1. üzerine yazılacak, söylenecek o kadar çok şey var ki. çekilen o kadar çok acı, dökülen o kadar çok gözyaşı, içimizde kalan o kadar çok çığlık var ki... bir isyan, bir direniş ve bir tek yürek oluş. fenerbahçe taraftarı için en kısa özeti budur o günlerin. bütün basın yayın kuruluşlarının tek ses olduğu, o basın yayın kuruluşlarında yazan çizen herkesin tek ses olduğu o dönemlerde devlet tarafından terörist de ilan edildik, polisler tarafından aziz'in piçleri de ilan edildik, iktidar yavşakları tarafından ergenekon'un kasası da ilan edildik. hoca kılıklı bunağın sistemine ters düştü diye içeri alınan onca şerefli türk subayından sonra hedef fenerbahçe oldu. "1 sene önce şampiyon olsaydınız operasyon o zaman başlayacaktı." diyordu dönemin savcısı. roller o kadar belliydi ki, saflar önceden o kadar güzel dizilmişti ki. fenerbahçe camiası o ateş çemberinin içinde bir başına kalmıştı. kimi iktidara ve cemaate biatından ses çıkarmadı kimi de fenerbahçe nefretinden. şimdi hepsi 180 derece dönüp özür diliyor ama neye yarar ki? düşene haklı mı haksız mı diye bakmadan tekme tokat dalmışsın, olay bitince mi suçsuzluğu sorgulamak aklına geldi?

    ben vatanımı çok seviyorum ama içindeki insanların bazen bu sevgiyi hak etmediğini düşünüyorum. ergenekon, balyoz, oda tv, poyrazköy vb. davalarda da şike davasında da bu ülkenin insanları hakka ve adalete bakmadan her daim nefretleriyle ve intikam hisleriyle olaylara baktı. o insanların masumluğu ispatlandı, suçlu fetö oldu. fetö dün de suçluydu bugün de suçlu hiçbir zaman değişmedi bu. ya o zamanlar fetö'nün yanında olup bu davalarda insanlara yargısız infaz yapanlar ne olacak? hadi siyasetçisini, gazetecisini, iş adamını anladım. tamamen güce biat etti ve çıkarını korudu. ya sıradan halk? asgari ücretle gayri insani koşullarda çalıştırılan fabrika işçisi sana soruyorum: bu kadar mı öfke dolu bu kadar mı kin sahibisin? bu kadar mı gözünün önündekini görmekten acizsin? sana soruyorum plaza çocuğu: onca sene okuyup diploma sahibi oldun, plazalarda caka satıyorsun. bu kadar mı doğruyla yanlışı ayıracak ferasetten uzaksın? bu sistem seni bu kadar mı sığır yetiştirdi? birileri "aa pardon bu insanla suçsuzmuş, hadi beraat etsin." deyince mi aklına geldi hakkı ve adaleti görmek? sana soruyorum üniversite öğrencisi: anan baban seni yetiştirirken bir sürü at gözlüğü takmış olabilir sana. peki o okuduğun okulda bir tane mi özgür düşünmekten bahseden arkadaşın, hocan olmadı? bu kadar mı haklıyı haksızı karıştıracak kadar ferasetten yoksun kaldın? pelinsular, berkecanlar bu kadar mı önemliydi de toplumdaki hukuksuzluğa yıllarca sustun, hatta yangına bir odun da sen attın?

    bugün hala şike davasının doğruluğuna inanan trabzonspor taraftarına hiç kızmıyorum ben. adam en azından 5 senedir aynı şeye inanıyor. ben 5 senedir "suçsuzdur fenerbahçe" diyorsam o da 5 senedir "suçludur fenerbahçe" diyor, hiç kızmıyorum. ben yıllar içinde topaç gibi dönen, her gün söylem değiştiren "kandırılan" topluluklara kızıyorum. kimse suçu sadece akp seçmenine atmasın. mhp'lisi de chp'lisi de hdp'lisi diğer partilileri de suça karşı sustuğu oranda suçluydu. sırf renklerinden ötürü haksızlığına sustuğu için bir camianın, sırf üniformasından ötürü haksızlığına sustuğu için bir kurumun, ben bu insanların hepsine kızıyorum.
    ae