-
sonunda ölümcül darbeyi yediğimizi gösteren başlık. şimdi şovenizmi kenara bırakıp mantıklı düşünelim bizim ne ekonomimiz ne de sosyal yapımız bu durumu kaldıramaz. bizden kat kat zengin avrupalılar garibanlara bozuk para atıp d.şak geçerken üzülüyoruz ama vicdan bizim geleceğimizi kurtarmaz. 2.5 milyon suriyeli ile şehirlerin geldiği durum ortada. sayının artması bizi daha kötü yapacak. ... tamam sakinim. yok ya değilim. içine ettiniz ülkenin 10 senede aferin yaa.
edit: sinirim geçmedi biraz daha söveceğim. ulan küçük avrupalılar resmen suriyelileri kakalamış sana. sen al suriyelileri biz seni ab ye alacaz demişler. bu da yemiş. ulan biraz mantıklı duşun adam gönderdiği suriyeliyi tekrar alır mı. hiç mi basmıyo ya. sanırım şimdi sakinim -
nasıl vicdansız ve bencilce yorumlar yapılıyor. elbette anlaşma karanlık ve kirli bir anlaşma buna şüphe yok. ama biraz vicdan penceresinden bakmayı da denemeliyiz.
uluslararası af örgütü "mültecileri pazarlık konusu yapmayın, bugün insanlık için kara bir gün" diyerek bir kampanya başlattı stopthedeal
bu da kampanyaya ilişkin bir haber -
türkiyenin neden bu kadar hevesli olduğunu anlayamadığım anlaşma.
biz avrupa birliğindeki normları muhasır medeniyetler seviyesine gelmek için mi istiyoruz yoksa şov yapmak için mi? bir faslın şartları, kondisyonları belli, fasıl açılmadan sen üstüne düşeni yap, kanunlarını revize et sonrasında fasıl açılsa ne olur açılmasa ne olur?
(bkz: tribünlere oynamak) -
olumlu bulduğum anlaşma. mültecilerin ülkeye uyumunu sağlamada başarılı olmamız önemli. mültecilerin getirebileceği sorunların tabi ki farkındayım ama bir de vicdan yönü var bu işin. tarihimizde de vardır bu. hiçbir zaman sığınanlara yüz çevrilmemiş buralarda. godot'yu beklerken'de diyor ya, "işte biz, tam şu anda insanlığı temsil ediyoruz." nasıl üç beş mülteci gelecek diye birbirini yedi bu medeni avrupalılar. seversiniz sevmezsiniz, tarihinden utanan tuhaf insanlardan birisi de olabilirsiniz. bu ülke her zaman dil din ayırt etmeden kendisine sığınanlara kucak açmıştır. bu yüzden kendisini savaşla tehdit edenlere “tacımı veririm, tahtımı veririm fakat devletime sığınanları asla vermem.” diyebilmişlerdir. keşke bu göçün alt yapısını oluşturabilseydik de hem kendimizi hem mültecileri rezil etmeseydik. vicdan karın doyurmuyor? evet öyle. varsın doymasın.
hak şerleri hayr eyler
arif anı seyr eyler
zannetme ki gayr eyler
mevlam görelim neyler? neylerse güzel eyler. -
avrupanın tampon bölgesi olmayı başardık. bakalım bu anlaşmayı hazırlayan büyüklerimizin yukarıda arkadaşların yazdığı benim tekrar etmek istemediğim sorunlara karşı bir çözümü var mı yoksa göç yolda kurulur mantığıyla yine olan halka mı olacak. -
türkiye açısından artısı nedir , eksisi nedir umrumda olmadığı fakat şahsım adına avrupada yaşama hayalime bir adım daha yaklaşmamı sağlayacak anlaşma. -
sadece mülteci olmalariyla kalmayacak anlaşma. yanlış hatırlamıyorsam bm sarti'nda mültecilerin vatandaşlık için teşvik edilmesi gerektiği söylenir. yanı onlar geleceğin turk vatandaşı. geçmiş olsun hepimize. -
bu anlaşma ile ilgili yurdumun haber sitelerinde göremediğim bence önemli bir detay var.
"türkiye'ye iade edilen kadar suriyeli sığınmacıyı ab sığınma sağlayacak" diye reklamı yapılıyor, ama bunun bir sınırı var, o da 72000! sadece yetmiş iki bin! bu sene sadece ocak'ta yaklaşık o kadar suriyeli yunanistan'a geçmiş.
yani kısaca 3 milyar euro karşılığında suriye'den ne kadar insan türkiye'ye gelirse hepsine biz bakacağız. "demokrasi" diyenler şu anlaşmayı bir halk oyuna sunsalardı keşke.
umarım suriye'liler karadeniz/ukrayna üzerinden romanya'ya geçme işini hallederler, sonuçta karadeniz tunus/libya-italya güzergahından daha az tehlikelidir muhtemelen. -
şimdi ben nacizane bir üniversitenin nacizane bir bölümünden mezunum siyasetten zerre anlamam. şimdi bunu ilkokul 1. sınıf mantığı ile anlamaya çalışıyorum ki gelecekte zarar görecek çocuklarımıza anlatabileyim.
bilmem kaç milyon suriyeli ülkemize gönderilecek. 3 milyardolar karşılığında ve içlerinden istediklerini seçip alacaklar. hadi devleti yönetenler bunu anlık para sağlama için kabul ettiler. benim anlamadığım ülkede kimse sesini çıkarmıyo. oluşabilecek sorunlar neler kimsede ses yok. ben sabahtan beri gerçek mi? yoksa cumartesi mesaisi uyuyormuyum rüyamı görüyorum. hala düşünceler içerisindeyim. geleceğimiz 3 milyardolara satıldı. 5 sene sonra tv de izleriz. suriyeli dehşeti diye. -
anamızı ağlatacak olan anlaşma