• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
türkiye'de devlet ve sınıflar - çağlar keyder
bu kitap bir tarih yorumu ya da başka bir deyişle, belli bir toplumsal oluşumun analizi yoluyla bazı makro - sosyolojik soruları aydınlatmayı amaçlayan bir tarih çalışması. türkiye tarihi böyle bir çalışmaya epeyce bol malzeme sağlıyor.

osmanlı imparatorluğu, kapitalizmle bütünleşme süreci içinde geriledi ve çeşitli milliyetçi ayrılık hareketlerinin başarıya ulaşması sonucu parçalandı. kapitalizmle bütünleşme, geleneksel bürokrasiye rakip bir burjuva sınıfını ortaya çıkardı.

imparatorluk parçalanırken, yeni bir ulus devleti kurup bu devleti modernleştirmeye koyulan, burjuvazi değil, bürokrasiydi. her ne kadar yeni devlete hakim olan bürokrasi idiyse de, gelişen burjuvazi otoriter rejimi gittikçe daha çok tehdit eder oldu. iktisadi politika açısından, bürokrasi iki savaş arası dönemin devletçiliğiyle özdeşleşmişti. 2. dünya savaşı'ndan hemen sonra, amerikan hegemonyası altında bir liberalizmin ortaya çıktığı ve burjuvazinin kendi partisinin iktidara geldiği görüldü.

1960'lardaki ve 1970'lerde uygulanan ithal ikamesine dayalı sanayileşme, kapitalist ilişkilerin zamanla üstünlük kazanmasına ve kapitalist bir devletin oluşmasına yol açtı.

elinizdeki kitabında çağlar keyder, bu süreci, yani kapitalist gelişmenin ülke tarihinin özgüllükleri çerçevesinde nasıl şekillendiğini, osmanlı devlet ve toplum mirasının dolaylı ve karmaşık yollarla cumhuriyet'in sınıf dengelerini nasıl oluşturduğunu anlatıyor, sürecin dönemlerini ve her dönemin yapısal denge ve çelişkilerini inceliyor.(kitap arkası, kaynak idefix)


  1. odtü, boğaziçi, oxford, chicago, california ve washington üniversitelerinde değişik dönemlerde ders veren akademisyen çağlar keyder'in cumhuriyetin kurulmasından önceki ve sonraki diliminde belli bir toplumsal yapı oluşumunu ele alan çalışma.

    çağlar keyder kitapta, burjuva devrimleri ve devlet kurma üzerindeki marksist literatürü özellikle cumhuriyet dönemiyle ilgili olarak kullandığını ifade eder. türkiye'de sınıflar, sınıfların oluşumu,sınıflararası mücadele/ilişkiler, fraksiyonlar vb. olguları analiz eden tarihsel yorum barındıran kitap.
    ozee
  2. bugünkü politik görüşümün oluşmasında sanırım en büyük paya sahip olan kitap.

    kitabın tamamen marksist çizgide olduğunu iddia etmek doğru olmaz. bunun bir nedeni keyder'in bürokrasi aygıtını en azından türkiye özelinde ayrı bir sınıf olarak ele alması. öncelikle keyder bu sınıfın muhteviyatını açıklamıyor. "kimdir bürokrasi sınıfı, devletin hangi unsurlarını içerir?" sorusunun cevabı kitapta yok. bunun yanında bu sınıfın türkiye'deki üretim ilişkileri içindeki özgün yeri ve nihai katma değerin hangi kısmına hangi mekanizmalarla el koyduğuna ilişkin pek bir ipucu da yok kitapta. bu hususlar bürokrasi sınıfına mistik/metafizik özellikler bahşetmek gibi oluyor ki bu yaklaşım marksistlerin hazzetmediği durumlardan biri.

    diğer yandan kitabın cumhuriyet'in kuruluşuna ilişkin savunduğu argüman bunun bir devrim veya bir kırılım olmadığı ancak bunun bir geçiş olduğu yönünde. bu teze göre cumhuriyet, devletin dış görünüşünde ve isminde hatırı sayılır değişiklikleri şeklen yürürlüğe sokmuş olsa da temelde yatan iktisadi mekanizmalara dokunmamıştır. hatta bazı üst yapı devrimlerinin tanzimat sonrası ortaya çıkan özgürlük hareketleri neticesinde kazanılmış olan hakların genişletilmesi veya yeniden formülizasyonundan başka bir şey olmadığını iddia eder kitap. ve dahası baskıcı cumhuriyet iktidarının pratikte osmanlı ceberutluğunun bir başka yansıması olduğunu.

    temel olarak bu iki husus yüzünden kitap bir polemik konusudur. benim okuduğum kaynaklardan türkiye iktisat tarihi - korkut boratav ve türkiye'de sınıf mücadeleleri - sungur savran bu hususlar sebebiyle kitaptan ayrı düşerler ve bu tezleri hedef alan eleştiriler getirirler.

    her eseri olduğu gibi bu kitabı da yazıldığı dönem ve koşullar göz önünde bulundurularak değerlendirmek gerekir. 1983 yılında darbenin hemen ertesinde amerika'da doktora çalışması yapan bir akademisyen düşünün ki türkiye'deki meslektaşları üniversitelerden atılırken ve hatta tutuklanırken devletine karşı kin ve hınç duymasın. kitaptaki bazı ayrıntılar sanırım bu duygu durumunun ürünü. mesela kurtuluş savaşı sırasında türkiye ordusuna fransız subayların taktiksel olarak, rusya'nın ise maddi olarak destek verdiği şeklindeki magazinsel bilgiyi bir cümlenin içine sıkıştırıvermek gibi. ya da cumhuriyet'in kurulumuna ilişkin yukarıda bahsettiğim tezin bütünü. bu tez çağlar keyder'in orijinal düşüncesi mi bilmiyorum ancak bildiğim bir şey bu tezin özal döneminin liberal atmosferi içinde 90'lara doğru epey popülerleşmiş olduğu. günümüzde ise ikinci cumhuriyetçiler veya sonradan yetmez ama evetçiler denilen damarların bu düşünce geleneğinden beslendiği.

    varsa bile tüm kusurlarına rağmen bu kitap en azından yöntem olarak bir toplumun tarihinin nasıl incelenmesi gerektiğine dair uygulamalı bir başyapıttır. okunmasını ve okutulmasını hararetle tavsiye ederim.