1. türkiye-ab zirvesinden çıkan karardır.

    aynı zamanda seçmenlik haklarına isteyenler başvurup bu hakları alabilecekler..
    şimdi merak ettiğim konu haberlerin içeriğine göre dünyadaki tüm mülteciler türkiye'ye gönderirse biz nereye gideceğiz? kim alıcak bizi acaba?

    !---- spoiler ----!

    - Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde 33 nolu "Mali ve Bütçesel Hükümler" başlığı 30 Haziran'a kadar açılacak.
    - Vize serbestisi için kriterler nisan sonuna kadar tamamlanacak
    - Türkiye sığınmacıları 4 Nisan'dan itibaren geri almaya başlayacak.
    - Türkiye’nin projelerine bir hafta içinde finansman sağlanacak.

    !---- spoiler ----!

    radikal
    hürriyet
    mynet
    mert
  2. anlaşma yunanistan'a 20 mart 2016 tarihinden sonra kaçak yollardan geçen suriyelilerin türkiye'ye geri gönderilmesi ile ilgili. ayrıca türkiye'ye geri gönderilen suriyeli sayısı kadar avrupa birliği belirlediği kriterlere göre suriyeli alacak. anlaşmanın en enteresan yanı bu bana kalırsa. ayrıntılı hali burada.

    not: bunu da göndermezse en azından ortalı durur youreads yazısı profilde.^:swh^
    edit: hayret. gönderdi.
  3. nasıl vicdansız ve bencilce yorumlar yapılıyor. elbette anlaşma karanlık ve kirli bir anlaşma buna şüphe yok. ama biraz vicdan penceresinden bakmayı da denemeliyiz.

    uluslararası af örgütü "mültecileri pazarlık konusu yapmayın, bugün insanlık için kara bir gün" diyerek bir kampanya başlattı stopthedeal

    bu da kampanyaya ilişkin bir haber
  4. bu anlaşma ile ilgili yurdumun haber sitelerinde göremediğim bence önemli bir detay var.

    "türkiye'ye iade edilen kadar suriyeli sığınmacıyı ab sığınma sağlayacak" diye reklamı yapılıyor, ama bunun bir sınırı var, o da 72000! sadece yetmiş iki bin! bu sene sadece ocak'ta yaklaşık o kadar suriyeli yunanistan'a geçmiş.

    yani kısaca 3 milyar euro karşılığında suriye'den ne kadar insan türkiye'ye gelirse hepsine biz bakacağız. "demokrasi" diyenler şu anlaşmayı bir halk oyuna sunsalardı keşke.

    umarım suriye'liler karadeniz/ukrayna üzerinden romanya'ya geçme işini hallederler, sonuçta karadeniz tunus/libya-italya güzergahından daha az tehlikelidir muhtemelen.
  5. An itibari ile aksiyona gecilmis anlasmadir : http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/04/160404_gocmenler_dikili

    Resmen avrupanin multeci kampina donusuyoruz. Gelenler Suriye'li de degiller, ilk kafilede Bangladeşli, Pakistanlı, Sri Lankalı ve Afrika'li multeciler var.

    Peki bu insanlarla ilgili bizim planimiz ne? Topluma uyum saglayacaklar mi, nasil ne sartlarda nerede calisacaklar. Yoksa onlar degil de biz mi uyum saglamak zorunda kalacagiz.

    Bu programsizlik ve program olsa bile ulkedeki bu hicbir isi becerememe durumu varken sadece endiselenen ben degilim degil mi? Issiz gucsuz parasiz kalirlarsa suc orani artacak, bize oranla daha kapali toplumdan gelen bu kadar fazla insan guvenlik sorunu olusturmayacak mi?

    Uzun surecte bizim icin etkisi cok agir olacak bence.