1. one
  2. basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğünden farklı değerlendirilemez elbette. 90'lı yıllar türkiye en çok gazeteci öldürülmesi istatistiklerinde en üst sıralardaydı. şimdi de cezaevindeki gazeteci sayısında hep üst sıralardayız. devlet "onlar gazeteci değil" demeyi tercih etse de. onlarca gazeteci ve yazar yalnızca iktidarın sözcülüğünü yapmayı tercih etmedikleri için işlerini kaybettiler. durum vahim.
  3. ülkemiz için bir anlam ifade etmeyen gün.nitekim, iktidarın elinde tuttuğu basının özgürlüğünden söz edilemez. basının özgür olduğu yerde iktidarın tiranlığından söz edilemeyeceği gibi.
  4. ülkemizde basın özgürlüğü olmadığı gibi düşünce özgürlüğü de yoktur. bu yüzden basın özgürlüğünün olmaması düşünce özgürlüğünün olmaması yanında küçük bir kayıp olarak kalır. sadece ülkemizde değil dünyada da düşünceleri ve haraketleri belirleyen toplumsal vicdan, basının etkisi olmadan da toplumu yönetir. tabiki de basın özgürlüğüyle birlikte bir çok farklı düşünce, yayılımını sağlar , bu bakımdan büyük önem taşır. ülkeme ve dünyaya üzülmekten başka elden ne gelir?
  5. "gazeteciler inisiyatifi (ögc) verilerine göre 168, türkiye gazeteciler cemiyeti’nin (tgc) verilerine göre de 159 gazeteci şu anda cezaevinde tutuluyor. geçen günlerde freedom house 199 ülkenin basın özgürlüğü durumuna ilişkin yayınlanan raporda, türkiye’ye 163’üncü sırada yer aldı. yine aynı raporda; basın özgürlüğü açısından ‘özgür’, ‘özgür olabilir’ ve ‘özgür olmayan’ kategorileri arasında türkiye, ‘özgür olmayan’ ülkeler arasında yerini aldı." birgün