1. ysk'ya yaptığı 2 cumhurbaşkanı başvurusu da reddedilen hdp konuyu anayasına mahkemesine taşıma kararı almış.
  2. erdoğan başta 400 diyordu sonra 335 te yeter demeye başladı şu aralar koalisyonun zararlarından bahsederek tek başına iktidar olsak yeter demeye getiriyor...tabiki bu seçimlerde kilit rolü hdp oynuyor açıkçası ben istemiyorum barajı geçmelerini ancak akp ninde artık yola gelmesi gerektiğini düşünüyorum... gerçekten ilginç bi seçim olcak güvenemiyorım bokta çıkabilir :))
  3. istanbul veteriner hekimler odası kedileri uyarmış: "trafolardan uzak durun. yine aynı şey olursa dostluğumuzu gözden geçireceğiz."

    "kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" diye bir söz vardır da laftan, sözden anlayan "gelin" olmayınca kedilerle konuşmaya devam.
  4. yök adlı kurumun 5-9 haziran arasını tatil ederek bizlerin memleketlerimize gidip de sınav için dönmeyi herkes karşılayamaz/istemez/zor gelir gitmez oy kullanmaz diye düşünerek üniversitelilerin oylarını kesmiş olduğunu düşünüyor olabilir, fakat tüm arkadaşlarımı sorumluluk bilincinde olup memleketlerine gidip oy kullanmaya davet ediyorum.
  5. "Şimdi de 7 Haziran 2015 seçimlerinin arifesindeyiz. İslamcı faşizme geçişin kritik bir noktasındayız.

    Gerçek veya resmî sonuçlar, ya bu geçiş sürecini hızlandıracak; ya da frenleyecektir.

    Faşizme geçişin tamamlanması için birkaç aşama daha var: Birincisi, var olan hukuk normları (Türkiye örneğinde temsili demokrasinin biçimsel, anayasal kuralları) içinde iktidar değişikliğinin imkânsız hale getirilmesidir. Bunun için bu kurallar önce fiilen çiğnenir; sonra da yeni yasalarla ortadan kaldırılır. Marx 1851 Fransası için bunu “parlamentoya dayanarak anayasanın yırtılması” olarak nitelendiriyor.

    İkinci bir aşamada, faşist iktidarın toplum üzerindeki tahakkümünün pekişmesi, kalıcı hale gelmesi gerekir. Hükümetin emrindeki resmî, üniformalı güvenlik güçlerinin varlığı ve seçmen desteği (örneğin Bonaparte’ı iktidara taşıyan Fransız köylüleri) yeterli değildir. Vurucu, etkili, sivil bir güç gereklidir.

    Marx, “bütün sınıfların cürufu, süprüntüsü, dışkısı olan Paris’in lümpen-proletaryasının” bu işlevi üstlendiğini vurguluyor. Terim çok geneldir. Marx örneklerle somutlaştırıyor: “Geçimleri, kökenleri şüpheli, kokuşmuş üçkâğıtçılar, burjuvazinin müflis ve maceraperest dalları, asker kaçkınları, sabıkalılar, kürek mahkûmları, İtalyan lümpenler (“lazzaroni”), sahtekârlar, yankesiciler, dolandırıcılar, kumarbazlar, pezevenkler, kerhaneciler, hamallar, bileyiciler, laternacılar, kalaycılar, entel’ler, (“literati”)…”

    Faşizme geçişin son adımını atmak isteyen iktidar, 19. yüzyıl Fransa’sındaki bu toplumsal süprüntünün benzerlerini 2015 Türkiye’sinde arayacak, bulacaktır. Bulmaya da başlamıştır.

    Paris lümpenlerinin Türkiye’deki karşılıklarını son iki yılda görmeye, tanımaya başladık. Faşizm ivme kazandıkça, listeyi oluşturabileceğiz.

    Buna karşılık 8 Haziran’da faşizme geçişi frenleyecek bir tablo da çıkabilir. Sadece “frenlemek” dahi çok önemli bir kazanım olacaktır. Durdurmak ve geriletmek sonrasının işidir."

    http://www.sendika.org/2015/06/marxtan-secim-yorumlari-ve-7-haziran-korkut-boratav/
    mutlu
  6. seçimlere 1 gün kala ülkeyi savaş alanına çevirmek isteyenlere hayır demeyecek miyiz?
    hdp'nin yanındayız!
    barış kazanacak!
    seni başkan yaptırmayacağız!
    akp silah bıraksın!
  7. ağrı, adana, mersin, bingöl, erzurum... irili ufaklı onlarca provokasyondan sonra diyarbakır'da yapılan düpedüz katliam girişimidir. yüzlerce insanın ölmesi, oluşan infialin yurt geneline yayılması, çatışmalar yaşanması, belki de seçimlerin ertelenmesi hedeflenmiş olabilir. etrafındakilerle beraber nerden baksan en az 100 milyar cukkalamış, 5 milyara saray yaptırmış nevrotik eğilimler sergileyen bir diktatörün seçim kaybederek iktidarı bırakmasını beklemek zaten naiflik olur. seçim sonuçları ne olursa olsun sancılı bir süreç bizi bekliyor, hazırlanınız...
    mutlu
  8. sonuçlarından çok umutlu olduğum için bu gece heyecandan uyayamamamı sağlayacak olan seçimdir. öss'de bu kadar heyecanlanmamıştım. muhtemelen yarında mutluluktan uyuyamacağım. (bkz: biz'ler meclise)
  9. yök'ün, "öğrenciler evlerine gidip oy kullansınlar diye 5 haziran cuma günü olan bütün finalleri önümüzdeki haftaya erteliyoruz" bildirgesi bana ters teptiği için oy kullanamayacağım seçimlerdir.
    hem yol çok para, hem zaman kısıtlı.
  10. önce içimden geçen %30 gerçekleşeceğine inandığım oy tahminini yazayım

    akp %42
    chp %29
    mhp %16
    hdp %10.5

    bu benim iyimser tablom bu tabloya baktığımda ise gördüğüm hdp-akp koalisyonu ki bu gerçekleşmezse eğer akp-mhp koalisyonu görüyorum.ama birinci seçeneğin eğer böyle bir senaryo gerçekleşirse daha çok gerçekleşeceğini düşünüyorum. akp'den üç bakanlık alan hdp'nin daha da güçleneceğini,akp'den bişiler koparacağını düşünüyorum.

    %70 olmasını beklediğim oranlar ise:

    akp %46
    chp %27
    mhp %16
    hdp %8

    bunun ise daha çok olacağını düşünüyorum açıkcası.böyle bir senaryoda ise hdp'nin tekrar toparlanması zor.pkk'nın tekrar silahlanması ise daha çok beklenen bir şey.

    genel olarak tayyipin en iyi senaryoda bile başkan olacağını düşünüyorum. çünkü bu 400 vekil sayısını hdp sağlamasa bile her durumda mhp'nin sağlayacağı düşüncesindeyim.

    aynı zamanda akp'nin tek başına iktidarındansa akp-hdp koalisyonuna daha sıcak bakıyorum.

    en son olarak oyumu chp'ye vereceğim.gerçekten ayakları yere basan daha çok bu ülkenin sorunlarına yönelik kısa vadede gerçekleşebilecek projeleri olmasından dolayı.

    ayrıca şununda farkıdanyım ekonomik buhran geliyor arkadaşlar. napıcaz bilmirem