar koyar. gelmiş geçmiş en büyük ahmak. bak, ama dokunma. dokun, ama tatma. tat, ama yutma. ve sen sekip dururken, o ne yapar? hasta, kahrolası kıçıyla güler! hasisin tekidir! sadisttir! görevi başında bulunmayan bir derebeyidir! buna tapmak mı? asla! ”
  2. oyunculardan dolayı büyük bir hevesle izlemeye başladım fakat beğenmeyip yarım bıraktığım 3-5 filmden biri olarak tarihe karıştı
  3. "vanity is my favourite sin" repliğinin yer aldığı, izlediğim en iyi film
  4. ders diye okutulması gereken filmlerden biridir. hem oyunculuk hem felsefi açıdan bir şaheser. muhtemelen birçok kişin en iyi 10 listesinde yer alıyordur.
    abi
  5. Kızıl, esmer, sarışın, uzun, kısa, kıvırcık, düz saçlı henüz kariyerinin başında genç bir charlize geçidi. Ben bu filmle tanımıştım onu.

    Sene 1997 çemberlitaş'ta 5-6 salonlu bir sinema. Nereden baksa güzel, nereden baksam güzel ve ayrıca bir baktı fena çarptı, kanım fena kaynadı.

    yakar yan bakışlı gamzesi nakışlı