1. seçimlere 1 gün kala ülkeyi savaş alanına çevirmek isteyenlere hayır demeyecek miyiz?
    hdp'nin yanındayız!
    barış kazanacak!
    seni başkan yaptırmayacağız!
    akp silah bıraksın!
  2. türk sağının, türk-islam sentezinin asgari müşterekleri, kadim refleksleri vardır. devlet bahçeli'nin bunların dışına çıkması zor görünüyor. gül'ün cumhurbaşkanlığı, türban gibi kritik başlıklardaki tavrı akla geliyor hemen. islamcılar çubuğu bu kadar abartılı kendilerine bükmeseler, o kadim dengeleri gözetseler milliyetçiler ile aralarındaki gerilim bu raddeye ulaşmazdı zaten. 2 hafta kadar evvel cnn türk'te taha akyol'un konuğu meral akşener idi. bilenler bilir, ahir zamanların bilge liberali taha akyol, evvel zamanda faşist hareketin başlıca liderlerinden, türkeş'e en yakın bir kaç kişiden biriydi. nostaljik bir tonda eski günleri yad ettiler, üstad necip fazıl ile yapılan mitingleri hatırlattılar. laf açılmışken kenan evren'in mukaddes işlerini de anmadan edemediler. o esnada taha akyol "türkiye'de hiçbir sivil siyasetçi zorunlu din derslerini getiremezdi, o açıdan kenan evren bizim için çok önemlidir" kabilinden bir tespit yaptı, akşener de mutabık oldu. istediği kadar cici elbiseler giysin, liberal maskeler taksın, tiranın şahsında otoriterlik eleştirileri filan yapsın, türk sağı budur, hayal görmemek lazım.
    mutlu
  3. uluslararası af örgütü, seçimlere katılacak parti ve liderlerine hitaben bir kampanya başlattı: İnsan hakları için #bizimlemisin?
    kampanya adresinden de bilgi edinebileceğiniz gibi:

    "Türkiye'nin uluslararası insan hakları sözleşmelerine dayalı sorumluluklarının yerine getirildiği ve insan hakları ihlallerinin yaşanmadığı bir Türkiye için, Genel Seçimler’den sonra tüm siyasi parti ve milletvekillerini TBMM’de etkin çalışma yürütmeye çağırıyoruz.

    İnsan haklarının güvence altına alındığı bir Türkiye için muhataplardan taahhütlerini açıklamalarını, gündemlerine alarak programlarında belirtmelerini ve seçimlerden sonra da bunları hayata geçirmelerini talep ediyoruz.

    Sen de imza vererek insan hakları için bizimle olduğunu göster!" diyorlar

    bizimlemisin
  4. kime oy verilirse verilsin. ama oy verilsin. seçim günü bizim finallerin son gününden bir gün sonra. etrafımda hem seçmen kaydını buraya almaya üşenmiş hem de bir oy için ne gideceğim memlekete diyenleri görüyorum. siz öyle olmayın.

    ayrıca hoşunuza gitsin veya gitmesin, oy vermeyen insan memleketin gidişatı ve onu yönetenleri eleştirme hakkına sahip değildir.^:bence^
  5. istanbul veteriner hekimler odası kedileri uyarmış: "trafolardan uzak durun. yine aynı şey olursa dostluğumuzu gözden geçireceğiz."

    "kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" diye bir söz vardır da laftan, sözden anlayan "gelin" olmayınca kedilerle konuşmaya devam.
  6. ağrı, adana, mersin, bingöl, erzurum... irili ufaklı onlarca provokasyondan sonra diyarbakır'da yapılan düpedüz katliam girişimidir. yüzlerce insanın ölmesi, oluşan infialin yurt geneline yayılması, çatışmalar yaşanması, belki de seçimlerin ertelenmesi hedeflenmiş olabilir. etrafındakilerle beraber nerden baksan en az 100 milyar cukkalamış, 5 milyara saray yaptırmış nevrotik eğilimler sergileyen bir diktatörün seçim kaybederek iktidarı bırakmasını beklemek zaten naiflik olur. seçim sonuçları ne olursa olsun sancılı bir süreç bizi bekliyor, hazırlanınız...
    mutlu
  7. yök'ün, "öğrenciler evlerine gidip oy kullansınlar diye 5 haziran cuma günü olan bütün finalleri önümüzdeki haftaya erteliyoruz" bildirgesi bana ters teptiği için oy kullanamayacağım seçimlerdir.
    hem yol çok para, hem zaman kısıtlı.
  8. siyasete ve ekonomiye; parababalarının, zenginlerin, hakim sınıfların penceresinden değil de emekçilerin, sıradan insanın, halkın yanından bakıyorsanız koalisyon hükümeti, tek parti iktidarından evladır. haramilerin politik istikrarsızlık dedikleri şey aslında demokrasinin kendisidir. güç bir elde toplanmayıp dağılırsa bastırılanların ezilenlerin ses çıkarma, kararlara müdahil olma, kendi çıkarlarını temin etme şansı biraz daha artar. cambridge'de yapılan yaklaşık 105 ülkeyi kapsayan çalışmalar, tek parti ile koalisyon arasında büyüme, enflasyon, işsizlik gibi temel göstergelerde çok da anlamlı farklar olmadığını ortaya koyuyor. türkiye açısından bu konuyu çalışan önemli araştırmacılardan biri muğla üniversitesinden turan subaşat hocadır. web'de bulamadım ama ilgi duyanların "koalisyon hükümeti türkiye'yi çökertir miti" vb. makalelerini bulup incelemesini öneririm.
    mutlu
  9. mutlu
  10. devlet bahçeli 67 yaşında ve hala kalkmış seksenlerin , doksanların siyasetiyle , ülke tarihin de en ufak bir faydası dahi olmamış " milliyetçi " görüşüyle siyaset yapmaya devam etmektedir. bu adamın 2015 senesi için siyasi zekası kıttır. cumhurbaşkanlığı seçimlerin de chp ile ittifak yapan mhp , azınlık hükümeti kurma şansını elinde tutarken , ne diye ısrarla " erken seçim , erken seçim " diye çığırtkanlık yapıyor ?. bu yaptığı akp ye yaramaktan öteye gitmiycek. hdp'nin dişarıdan desteği ile kurulucak "chp-mhp" azınlık koalisyonu ile yolsuzlukları yargılayabilir , polisin , askeriyenin , devlet kurumlarının her noktasına sinmiş akp adamlarını açık edebilir. ama hayır , kendisi " şerefli , haysiyetli , dürüst" . 13 yıllık akp iktidarı ilk defa bu kadar büyük zarar görmüş , yara almış. muhalefete hükümet kurma şansı doğmuştur. hdp'nin seçime parti olarak girmesi , chp seçmeninin desteği başkanlık engellenmiştir. eğer ki bu olmasaydı , bahçeli çıkar orada erdoğan'ın başkanlığını kutlardı ki sanırım amacıda bu , erken seçim erken seçim diye bağırırken niyeti akp yi tek başına iktidar yapıp , mecliste götünü büyüterek , muhalefet namına bir sik yapmadan biz gençlerin hayatlarının ağzına sıçmak. devlet bahçeli 67 yaşında amk ya , 67 .