1. fatih aegon. ya da dilerseniz ejderha aegon. kendisi, targaryen hanesinden aerion ile velaryon hanesine mensup, anne tarafından yarı targaryen kanı taşıyan leydi valaena’nın ikinci evladı ve ikilinin tek erkek çocuğudur.

    insanlar onun ağırbaşlı ve sade biri ama asla affetmeyen bir yapısı olduğunu söylerdi. günümüz westeros insanlarına olduğu gibi kendi zamanında da oldukça gizemli biriydi. karaalev adlı valyria çeliğinden dövülme kılıcı ile döneminin en iyi savaşçılarından biri olarak gösterilmesine rağmen turnuvalara katılmaz ve onlardan zevk almazdı. bu yüzden sürekli, onun gibi zincir zırhı tercih eden kardeşi visenya ile kılıç talimleri yapardı. kendisi aynı zamanda soyundan dolayı güçlü bir ejderlorduydu. ve onun ejderhası, zamanında sürgün aenar'ın kıyamet'ten kurtardığı beş ejderhadan tek hayatta kalanı, balerion'du.

    valyria gelenekleri arasında kanı saf tutmak için erkek çocukları, kız kardeşlerinden biri ile evlendirmek yaygındı. aegon için planlanan evlilik de ablası visenya ileydi. ancak o, kardeşi rhaenys'i de karısı olarak almayı tercih etti. söylenene göre visenya ile görev yüzünden, rhaenys ile kalbindeki aşk adına evlenmiştir. üstatların, rhaenys ile daha fazla vakit geçirdiğini söylemesi de bunu doğrular nitelikte olmuştur.

    kendisinin fetih savaşı'ndaki başarıları her zaman oldukça fazla konuşulmuştur. ancak aegon targaryen'in bundan daha fazlası olduğu kesin bir gerçektir. çünkü krallıkları fethetmek zor bir iştir, sürekli birbirleri ile savaşmaya istekli krallıkları birleştirdikten sonra onları bir arada tutmak ise daha zor bir iştir. lannisport ve eski şehir’i geçecek olan kraliyet şehrinin, henüz basit yapıda olan aegon kalesi’nin çevresinde yükselmesi ile westeros'a hükmedecek bu yeni krallığın değişimi önce kendi içinde başladı. limanı zamanla balıkçı tekneleri yerine, lannisport’tan, eski şehir’den ve hatta yaz adaları’ndan gelen ticaret gemileri ile doldu. bu durum elbette ticaret rotasını da değiştirdi. dunskendale ile bakire havuzu’ndan kral’ın şehri’ne kaymıştı. bu yeniliklerin ışığında aegon kalesi’de büyüyüp genişledi. on beş metre uzunluğunda yeni bir tahtadan kale inşa edildi. bu, daha sonra kızıl kale’nin yapılması emri üzerine yıkılacak olan kaleydi. yıllar ilerledikçe şehir gelişti ve zamanla beyaz liman ile martı kasabası’nı geçip diyarın en büyük üçüncü şehri konumuna geldi. ancak yine de şehir bir sura sahip değildi. belki de aegon ve kardeşleri kimsenin ejderhası olan bir şehri kuşatmaya cesaret etmeyeceğini düşünmüşlerdi. sebebi her neyse, yaz adaları içinde bulunan uzun ağaç kasabası’ndaki binlerce kişinin korsanlar tarafından köleleştirilip şehrin bütün zenginliğinin yağmalandığı haberi ile durum değişmişti. aegon ve visenya her zaman şehirde olmuyorlardı. bu yüzden aegon, baş üstad gaven ve kral eli osmund strong’u inşa edilmesi için emir verdiği sur projesinin başına getirdi. sur, şehrin ilerde olabilecek genişlemesine uygun yapılacak ve yedi inancına hürmeten yedi giriş inşa edilecekti. şehir böyle büyümeye devam ettikçe, refah seviyesi de arttı ve bu diyarın refah seviyesinin de artmasına sebep oldu. bunda elbette aegon’un, alt tabakandan insanların ve kendine yeminli olanların saygısını kazanmasının payı büyüktü. kral ara ara karısı rhaenys ile görüşür ve bu insanların ihtiyaçları ve dertleri hakkında fikir alırdı.

