1. kültür binlerce yılda oluşan bir şeydir. göçebe toplumlar bulduklarını yer. türk mutfağında sadece av hayvanlarının yahnisi vardır. kanuni sultan süleyman'ı arap değil türk kabul ediyorsak annesi türk değildir ama tarhanayı o icad etmiştir.

    türk mutfağı denilen şey rumların zeytin yağlıları arap et yemekleri ermenilerin mezelerinin harmanlanmasıdır. tatlılar ise dünya mutfağından alıntı.

    diğer yönden bir fransız günde iki saatini yemeğe ayırırken bir türk yirmi dakika ayırıyor günde. yani karın doyurmak için yemek yiyoruz. bunu hayvanlar da yapıyor. yemek kültürü hayatın anlamıdır. büyük keyiftir. ama geri kalmış orta doğu çöplüğünde bunun önemi yoktur mideye kalorisi olan bir şeyler sokmak önemlidir.
  2. gaziantep ve hatay mutfağını es geçmemek gereken durumdur.
    eale
  3. bu kadar büyük önermelerde bulunmak için bahsi geçen milletlerin tarihini, kültürünü, coğrafyalarını ve hepsinin birbiriyle olan etkileşimlerini de çok iyi bilmek gerekir. zira dünya bir bütün, kültürler adeta bir matruşka. kimin kimden etkilendiği meçhul. kimin kimden etkilenip üzerine yeni bir şeyler koyarak özgünleştiği de meçhul. gerçek ve güzel olan ise her fırsatta birbirinden nefret ettiklerini haykıran toplumların hayatta kalış biçimlerinden en az birinin ortak olması.
  4. aslında bakarsanız sekülerizmle doğrudan ilintili bir mevzudur bu. laik türk cumhuriyeti olduğumuzdan beri arap hayranlığı ve arap karşıtlığı ile varlık gösteriyor olmamız bazı kültürel öğelerin türklükten atılmasına ya da müslümanlıkça gaspedilmesine neden oluyor. mesela sufilikte bahsi geçen yemek ritüelleri vardır. hü'ler çekilir okunur dualar edilir. adabı vardır kaşıkları kazanları, aşçıbaşının heykeli bile dikilmişliği vardır. 2-3 saatlik yemek seansları da vardır. matbah'ın kudsiyetinde yemek de vardır. dergaha gelen ciddi zamanını mutfakta geçirir. yemek kültürünün düşünemeyeceğimiz kadar incelikleri vardır. velhasıl sufiliği, mevlanayı türk kültüründen çekip atalım mı? rumdur, farstır mı diyelim.

    bence türk diyarının her öğesi bizimdir. ne islamcılarca gasp edilmesi ne de sekülerlerce reddedilmesi doğru değildir. toplumun tarih birikimi bir takım zümrelerin tekelinde olamaz. anadolu insanının inanç kültürü de yemek kültürü de, doğumdan ölüme kadar her türlü ihtiyacı karşılayacak donanımı da bulunmaktadır. sahip çıkarsak deniz derya buluruz.
    abi
  5. kesinlikle hatayın antakyasını rüyasında bile görmemiş olan bir kişinin düşüncesidir. haberi yok ki antakyaya bir gelse 5 saat yemek sofrasından kalkamayacak...
  6. yemek kulturunu ne saniyor acaba. kulturun zenginligi yemegi kac dakikada yedigin ile ya da kac dakikada pisirdigin ile olculmez. 3 gun tandirda pisen yemek var lan turk kulturunde. karin doyurmaya yonelik yemek kulturu ile ne demeye calisti onu anlamadim. ne icin olacakti acaba.

    bakin simdi soyle anlatayim. yemek kulturunun zenginligi belli bir bolgede bulunan hayvan ya da yetisen bitki uzerinden ne cesit yemekler yapabildigin yada bunlari nasil efektif kullanabildigin ile olculebilir. misal avakado yetismeyen bir cografyada yemeklerde avakado olmamasi onu fakir gostermez. meksika mutfagi cok zengin avakado vardir salatada diye bir cumle sacma olur. orda da pancar kavurmasi yok misal. elindeki malzemeyi nasil kullandigin belirler kulturunun zenginligini. sure ise sadece bir degiskendir. lan kokorec diye bir yemek var yapmasi gunler suruyor. bagirsaklarin temizlenmesi, terbiyelenmesi, bekletilmesi, tutsulenmesi ve sonradan pisirilim dogranmasi. var mi boyle bir zenginlik baharatiyla ekmegiyle her malzemeyi laikiyle kullanim mukemmel lezzet elde edilmis.

    kisaca turk mutfagi yemek acisindan zengindir, cunku gocebelikten kalan ve sonra yerlesik hayatla birlesen yemek aliskanligi sana zengin bir alternatif sunuyor. anadoluda tok tutsun diye arabasi corbasiyla hamur yutulmasi fakirlikten cikan en buyuk zenginliktir.
  7. kültürü bir saflık, el değmemişlik gibi düşünmek biraz yanlış zannımca.

    birçok kültürün ortak harmanı olsa dahi türkiye mutfağı. adabı ile başkadır.
    fransızı kruvasanı ve filtre kahvesi ile gününe başlarken, ıngilizi bir tost ve meyvesuyu ile açarken kahvaltıyı. biz o vakitlerde tahinli pogacanın fırından çıkmasını, reçellerin sofraya gelmesini bekliyoruz.

    farklı harmanların altında kendi usulümüzle bir adap ve zevkle kendi yemek kültürümüzü şekillendiriyoruz.

    türk de değil. anadolunun şimdiki ziyaretçileri olarak... farklı kültürleri , başkaları ve kendi benliğimizle birleştirip anadolu sofrasında, anadolu usulünde sunuyoruz
  8. kardeş pardon da eşşeeen ayaaanı ye
  9. deli zırvasıdır. "kültürün olmaması" diye birşey olmaz. farklı kültürler vardır.
  10. yok artik ali sami^:swh^