1. gelen itiraflar ardından bir kısım idam beklese de idam çıkmayacaktır. geçici veya kısmi suçlar için çıkmasına da ihtimal vermiyorum. darbecilerden önce asılması gereken tecavüzcüler, teröristler ve öcalan unsuru vardır ki, bu yüzden buna kalkışacaklarını sanmıyorum. kitap günümüz türkiye'siyle bir çok yönden benzeşmektedir. (hayali düşmanlar, ekonomide ve sanayide ilerleme vs) gelen itiraflar bana kitabın şu kısmını hatırlatıyor bilenler bilir
    olayın başlangıcı, altmışların ortalarına, devrim'in ilk önderlerinin ortadan kaldırıldığı büyük temizlikler dönemine gidiyordu. 1970'e gelindiğinde, büyük birader dışında, ilk başlardaki önderlerin hiçbiri kalmamıştı. büyük birader dışında hepsi hain ve karşıdevrimci ilan edilmişti. goldstein kaçmış, sırra kadem basmıştı; ötekilere gelince, bazıları ortadan kaybolmuş, çoğu ise halka açık mahkemelerde suçlarını kabullendikten sonra idam edilmişti. o dönemden sağ kalanlar, jones, aaronson ve rutherford adında üç adamdı. bu üçü 1965'te tutuklanmış olmalıydı. sık sık olduğu gibi, birkaç yıl ortadan kaybolmuşlar, yaşayıp yaşamadıklarını kimse öğrenememişti; sonra birden her nasılsa ortaya çıkarak suçlarını bildik biçimde kabullenivermişlerdi. düşmanın (o günlerde düşman avrasya'ydı) istihbarat örgütlerine çalıştıklarını, zimmetlerine para geçirdiklerini, bazı güvenilir parti üyelerini öldürdüklerini, devrim'in çok öncesinden başlayarak büyük birader'in önderliğine karşı entrikalar çevirdiklerini ve yüz binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan kundaklama eylemlerine giriştiklerini itiraf etmişlerdi. bütün bunları itiraf ettikten sonra da bağışlanmışlar, yeniden parti'ye alınmışlar ve önemli görünen, ama aslında yan gelip yatacakları birtakım görevlere getirilmişlerdi. üçü de times'da uzun, onursuz yazılar yazarak, yanlış yola sapmalarının nedenlerini çözümlemiş, doğru yolu tutacaklarına söz vermişlerdi.