1. daha geçen hafta başında, libya'dan italya'ya ulaşmaya çalışan gemide 400 mülteci hayatını kaybetmişti. dün sabah, libya açıklarında göçmen taşıyan bir gemi daha battı. 700 göçmeni taşıyan gemiden şu ana kadar kurtarılan insan sayısı 49. ölüm saçan sınır politikaları, sadece son 3 ayda 1500'den fazla göçmenin hayatını kaybetmesine sebep oldu. akdeniz artık toplu mezara dönüştü. ölümlerin “kaçak” göçmenlerin hayatını kaybettikleri tesadüfi “tekne” kazaları olarak tanımlanmasına karşıyız. kimse “kaçak” ya da “yasa dışı” değil, keza göçmen ölümleri de kaza değil! insanlar sınır politikaları, insan onuru yerine kara odaklanmış neoliberal politikalar tarafından katledilmekte.
    kaza değil, cinayet!
    göçmenlere açılan savaşın farkında ve karşısındayız!
    sınırlara hayır!
  2. Bu yıl Avrupa’ya geçmek isterken denizde hayatını kaybeden mülteci sayısının, geçen yıl aynı süreçte hayatını kaybedenlerin 100 katından daha fazla olduğunu açıklayan Af Örgütü, AB liderlerini, “denizdeki hayatları kurtarmak için acil ve etkin bir operasyon oluşturmaya” çağırdı. af örgütü raporu
  3. Bodrum'da 8'i çocuk 12 kişinin yaşamını kaybettiği ölüm yolculuğundan ve sahile vuran bedenlerinden tanıdık aylan ve abisi galip kurdi'yi. keşke onları şu fotoğrafla hatırlayabileceğimiz bir dünyada yaşıyor olsaydık… aylan ve galip

    şavaşı kışkırtan ve yeni savaşlar için tezkereye evet diyenlere biz sözümüz var: tırlarla silah taşıdığınız savaştan kaçan çocuklar dün sahildeydi gördünüz mü? savaşa hayır
  4. küçükken sokak çocuklarının olmasına anlam veremezdim. gerçekten çok saçma geliyordu çünkü bir sokak çocuğu birinin yanına gidip amca bana yardım et dese hemen elini tutup evlerine götürür sonrada evlat edinirler onu sanıyordum. ne biliyim o zamanlar dünya öyle bir yerdi gözümde çocuk aklı işte. şimdi ben de nasıl öğrendim bilmiyorum yolda dönüp bakmadan yalın ayak suriyeli çocukların önünden geçiyorum, başta biraz iğreniyor insan kendinden ama alışılıyor sonra.