• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.92)
ah-ga-ssi - park chan-wook
sarah waters'ın fingersmith romanından uyarlanan filmde kendisine miras kalmış bir asilzade (kim min hee), onun servetine göz dikmiş bir dolandırıcı (ha jung woo), dolandırıcı tarafından tutulmuş bir yankesici (kim tae ri), asilzadenin velisi ve amcası (cho jin woong) etrafında gelişen olaylar.


  1. Oldeuboi filminin yönetmeni chan-wook park'ın 69. Cannes film festivalinde göze batan yeni filmi. Fragmanı için Tık
  2. park chan-wook filmlerini yapım yılına göre izleyince twiste alışan bünyelerde beklenen etkiyi vermeyen bir film. intikam üçlemesi (en bilineni oldeuboi) ile on numara ters köşeler yapan, şahsen ağzım açık izlediğim ve şiddetine de o filmde alıştığımdan diğer filmleri gibi bu da biraz yavan geldi.
    !---- spoiler ----!
    sigara tablasındaki mavi sarılı sigaraları görüp üç sigarayı aynı anda yakan adamı izledikten sonra kim tahmin edemez ki o finali?
    !---- spoiler ----!
    youreads'te başka bir başlıkta bu film için "kadın temalı film" gibi bir yorum okumuştum ama bence değil. diğer filmleri ile kıyasladığımda şiddetin dozunu azaltıp erotizme daha fazla yer vermeyi seçmiş olması, aşkı iki kadının arasındaki ilişki üzerinden anlatması filme bu payeyi vermeyi gerektirmiyor.

    öte yandan yönetmenin hemen her filminde gözüme çarpan, itiraf etmek gerekirse derli toplu evleri, renklerine göre ayrılmış kıyafetleri, jilet gibi yatak örtülerini seven bünyem bu filmde de simetri ve düzenle sunulmuş görselliğe hayran oldu. aynı duyguyu stokerda da hissetmiştim. obsesiflerin ilacı bu yönetmen :)

    ne kadar 'öyle bakma, yapma, ırkçılık bu' diye kendimi çimdiklesem, tutmaya çalışsam da itiraf edeyim bu kore filmlerindeki aşklar da erotizm de inandırıcı ya da erotik gelmiyor bana. çocuksu mu desem, fazla ataerkil bir doğası olduğundan mı bilmem, kadın-erkek arasındaki ilişkiler uzak doğunun doğasında ya çocuksu duruşu ya da tam tersi şiddete hep bir kol boyu mesafesi ile biraz rahatsız edici geliyor. aşk kısmı inandırıcı gelmedikçe erotizm boyutu da ister istemez eklektik kalıyor benim için. belki bu yüzden, filmin sürekli göndermelerde bulunduğu tentacle erotica da irite edici oldu.

    yönetmen intikam üçlemesi ile çıtayı o kadar yükseğe koymuş ki, sanırım başka bir yönetmenden gelse iyi diyebileceğim bu film park chan - wook filmi olduğundan kıyaslama nedeniyle kötüye yakınsıyor. ya da tam tersi yönetmenin adını filmi sevmeye yeter şart bulacaklar için de fena değilken çok iyi dedirtebilir. oysa sadece iyi, izlenebilir bir film bu. eksik ya da fazla değil.
    mesut
  3. bir kısım park chan-wook hayranının filmi yavan, keyifsiz bulduğunu görsem de ben chan-wook'un yine dehasını kullandığı başarılı bir edebiyat uyarlaması buldum karşımda.

    !---- spoiler ----!


    filmin üç bölüme ayrılmasının sebebinin de izleyiciyi şaşırtmaya yönelik olduğunu düşünüyorum. filmin ana hikayesi ilk kısımda anlatılırken sonrasında neredeyse başa dönüp aynı olay örgüsünü başka karakterlerin bakış açısından izlemeye başlıyoruz. çünkü film ilerledikçe karakterler adeta şekil değiştiriyorlar. kötü bildiklerimizin içindeki iyiliği veya iyilerin içindeki kötülükleri ancak ilerleyen dakikalarda görebiliyoruz.

    fakat amca kouzuki, önemli bir karakter olmasına rağmen biraz yüzeysel ele alınmış ve saf bir kötü olarak gösterilmiş bence, yukarıda yazılan karakter analizleri amcaya hiç uygulanmamış.

    !---- spoiler ----!

    ayrıca intikam temasını en iyi kullanan yönetmenlerden biri olan chan-wook park’ın, bu filmde beklenmedik bir şekilde işi tesadüfe bırakması ise beni açıkçası şaşırttı.


    film; aşk, seks, farklı cinsiyetler ve ihanet üzerine bir trajedi ağırlığına sahip. bu kadar fazla konu anlatmaya çalışmak, genelde anlam kargaşasına neden olur. yönetmenin dehası işte tam olarak burada ortaya çıkmış.

    her izlenimden önce film, kendi adına bir estetik deneme örneği, tadında şiirsellik ve yeteri kadar gerçekçi duruşa sahip. filmin içerisine düşüp kaybolduğunuz an, hangi son daha iyi olurdu sorusuna kesinlikle bir cevap bulamadan sona ulaşıyorsunuz.

    ve sanırım yönetmenin en az şiddet içeren filmlerinden biri olsa gerek.
  4. daha önce de söylendiği üzere bir intikam hikayesine dönüşen chan-wook park filmi. belki bir oldeuboi tadında değil ama güzel bir hikayesi ve kurgusu var. yalnız tek sıkıntısı şiddet unsuru azaltılmış ancak yerine fazlasıyla cinsellik gelmiş, ailenizle birlikte izleyemeyeceğiniz gibi, kolay kolay ailenize de tavsiye edemeyebilirsiniz.
  5. spoiler!!!!!

    filmin kurgusu çok hoşuma gitti. aynı sahneleri farklı yönlerden görmek lezzet kattı. sadece filmin sonunu beğendiğimi söylemeyeceğim daha farklı bitebilirdi.şöyle ki;

    filmde her 3 karakter de plan yapıp kazanacağını sandı. adamı feda edip kaçtılar ya, filmin sonunda hepsi kaybedip kötü karakter olan dayı sürpriz bir şekilde kazansa idi bomba olurdu. napiyim benim de böyle garip zevklerim var.

    puanım 8.0
  6. Sarah waters'in fingersmith adlı romanından seo-kyeong jeong ve park chan-wook tarafından uyarlanan park chan-wook filmi.

    Buna karar verecek merci ben değilim ama naçizane fikrim park chan-wook daha önceki işlerini aşmış ve bas yapitini çekmiş. filmin görüntü yönetmeni chung-hoon chung'da çok iyi bir iş ortaya koymuş.

    Filmde tarantino var, woody allen var ve üstüne özgün tarzını koruyan park chan-wook var.

    handmaiden afis
  7. başarılı, şaşırtan bir intikam hikayesi. yönetmenin diğer filmlerine göre oldukça kansız revansız - neredeyse hiç derecesinde- , bolca erotik öge ile süslenmiş.

    filmin hoş bir görselliği var, -hikayeden bağımsız olarak- akan görselleri izlemekten bile haz duymanız olası. kiraz ağaçları, şık kostümler, porselen tenli kadınlar... gene de" aman allahım sanat işte bu sanat" diyerek çıldırtacak bir şey göremedim. izlemekte fayda var tabii, benim puanım 7. trailer