1. özellikle otobüslerde karşılaştığım ve beni sinir eden durum. icerideki insan sayisinin fazla olmasi da buna ekleniyor.

    yahu ben zaten dışarıdaki havaya gore kıyafet giyiyorum. uzerimdeki ceketi çıkarma imkanı yok. o kadar kalabalık ki, tutunacak bir yer bulduğum zaman sukrediyorum. ayarsız sıcaklık farkı ve üstümdeki kıyafetlerle adeta saunaya girmiş gibi oluyorum. pencereyi açalım desek o ayrı dert. bir yaşlı hemen " üşüyorum ben, kapa cami" diyor. ona ayrı bir sinir oluyorum. inşallah bu dusuncedeki insanlar azalarak biterler.

    içimi döktüm rahatladım.

    düzeltme: mikroorganizmalarla ilgili kısmı sildim. bir araştırma yapılmış ve grip virusu için en uygun sıcaklık 5 derece denilmiş. nem olarak da %22'ymiş. ben de her ihtimale karşı yanlış bilgi vermemek adına ilgili kısmı kaldırdım.
  2. kışları her taşıtta gözlemlediğim durum.

    bu durum şöförlerin eğitimsizliğinden kaynaklanıyor. ya buz gibi oluyor ya hamam gibi. oysa ki adamlar oda sıcaklığı denen bir şeyin olduğunu bilse ve belli bir ölçünlük getirilse çok güzel olacak. taşıtın kalabalığına göre 19 derece ile 25 derece arası sıcaklık ayarlansa herkes için iyi olur.
  3. cam açınca suratı asılan dayılarımız ve teyzelerimizi mutlu eden hadise. tamam yaşlanınca biz de bu tarz şeyleri yaşayacağız çolukla çocukla kavga etmeye gerek yok.
  4. karesi ekspresinin ısıtma tertibatını anımsattı bana. zannedersem sıcaklık ayarı yok idi, açarsın sıcak kaparsan soğuk olur modunda çalışır arası bulunmaz idi. ankara izmir seferlerinde yaşlılar ile gençler arasında ekseriya ihtilafa sebep olur, bi taraf oh oh kemiklerimiz ısındı derken diğeri of bu ne sıcak nefes alınmıyor diye yakınırdı.
    mutlu
  5. özellikle çift katlı otobüslerde yaşadığım durum. şoför alt olduğu için bişey diyemiyorsun da. ayağın yanıyor resmen (kalorifer gibi onlarda)
  6. akıl alamayacak durumdur. ocak ayında şortla otobüse bilecek halimiz yok. klimanın nem azaltıcı modda tutulması kafi gelecektir. ama bunu yapmak için avrupalı olmak gerekir. kaldı ki arap skrotumu kokusuna bağımlı halkımız sıcak sever.
  7. rahatsız edicidir ancak "the godfather" adlı yazarın anlattığı gibi grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların tek sebebi virüsler değildir ve bu işin soğukla da alakası vardır.soğuk havadaki nem oranının düşük olması burnun kurumasına vücudun savunma mekanizmasının bozulmasına yol açar. böylelikle virüsler daha kolay bir biçimde savunma mekanizmanızı yenerler."bilmiyor ki çoğu hastalık mikroorganizmalar yüzünden. zaten onlar da sıcakta cogaliyorlar." cümleleri de bilimsel açıklamadan oldukça uzak. her mikrooorganızmanın üremesi icin gerekli olan sıcaklık farklıdır. bazıları -4 derecede üreyebilme özelliğine sahipken bazıları 80 derecede hala yaşayabilir ve rahatlıkla üreyebilir.sıcakla hiçbir alakası yok diyen arkadaş, kışın karda şortla dolaşalım o zaman? madem mikroorganizmalar sıcak seviyor neden en çok kışın hasta oluyoruz? bilmiyorsak konuşmayalım pls.
  8. ben toplu taşımanın ideal sıcaklığı bulduğuna şahit olmadım hiç. kışın ayazda yarım saat otobüs beklersin nihayet gelir sevinirsin ısınıcam diye ama içerisi dışarıdan daha soğuktur demirlere tutunamazsın ellerin acır soğuktan. yazın eğer şanslıysan camı olan, açılabilen bir otobüse denk gelirsin . yok eğer şanssızsan indiğinde 4-5 kilo kaybetmiş olursun. asla klima çalışmaz.
  9. benden söylemesi izmirdeki eshotların içinde kışın yazı, yazın da kışı yaşayabilirsiniz. ha ama sanmayın ki üşüyünce içiniz ısınacak, sıcaklayınca da serinleyeceksiniz.

    kışın o mont ve atkıları yırtıp atmak isteyeceksiniz sıcaktan, yazınsa keşke yanıma mont alsaymışım diyeceksiniz. o derece acayip kafaya sahip buranın şoförleri.