1. ah...

    yüzünün yarısı göz kadife yansımalı
    bulutlu siyah ah bulutları eflâtun
    o boy aynasından çıktı fransız malı
    vişne asiti vardı tadında rujunun
    ah sinema yıldızı falan olmalı
    ağızlığı kristal son derece uzun
    bir kibrit çakıldı mı ah yağmurluklu kız
    alevinden anlamlı dumanlar üfürüyor
    ah çocuk yüzünde gül goncası ağız
    saçlarından incecik su tozu dökülüyor
    sığınak gibi derin, ağaçlar gibi yalnız
    karartma başlamış ışıklar örtülüyor
    ellerinde ruh gibi ah portakal kokusu
    kırkmaları mor salkım, göz kapakları saydam
    çok vapurun battığı bir liman orospusu
    bir hırsla öptüm ki ah ölürüm unutamam
    ay ışığında deniz akordiyon solosu
    pırıl pırıl yaşadım üç dakika tastamam
    tavana asılmış sosyalist saçlarından
    ah sabah sabah omuzları kan içinde
    işkence sonrası genç bir kadın militan
    yığınlar uğulduyor hummalı gençliğinde
    adı bile çıkmamış dudaklarından
    doğru yaşadığının sımsıkı bilincinde.