• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (6.33)
a ghost story - david lowery
yakın zamanda ölmüş, beyaz çarşaflı bir hayalet, evine dönerek karısına ulaşmaya çalışır. david lowery'nin yazıp yönettiği filmde casey affleck ve rooney mara başrolde yer alıyor. (beyazperde)


  1. başlangıçta yarım saat kadar aşırı sıkıcı, sonrasında az sıkıcı çok da dikkate değer olmayan bir film. izlerken kalkıp çay falan demleyebilirsiniz sorun olmuyor.
    abi
  2. hüzünlü ve sıra dışı 2017 yapımı david lowery filmi. ne kadar durağan olduğundan bahsetmeden geçemeyeceğim kadar da durağan bir yapım. özellikle filmin ilk yarısı sabit kamera açılarının da yardımıyla neredeyse durma noktasında. "noldu ya video mu dondu?" dedirtecek kadar hemde. fakat filmin ikinci yarısında bu durağanlığın "sanat kasmanın" ötesinde bir amaca hizmet ettiği fikrine kapıldım. şöyle ki, başrolümüzde çarşafa dolanmış, yapayalnız, zamandan bağımsız fakat bir mekana sıkışıp kalmış çaresiz, bekleyen, mütemadiyen bekleyen bir hayalet var ve sanırım birileri bu sıkışmışlığı az buçuk da olsa bizim de hissetmemizi istemiş. bizim için dakikalar akıyordu bekliyorduk, hayalet için ise günler, yıllar, yüz yıllar...

    film olabilecek en komik ve klişe haliyle çarşafa dolanmış bir hayaleti baş rolüne oturtmuşken bu denli hüzünlü, karamsar ve güldürmez olmayı başardığı için bile taktiri hak ediyor aslında.

    bende bir filmden ziyade bir klip izliyor hissi bıraktı. ürkütücü, kesintisiz zaman döngüsü ve var olduğumuz andan itibaren içine düştüğümüz kaçınılmaz çaresizlik üzerine kısa bir süre ve kabaca da olsa düşünme fırsatı yarattı. her sinema izleyicisine tavsiye edilemeyecek, zorlayıcı derecede durağan, ama izlemeye değer bir bir film. benim puanım 6.5.
  3. bugün hakkında biriyle konuşurken burada da sonunda başlığını açılmış bulduğum film.kim açtıysa allah razı olsun (*:swh)

    şifremi unuttuğum için bilgisayardan girip paylaşım yapamama acısını şimdi gönül rahatlığıyla cümlelere dökebilirim.izleyişimin üzerinden uzun zaman geçtiği için yönetmene olan kızgınlığımda bir azalma olduysa da serzenişte bulunmadan edemeyeceğim. bu mudur bir haunting love story?!

    filmin başları inanılmaz derecede kopuk.evli çiftin birbirine aşık olup olmadığını bile anlayamadığınız bir kopukluk bu. yukarıdaki entryde belirtildiği gibi o kadar donuk ki her şey ve tabi ki rooney mara kadının ne hissettiğini anlamak mümkün değil. casey affleck’i de sevdiğimi söyleyemem. iki donuğu bir araya getirmişler ve sonuç; tam bir boşluk.

    esas karakter hayaletimizin donukluğu ise müthiş ona laf yok o her şeyi izlemekle lanetlenmiş bir hayalet zaten. üstelik şirin mi şirin çarşaflı bir hayalet ki bu noktada hayalet stylingine bayıldığımı inkar edemem. nitekim hayaletin yaşadığı bütün yalnızlığı, sıkışmışlığı, hüznü, başkalaşımı o çarşaf üzerinden dahi anlayabildik. filmin rooney mara’lı kısımları ne kadar kötüyse hayalet kısımları da o kadar iyi. insanı hem her şeyin ne kadar da önemsiz olduğunu sorgulatırken hem de aynı zamanda bir şeyler yapması gerektiği konusunda içini sıkan bir dengede bırakması garipti.

    yalnız yönetmene bir çift lafım var. sen niye o notu bize göstermiyosun ya! o notta gerçekten bir şey, yazı ya da resim -küçük bir ev resmi mesela- ucundan kenarından görseydik nolurdu ha nolurdu! her önemli detayı aman izleyici merak etsin düşünsün şeklinde muğlak bırakanlardan nefret ediyorum.

    neyse, film için iyi olabilecekken vasat kalmış ama en azından kendine özgü diyebiliriz.puanım 6.8