1. kendini, başkalarına acıyabilecek kadar yüce sanan insanlardır.
  2. oysa acıdığı hep kendidir, eleştirdiği de.
    göz kendinde olmayan için kördür derler.
  3. bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden zavallı görmeye hakkımız yoktur.
    (bkz: sabahattin ali)
    beid
  4. acınası dururken acınılası yazan insana gerçekten acıyorum.çok düşünüyor olmalı. yazık.
  5. kendini yüce sanan insanlara acınası olarak bakarsak kendimizi onlardan daha yüce görmüş olmaz mıyız? bence burada bir sıkıntı var. çevremizdeki insanları değer yargılarına göre sınıflandırmak içten içe bir değerlendirme taşıyor.

    mesela ortaçağ fransasında avangart tabakanın soylu hissetmeleri ve sadece kendi katmanıyla iletişim kurmasını alt tabakadaki acınası bulabildiği gibi alt tabakanın yaşam bakışı kendini soylu olarak adlandıranlar tarafından acınası görülmekteydi.

    bu noktada benim şahsi fikrim bu anlayıştan kurtulup bir noktaya odaklanmaktır. kibirlilik.

    kibirli insan kim olursa olsun toplumca ahlak anlayışının dışında hareket etmiştir. ^:ahlak felsefesi^
  6. tüm insanlık.

    çünkü hayatta ^:en azından bizler için^ hiçbir şey yapmadan elde edilebilen tek şey acıdır. ayrıca bir parça haz için bir şeyler yaparken bile insan acı çeker ve her hazzın devamını acıdan kaçmak adına sürekli tutmaya çalışır. tüm ilkelliğimizi sergileyerek bir şeyleri kutsayabileceğimize inanıyoruz ve bunu başarabilenler sadece bunu düşünmeyenler, geri kalan azınlık için ise sadece daha fazla tatminsizlik ve acı var.