1. akademik kişiliğinin yanı sıra biz o' nu ekranlardan gurme olarak tanıyor ve biliyoruz. tadı damağımda programı sayesinde bol bol gezer ve yer.

    her şeyi tatmak ister, yer içer, yeri gelince de sıkı eleştirir. hali vakti iyi olan bu adam; "bodrum beni aşıyor" diye bir açıklama yapmış. burada eleştirilmesi gereken kısım neresi diye sormak lazım aslında. turizmin son zamanlarda düşüşüne rağmen, turistik bölgelerdeki yüksek fiyatlar mı; yoksa insanların tatil anlayışlarını topyekun değiştirme isteğimi. tatil=para.. yani dinlenmek ve eğlenmek paran varsa olur şayet diyenlere inat bir açıklama mı yapmış bilemiyorum. zira milor, genelde sevilen bir insandır, vardır bir bildiği diyoruz.
  2. vedat milor; ülke'de medyatik gurmelik alanında bir açıklık vardı ve o boşluğu dolduran isim oldu.
    her şeyden önce naif kişiliği ile ekrana yakışıyor, diğerleri gibi "niiii hııı sesleri eşliğinde teeeyzziiiieemmm gözlemiiieeee mi yaptınnn sen? gurban olurum, löp löööp götüreyim bunları" şeklinde yemeklere abanmaması bile izlemem için yeterli sebep. akademik kariyeri de ayrıca takdirlik. milor dışındakilere tavsiyem eğer yemek programı yapamayacaksanız "halaylarla fıkralarla türkiyem" şeklinde program yapın, millet onu izlesin.

    son yazısında bodrum fiyatlarının yüksekliğinden dem vurmasının altında yatan,
    sadece fahiş fiyat olması değil asıl sorun insanlar ödediğinin karşılığını alamıyor.
    bu konuda yunan adaları'nı keşfeden yurdum insanı zeytinyağından lezzetli mezelere ve uzo'suna kadar daha cüzi paralarla tatilini yapar oldu. gazetelerde yazan 50 tl lahmacun ayran haberleri aslında şaşırtıcı değil, ha adam kral lahmacun yapıyordur, yanında da özel bir kese yoğurduyla ayran sunuyordur ve en önemli nokta alıcısı vardır. yani bir malın alıcısı varsa o adam 100 tl'ye de o fiyattan sunabilir. milor'un demek istediği adam 50 tl'ye lahmacun satıyor ve bunu bim'den aldığı hazır lahmacun ve sütaş plastik ayranla yapıyor. bu şartlarda bile bunun alıcısı varsa o da onların ayıbı diyorum. bir işletmeyi cezalandırması gereken müşteridir. kaliteli talep ve optimal fiyat beklentisi olacak ki işletmede ben nerede hata yapıyorum diyebilsin.

    ülkede turizm öldü, bunu işletmeler elbirliği ile yaptı, devletimiz de halkın sahibi olması gereken sahillerin oteller tarafından şezlong şemsiye ile kapatmasına ses çıkarmadı. bugün alternatif ve ucuz tatil imkanı yine var. belki yatağından yiyeceğine kadar kendin hazırlayacaksın, yolunacak kaz gören işletmelere elini kolunu kaptırmayacaksın. konu milor'dan uzaklaştı toparlayalım. vedat milor bütün dünyaya hakim bir isim olduğu için ispanya'dan japonya'ya kadar ülkelerin turizme ve turiste bakış açısını görebiliyor. haliyle bodrum'un kendisini aştığını söylemesi gayet yerinde bir tespit.
  3. bozcaada'da huysuz huysuz dolanıyordu sanki hiç öyle tvdeki gibi sevimli sempatik görünmedi gözüme ters bir anına mı denk geldik acep
    mutlu
  4. bu saatte üstelik açken programına denk gelmem çok iyi olmadı sanırım lahmacun içli köfte dolma şiş derken iyice acıktım. üstüne bi de tatlı yedi ki uyanınca yiyeceklerim belli oldu.
    wtf
  5. sabahın bu saatinde açık antep lokantası aramaya çıkartmış kişidir. bir de öyle güzel anlatıyor ki yemeği, insan yeme de yanında yat diyor.
  6. rakı ile şarabı kıyaslayarak elma ile armudu karıştırmışa benziyor. ikisi de üzümden yapılıyor diye birisi diğerini üstün kılmaz. yerleri çok çok farklı. şarabın 200 aromatik tad içeriyor olmasını avantaj olarak sunmuş. aromatik tad zenginliği tartışılmaz bir üstünlük olsaydı ülkenin en önemli tatlısı künefe değil 41 baharatıyla mesir macunu olurdu. gel gör ki gerçekler öyle değil vedoo!! bu iş cv yapmaya benzemez.
  7. son zamanlarda youtube işine fena sardı. son yayını rehber ile de dikkatimizi çekmeyi başardı üstad. seveni var sevmeyeni var ama adamın bunca şeye rağmen üslubunu bozduğunu hiç görmedim ben. sanki bir ara oldu gibi ama hak etmişlerdir.

    ne diyordum rehber. geleneksel mutfak ile modern mutfağı usta çırak ilişkisi içerisinde ele alıp uçup gitmek olan değerlerimiz üzerinde durmuş biraz. haklı da sayılır aslında. pide deyip geçmeyin diyor. her şeyin nizami bir sırası ve şekli varken göz kararı ile nasıl yapılabildiği konusunda kendi bile şaşkın. bir usta kolay yetişmez derken de asılsın istiyor aslında yeni nesil. sahi bu kadar çok okulu varken geleneksel mutfaktan neden imtina edilir ben de anlamıyorum.

    söyledikleri içimize dokundu.