    yine de saltanatına gölge düşüren yenilgiler de tatmamış değildi. bunlardan ilki de birinci dorne savaşı oldu. 4 fs’de başlayan savaş,yıllarca süren trajediler ve dökülen kanlar sonunda 13 fs’de sona erdi. rhaenys’in vefatı yanında, ejderha öfkesi’nde geçen yıllar, birçok lordun kaybı ve kral’ın şehri’nde, hatta kızıl kale’de gezen suikastçiler bu savaşın diğer felaketleri oldu. sonucunda bu olaylar kraliyet muhafızlarının yeminli kardeşliği'nin kurulması gibi olağanüstü bir amaca da hizmet etmiştir.

    danışmanları olan insanları çok önceden belirlediği için aegon, sıklıkla diyarın günlük yönetim işlerini kız kardeşlerine ve güvendiği danışmanlarına bırakıyordu (bu durum daha sonra küçük konsey’in temelleri olacaktı). böylece fatih, kalan zamanını diyarı birleştirmeye ve düşmanlarına korku salmaya harcamıştı. altı ayda bir kral’ın şehri’nden çıkar ve sülfür, kükürt ve deniz tuzu kokan o çok sevdiği ejderkayası’na uçardı. kalan zamanını ise diyarın gelişimine harcardı. 35 fs tarihinde yaptığı son gezisine kadar diyarı karış karış gezdi. eski şehir’e gidip yüksek septon’un yıldızlı sept’inde hürmetlerini ve saygısını sundu. birçok büyük hanenin kalelerini ziyaret etti vebirçok alt sınıf lordun, şövalyenin ve hatta hanın çatısı altında uyudu. bu gezilerine onunla beraber birçok kişi de katılıyordu. hatta bir gezisinde bin kadar şövalye kralın peşinden gelmiş, birçok lord ve leydi gezisinde ona eşlik etmişti. aynı zamanda rahipler ve üstadlar da katılıyordu. ki kralın yanında sıklıkla altı adet üstad olurdu. bunun amacı, vereceği kararlarda daha adil olması için ona yörenin yerel kanunları ve geçmiş krallıkların gelenekleri hakkında bilgi almak içindi. aegon bütün diyarı tek bir kanunla yönetmek yerine, farklı bölgelerdeki farklı geleneklere ve dinlere saygı gösterip onlara göre bir yargılama şekli getirdi. ve böylece birinci dorne savaşı’ndan ölümüne kadar diyarı barış içinde yönetti.

    fetihten 37 yıl sonra, çok sevdiği ejderhakayası’nda gözlerini yumduğunda arkasında iki evladını, rhaenys’ten olma prens aenys’i varisi olarak ve visenya’dan olma genç prens maegor’u varis yedeği olarak bıraktı. doğrulanan söylentilere göre büyük fatih, boyalı masa salonu’nda torunları aegon ve viserys’e fetih savaşı ile ilgili şeyler anlatırken dili sürçer ve yere düşer. üstadlara göre felç geçirmiştir ve hızlı ve acısız bir ölüm olmuştur. bedeni de tıpkı ondan öncekilere yapıldığı gibi ejderkayası’nın avlusunda ateşe verildi ve prens aenys bu haberle beraber babasının tacını almak için ejderhasıyla beraber ejderhakaya’sına uçtu. ancak ondan sonra hiçbiri diyarı onun kadar iyi ve etkili yönetemedi.

    notlar:

    - fs, fetih'ten sonra demektir. bazıları bu tarihi, aegon'ın fetih için karaya bastığı günden başlatır. bazıları da tarihin, ejderhakayası'ndan aegon'ın krallığını ileten kuzgun bulutunun havalanmasıyla beraber başladığını söyler.

    - (bkz: house targaryen)