1. tanrı ve dinlerin varlığı konusunda kesin bir dille konuşmayan insana denir.

    deistler tanrı var dinler yok der, ateistler tanrı da din de yok der, teistler hem tanrı hem dinler vardır ve gerçektir der. agnostik ise bilmiyorum demekle yetinir. eğer tanrı varsa biz bunu şu an için bilemeyiz, dinler gerçekse bunun bilgisine erişemeyiz der. bana göre en mantıklı ve tutarlı sistemdir. evet tanrını varlığına yönelik bir takım 'belirtiler' var ama o belirtiler bizi o tanrıyı yaratan başka tanrılar olması gerektiği fikrine de götürür. tanrı yok da diyemeyiz kesin bir dille çünkü var da olabilir. ancak sistem nedir, tanrı dediğimiz nasıl bir varlıktır bunun bilgisine bilimsel olarak ulaşmak şu an için imkansız.

    evet agnostikler arasında farklı düşünen yok değil. ama genel olarak düşünce bu. sonuçta bir din değil farklı fikirler olabiliyor.
  2. her ''şey'' de olduğu gibi inanç/inançsızlık konusunda da aşırılaşmak yanlıştır. yaşamdaki bir olgudan yola çıkarak yapılmış tespitler ve bu tespitlerin ışığında bir yığın insanın körü körüne bir şeylerin holiganlığını yapması dışarıdan bakıldığı takdirde çok saçma bir mevzudur.
    içeridekilerin bunu bir türlü görebilip idrak edemeyişleri düşünüş sistemlerindeki esaslarla çelişki taşır.

    1) inançlılık durumunu için-
    örneğin; inançlı olan toplumların, birbirlerini katletmeleri durumu; herkesin kendi tanrısından böbürlenerek söz ettiği, boşa bir çabadan başka bir şey değildir.

    2) inançsızlık mevzusu ise; ''şimdiyi kadar ispatlanamadığı için'' eldeki nesnel donelerle hareket etmekten beri gelir. fakat gelin görün ki durum bu şekilde değildir. hayatta her şeyi bir neden sonuca bağlamak konulara tek pencereden bakmak demektir ki; bu da insanı, hataya düşürür, kişiyi yüzeyselleştirir.

    oysa agnostisizm etimolojik açıdan ''bilememe'' durumudur. bu her şeyden elini eteğini çekip sıyrılmak anlamına yorulmamalıdır. zira herkesin hayatında batıllar yahut ufak tefek-abartmaksızın- kutsalları olabilir.
    agnostiklerin düşünüş biçimlerinden yola çıkacak olursak, bence her iki tarafa da bok atmayan ve ''kendi batıllarını kendi yaşam sistemleri içinde ortalama bir yerlere oturtmuş ve başına gelen musibet ya da iyiliklere eşitlikçi bir gözden bakabilenlerdir'' demek yanlış olmaz sanıyorum.

    peşin edit(youserın tavsiyesi) : bu konuya ''ne şiş yansın, ne kebap'' gibi sığ yaklaşımlardan kaçınınız.
    ozeus
  3. tanrının varoluşuna bu kadar inanamak istememizin sebebi, çaresiz hissettiğimiz zamanlarda ki psikolojik kaçış yolundan kaynaklıdır. fakat bu psikolojiye tanrı bizi sokmuş olabilir... eğer sadece bu bizim psikolojimizin oyunu, yoksa tanrı diye bir şey yok dersem ateist oluyorum. fakat ikinci olasılığı da devreye sokarsam, bir bilinmezliğe giriştiğim için agnostik oluyorum. ne olduğuma karar veremedim hala.