-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (8.00)
koca bir kavmin binlerce kilometreyi üç asır içinde geçtiğini düşünün… bu, dünyayı değiştirmez de ne yapar? işte türkler dünyayı böyle değiştirdi. bu sebeple, bizim hayalî bir tarih ve kahramanlar üretmeye değil, yalnızca doğruyu öğrenmeye ihtiyacımız var…"
-ilber ortaylı-
türklerin tarihi, göçebe bir kavimken ortadoğu'nun güçlü uygarlıklarından birini tesis eden türklerin günümüzde de çok konuşulan menşei tartışmalarıyla başlıyor. akabinde orta asya'dan anadolu'ya göç edip bölgeyi türkleştirmeleri ve orada inşa ettikleri kültürün esasları… büyük bir mirasa, güçlü bir yapılanmaya ve tarihî bir zenginliğe sahip bir milletin, türklerin adının nereden geldiği ve bu coğrafyaya ne zamandan beri "türkiye" dendiği tartışmalarının tüm detayları… kazanılan önemli savaşlar ve geri çekilmelerle, dahası ızdırablı toprak kayıplarıyla bugünkü halini alan anadolu'nun hikâyesi…
türkiye'nin malazgirt savaşı'yla bosna'nın fethi arasındaki 400 yıl boyunca avrupa açısından önemli bir ülke ve baş edilmesi gereken bir sorun olmasının gerekçeleri… dahası oğuzlardan kıpçaklara, peçeneklerden selçuklulara ve büyük bir imparatorluk olan osmanlılara kadar uzanan ve sadece türklerin değil; rusların, memlukluların, karakoyunluların, gaznelilerin, safevilerin, çinlilerin, hintlerin ve arapların tarihi… yani aynı coğrafyayı yüzyıllar boyunca paylaşan uygarlıklara hep etki etmiş ve doğu ve batı kültürlerini birbirine taşımakta önemli bir rol oynamış türklerin dünya tarihindeki yeri mercek altına alınıyor.
orta asya'nın bozkırlarından avrupa'nın kapılarına, ilber ortaylı'nın satırları arasında dolaşmak isteyen her yaştan okurun zevkle okuyacağı bir başucu kitabı...
(tanıtım bülteninden)
-
ilber ortaylı'nın yazdığı son kitaptır. -
tarihe meraklı bünyelere ve ilber hoca hastalarına şiddetle tavsiye edeceğim kitaptır.
su gibi akıyor, ilber ortaylı'yı televizyonda dinliyormuş hissine kapılıyorsunuz. ve bittabi, okurken bile cehaletinizden utanıyorsunuz.
benim için en ilgi çekici bölümü, emre kongar ve diğer birçok tarihçinin aksine türklerin islamiyet'i kılıç zoruyla değil ticaret ve beşeri ilişkiler yoluyla kabul ettiğinin anlatıldığı yerdi. ilber ortaylı gerek bilgisi gerek tarzıyla yeni kitabında da yine ezber bozmuş.
son olarak, türklerin tarihi ilber hoca'nın paçalarından akan bilgilerin toplandığı zaman kaybolmaz programında konuşulanlarla oluşturulmuş. -
ilber ortaylı'nın okuduğum ilk kitabı. kitap soru cevap şeklinde gidiyor ama sorular daha çok şu da böyleydi di mi? falan diye gittiğinden kitabın yazılış tarzını çok sevemedim. ama ilber hocanın bilgisine diyecek bir şey yok tabi. -
kitabı okuduktan sonra aslında daha çok bir özet niteliğinde olduğunu anladım türk tarihi hakkında. hatta sadece türkler değil, tarih boyunca etkileşimde oldukları hangi millet ve devlet varsa neredeyse hepsinden bahsedilmiş. konu çok geniş bir zamanı kapsayınca açıklamalar da bana göre özet niteliğinde kalmış. bunun yanında çok değerli tarihçilerden bahsedildiği gibi yine aslında tarihin bu kadar derya deniz olmasına rağmen ne kadar sığ olarak ele alınıp araştırıldığına da yer vermeden geçememiş ilber ortaylı .
hali hazırda bu düşünceleri taşırken ben; altını çizdiğim, not aldığım ve araştırmak için heyecan duyduğum pek çok konuya sahip oldum. sadece türk tarihi değil; pek çok devlet, dil, yönetici... vs hakkında da akılalmaz bir merakım var artık. -
senkronolojinin ne olduğunu öğrenmeme vesile olmuş kitaptır.