1. şah-ı meran yani yılanların şahı demektir. yılana bile kadın süsü verip hallenmeye çalışan yurdum insanın efsanesidir. belki zamanında bir dansöz yılan gibi kıvırdığı için de bu benzetmeyi yapmış olabilirler.
  2. grotesk varlıklar arasında bence anatomisi en uydurulamamış olandır.. ne bileyim kentaurlara, grifonlara, satirlere bakıyorsun.. anatomi olarak reele bi uygunluk bi göze hoş görünme bi bütünlük.. ama şahmeran sanki bir çocuğun hayali yaratık çiziminden esinlenmiş gibi bütüncüllükten uzak, yamru yumru, vücudunun her parçası ötekini reddediyor adeta. yine de murathan munganın şahmerana dair öyküsünü okuduktan sonra bir sempatim oluşmuştu bu biçimsiz mitolojiğimsi şeye.
  3. dilek duasıdır. şahmeran duası olarak bilinir. her niyet için 3 kere okunur.

    allahu la ilahe illa hüvel hayyul kayyum.allahula ilahe illa huvel aliyul hakim.
    allahu la ilahe illa huves semiul alim.allahu la ilahe illa huver rahmanürrahim
    allahu la ilahe illa huvel vahidul ehad.allahu la ilahe illa huvel ferdül varid.
    allahu la ilahe illa huve raufur rahim.allahu la ilahe illa huvel aziz’ur rahim.
    allahu la ilahe illa huvez zahirul batınu.allahu la ilahe illa huvel ahadus samedu.
    allahu la ilahe illa huvel fetta’ul alim.allah’u la ilahe illa huvel aziz’ul alim.
    allahu la ilahe illa huvel hannan’ul mennan’ul deyyan.allahu la ilahe illa huvel kadir’ul kahiru
    alahu la ilahe illa huver-rafiul alim.allahu la ilahe illa huver-rabbül arş’il azim.
    allahu la ilahe illa huvel melikul kudüs.allahu la ilahe illa huvel hamdul mubin.
    allahu la ilahe illa huvel bais’ul varis.allahu la ilahe illa huvel esmaul hüsna.

    huvel hayy’u la ilahe illa huve fadi’u muhlisine lehuddiyn.

    subhane birahmetike ya erhammerrahimin.

    velhamdu-lillahi rabbil alemin.
  4. Bir mitoloji karakteriyle şevişebilecek olsam kesinlikle şahmeran'la sevişmek isterdim. Yeraltındaki karanlık meskeninde, asırlar süren yalnızlığından bıkkın o kadının karşısına tutkuyla dikilmek isterdim. Yalnızlıktan buz tutmuş tenine kor alev gibi dokunmak, ateşten dudaklarımla öpmek isterdim onu. Şehvetle bedenini bedenime dolasın, tutkuyla nefesimi kessin isterdim. Doruğa ulaştığımızda keskin dişlerini boynuma, tam şah damarıma geçirsin ve tutkusunun zehrini bedenime zelk etsin isterdim. Zehri damarlarımı yaka yaka ilerlesin ve kalbimi ateşe versin isterdim. Zehir bedenimi ele geçirip beni felç ettiğinde ciddi bir seramoniyle beni yere yatırıp gözlerimde hayat ışığımın sönüşünü izlesin isterdim. Ruhum bedenimi terkettikten sonra üzerimi yılanlarla örtsün isterdim. Böyle bir tutkuyla ölmek isterdim...

    !---- spoiler ----!

    Tahmasp söylediklerini yerine getirmiş sevdiğinin ama kendine nefreti çoğalmış. Cezaların en büyüğü vicdan yorgunluğu. Yıllar hızla geçsede zaman ilaç olmamış, yaptığı ihaneti unutamamış.

    Kararını vermiş cezası ne ise razı. Şahmeran’ın yaşadığı mağaranın yolunu tutmuş. Bilge yılan beklermiş mağaranın kapısında. Dile gelmiş acıları seslenmiş bir bir anlatmış yaşadıklarını. Bilge yılan sükûnetle dinlediği Lokman Hekime seslenmiş;

    -Görevin belli, ne gezersin pişmanlık denizinde. Olanları yılanlara anlatmak savaşa davetiye. Tüm yılanlarla insanlığın savaşını başlatmak mı istersin. Sevdiğine verdiğin sözün ardında dur.

    -Şimdi gir ve yılanlarla vedalaş. Ama sakın Şahmeran'ın öldüğünü söyleme. Lokman Hekim mağarada tüm yılanlarla vedalaşıp mağaradan ayrılırken bilge yılan eğilip kulağına fısıldamış;

    -Şimdi sevginin bedelini öde! O'nun bilgeliği ve ruhu senin bedeninde. Onun ölümsüzlüğü sensin! Şimdi sana bir hediye vereceğim. Dönüp iki yılanı yanına çağırmış…

    Bu iki yılana Tahmasp'ın bilgeliği ile insanlığa şifa dağıtacağını ve onu korumaları emrini vermiş. İki yılan burgu gibi birbirine sarılıp görkemli bir asaya dönüşmüş. Lokman hekim yüzyıllar boyu elinde bu asa ile insanlığa hizmet edip şifa dağıtmış. Ama derler ki Lokman Hekim asla Şahmeran'ı unutmamış.

    !---- spoiler ----!