1. ütopyanın kelime anlamına baktığımızda kısaca bugün gerçekleşmesi imkansız olan toplum yapıları diye adlandırabiliriz.

    ülkem için sadece şunu istiyorum; trenden ankara'ya gelip gardan dışarı çıkarken , memur olarak çalıştığı kurumdan çıkıp servis arabasına binerken, okulundan çıkmış öğrencinin otobüs durağında beklerken, istanbul'un en ünlü sokağında gezintiye çıkmışken bomba ile ölüp gitmesin kimse başkada diyeceğim yoktur.
  2. distopyadan ütopya durumuna nasıl çıkacağız hiçbir fikrim yok.
  3. doğru düzgün bir yönetimle kurtulabileceğimiz bir distopya içerisindeyiz. tarihteki kötü durumda olupta kendini toparlayabilen ülkeleri örnek almakla başlayabiliriz mesela. atatürk gibi bir liderin tekrar gelmesini dilemek yerine, kendi kendimizi kurtarmaya çalışmalıyız.

    buraya muhtac olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur yazmak isterdim. yada atatürk gibi pozitif düşünmek. ama son zamanlarda düşünemez olduk maalesef.

    benim ütopyam şudur; eğitim ve bilimin birinci planda olduğu, insanların birbirini ırklarına göre ayırmadığı, terörün bittiği, insanların mutlu bir ifadeyle güne başladıkları, aldıkları maaş ile geçinebildikleri ve isterlerse tatile gidebildikleri, insanların cinsel istismara uğramadıkları, ağaçların avm yapmak için kesilmediği, yerli üretimin arttığı, ulaşımın ve tren ağının genişlediği, kadın-erkek ayrımının olmadığı, rüşvet yemeyen halkına saygılı ve isteklerini dinleyen milletvekillerinin ve bakanların olduğu bir türkiye diliyorum.

    daha unuttuğum, yazacak çok şey vardır. okumak istemeyenler için özetle: insanca yaşayabileceğimiz bir türkiye diledim.
  4. atatürk'ü anlamış ve atatürkçü düşünce prensiblerini benimsemiş bir iktidar.