-
siyah ateş görmek istiyorsanız cehennem dibi tam size göre çünkü bu doğal güzelliği dünya'nın hiçbir yerinde bulamazsınız. hem cehennemin dibini boylamak deyimini de yere getirmiş olursunuz hem de bronzlaşmak için daha iyi bir yer düşünemiyorum. gördüğünüz gibi bir taşla kuş katliamı yaptık. -
ortadoğu. mesela bi iran irak görmek isterdim. yaşarken mümkün değil. bari ölünce görelim. -
eviniz. çünkü çoğu insan öldükten sonra evi kapanır. kendininse satılır, değilse eşyaları dağıtılır. sonra bambaşka bir yaşamı olan gelir o eve. bambaşka mutluluklar hüzünler dolar. oysa daha az önce ölü çıkmadı mı o evden? işte o yüzden ben ölülerin evinin akıbetini hep merak ederim. ilk mutluluğu ne olacak acaba? bir bebek mi? yoksa bir başarı mı? belki de bayramdır... peki ya hüzün? belki kırık bir kalp çıkacak ilk o evden. aldatma hikayeleri, psikolojik rahatsızlıklar, depresyon... kim bilir belki 'askerlik' diye o evden çıkan delikanlı oraya 'koskoca adam' olarak döner? bir genç kız o evden kendi evinin kadını olmak için çıkar karbeyaz gelinlikle...
her ölümde, her taşınmada aklıma gelir bu. merak ederim evin akıbetini. -
eğer mümkün olsaydı dünyada kalıp etrafı gezmeyi süzülmeyi tercih ederdim. okyanusların dipleri, dağların tepeleri hatta yanardağlar. nefes almak, ölmek, yorulmak gibi dertler olmadan gezebilmek maddi sıkıntı yaşamamak çok güzel olurdu. hatta sevdiğimiz kişilerle gezebilsek keşke ruh olarak beraberce. -
varsa bi cennetinizi alırım. yoksa da sıkıntı değil, yer değil ama bazı kişileri görmek isterim. beni seven değilde benim sevdiğim insanları. çok garip olurdu herhalde.