insan tek basina cok korktu. bir baska insan(lar)la guclerini birlestirmeye karar verdiler. ozgurluklerinden feragat, birbirlerine refakat ettiler. bir paidede birlesmeleri gerekiyordu. her birinin apayri uclarda fantezileri, arzulari vardi. ortada bulusmak icin uclari cok gerilerinde birakip geldiler ve iste bombok bir hayat oldu. toplum boyle olustu. toplum, sonradan gelecek olanlarin da kaderini cizecek guce sahip oldu. anne babanin, anaokulunun, ilkokulun, lisenin, universitenin ve hayatin sana verdigi egitimi uclarda taragi ve bezi bulunmayan toplum belirledi. seni toplum yetistirdi ve kos bir yetiskin oldun. hic kimseye en ufak zarari dokunmayan, kendine hayirsiz, topluma faydali bir sevgi kelebegi olarak yetistin, yetistirildin yetiskin.

ismini duydugunda killanmaliydin zaten. durduk yere neden bu olumlu sifat: yetismis olan? islerine gelmeye basladigin icin. onlara yararli ve faydali olmayi sectigin icin. zira yasin ne olursa olsun hala kendi basina buyruksan o zaman yetiskin sayilmazsin: cocuk olmakla elestirilir, ergen olmakla yaftalanirsin. oysa bununla gurur duymalisin. hala yasiyor olman buyuk bir eksiklik tabii.

genclik bile yildiramadi seni. butun hayallerin suya dustu ve ona ragmen asmadin kendini. insanlar bu davranisini bir itaat, bir boyun egme, bir kabullenis olarak algiladi ve seni yetiskinlikle 'onurlandirdi'. yuzlerini kara cikarmayip, her istediklerini yaparsan olgunluk 'mertebesine' bile ulasabilirsin. en basta soylemislerdi zaten: eger uslu bir cocuk olursan cabuk yukselirsin.

herkes intihar edecek kadar cesur, guclu ve derin olamaz tabii. 27'de bile gecirmediysen ipi bogazina; onca iplenmemelere ragmen goguslediysen ipi 35'e dogru kosulan maratonda yetskin olmayi sen de 'hak ettin', dostum.

intihar edecek kadar cesur olmamanin bedelini bu tiksinc sifati alarak yeteri kadar odedin. daha buyuk asagilanmalara katlanmak zorunda degilsin. hayir, bir ese, bir sevgiliye ihtiyacin yok. parasini odedigin her vajinayi tatmak hakkin; ucretlendirilen her penis icin azicik mesai yapsan yeter. bu pek kolay, pek temiz, pek adil bir ticaret. bunun icin bir baska insanin dertlerini dinlemek ve anlamsiz zaferlerinin kutlamalarina katilmak zorunda degilsin.

ask, guzel bir duygu olabilir fakat sorumluluk daha agir. dolayisiyla ortaya cikan orantisiz bir siddet. 8 puanlik bir ask icin, -10 puanli sorumluluga katlanirsaniz zararli cikarsiniz. bu matematik bizi kandirmiyor, hocam.

bir evinizin olmasina ihtiyaciniz yok. olmeye cok az kaldi. olene kadar kira odeyin daha karlisiniz. hem biriktirdiklerinizle daha fazla fuhus yaparsiniz. bu matematik bizi kandirmiyor hocam.

araba denen o teneke yiginina asla muhtac degilsiniz. arabalarin en guzel yani insanlari oldurmesi, insanlari kurtarmasi ve insanlari azaltmasi. ama olmek icin bile araba almaya degmez. cok daha ucuz yollar var. hem biriktirdiklerinizle daha fazla 'ask' yasarsiniz. bu matematik bizi kandirmiyor hocam.

yetiskin olmak, belirli bir seviyede duzene yenik dusmus olmaktir, evet fakat o kadar da olmedik. hala raki, bira, sarap, kahve, cay icebilir; hala sevisip, cocuk yapmayabilir; hala yalanlar soyleyip, surprizler yapip, kandirip, eglenebilir; hala konusup, tartisip, kahkahalar atabilir; hala ferdi tayfur, ibrahim tatlises, freddie mercury, sezen aksu, cem adrian, nil karaibrahimgil, isin karaca, adele, akon, christina aguilera, mariah carey, eminem ve michael jackson dinleyip aglayabilir/dans edebilir; hala kebap, kofte, pure, kuru fasulye, pilav, patlican musakka, imam bayildi ve melemen yap(tir)ip yiyebiliriz. oldugumuzde arkamizda gozu yasli, aglayan, sumuklu bir cocuk birakmak zorunda degiliz.

yetistirdiler, yetistik fakat hala suratlarina iseyecek kadar cocuk, laflarina kulak asmayacak kadar ergen ve ortalik yerde sicip sivayacak kadar bebek olabiliriz, bebek.

ama tabii keske olsek. fakat olmedik ve yarin da olmeyeceksek, durmak yok sekse devam. cennet varsa da, yoksa da bize faydasi olmadigini dusunursek; gokten meg ryan yagsa bize er ryan dustugunu (veya er ryan arzulayanlarimiza da meg ryan dustugunu) hesaba katarsak kendi cennetimizi kendimiz yaratmak zorundayiz. tanriliga soyunma gunudur gun, a dostlar: soyunun!

sarap akan irmaklarda yikanin. meyve kabuklariyla kurulanip, meyve kokalim. hurilerimizle, kilmanlarimizla meyve kokan meyvelerimizi: seftalilerimizi, karpuzlarimizi, muzlarimizi, kayisilarimizi, eriklerimizi, kivilerimizi yiyelim, emelim, sularini icelim. ahh agzim sulandi. :-)