1. düşünebiliyorlarsa ciddi anlamda şaşırırım.
  2. ülkenin güllük gülistanlık olduğunu, bir kaç bozguncunun bu durumu bozmaya çalıştığını, diğer tüm ülkelerin bizi ve dünya liderimizi kıskandığını, uzaya kendi uydumuzu gönderdiğimizi, yerli araba, uçak, tank gibi şeyler yapabildiğimizi, diğer tüm ülkelerin bizi ve dünya liderimizi kıskandığını, ekonomimizin harika olduğunu, diğer tüm ülkelerin bizi ve dünya liderimizi kıskandığını, beraber yola çıktıkları insanların çok fena olduğunu ve onları kandırdığını, diğer tüm ülkelerin bizi ve dünya liderimizi kıskandığını, diğer tüm ülkelerin bizi ve dünya liderimizi kıskandığını...
  3. binali de süper adammış ama baksana, koskocaman başbakan oldu. inşallah büyüyünce cumhurbaşkanı da olur.
  4. ---az sonra okuyacaklarınız akp ile maddi menfaat ilişkisine giren yandaşlar ile alâkalı değildir. onlar, keselerini kim doldurursa onunla beraber olurlar.---
    daha önce girdiğim bir yorumda "404 not found" yazmıştım. tabii bu yazım, o anki heyecanın yarattığı "saçma" bir dışavurumdan ibaretti.
    şimdi başlıktaki soruya yani "akp'ye oy verenler şimdi ne düşünüyorlar" sorusuna yine benzer bir cevap vereceğim. ama altını dolduracağım.
    cevabım şu: hiçbir şey düşünmüyorlar!
    peki, neden?
    hep şunu söyler durur çoğu kimse: "yahu almanlar gibi zeki ve çalışkan bir milletten nasıl olur da hitler gibi birisi çıkar?"
    çıkar!
    hitler, almanya'daki toplumsal sınıf yapısını, bu yapıları oluşturan insanların hayata bakışlarını, beklentilerini çok iyi anlamış birisidir. bunun doğrudan bir sonucu olarak hitler, kendisini var edecek kitleyi de kendisi yaratmış ve daha sonra körü körüne kendisini destekleyecek biçimde şekillendirmiştir. peki, bunu nasıl yapmıştır? hitler, alt yahut alt-orta tabakadaki çoğunluğu "işçi" olan kitlenin hayatını ama öyle ama böyle idame ettirdiğini ancak sosyal hayattan beklentilerini karşılayamadıklarını, buna maddi varlıklarının imkân vermediğini görmüştür. örneğin alman toplumunda opera, konser gibi aktiviteler her kesimden insanın ilgisini cezbeden şeyler olmasına rağmen bahsettiğim bu kesim maddi imkânları sadece hayatlarını devam ettirmeye yetecek düzeyde olduğundan bu sosyal aktivitelere katılamıyorlardı. hitler, bunu fırsata çevirdi. ne yaptı? "madem benim işçim konsere gidemiyor, o zaman konser onlara gider!" dedi. misal berlin filarmoni orkestrasını iş çıkışında işçilere konser versinler diye opel fabrikasına gönderdi. çok büyük ihtimalle o gün kendisi de orada o konseri dinledi, işçilerle birlikte oldu ve bir de güzel konuşma yapmıştır, konuşmasında da "alman milleti" vurgusu ile bir güzel cila atmıştır. halk baktı ki elde edemediklerimizi bizim ayağımıza getiren birisi var, ayrıca geldi bizi muhatap aldı beraber konser seyrettik, bizi de yüceltti (bunu içinden bilinçaltı söyler tabii). sonuç: hitler, halkı bir güzel tavladı!
    gelelim ülkemize
    gerek osmanlı'da gerekse türkiye cumhuriyeti döneminde, atatürk aydınlanmasının yaşandığı yılların dışında kalan tüm dönemlerde iktidarda kim olursa olsun anadolu halkını her zaman maraba, enseye vur ekmeği al yahut iki lokma daha fazla ver sana köpek olsun anlayışıyla gördü. nasıl olsa bunlar benim cebimde mantığı ile hareket etti. peki akp iktidarında ne değişti de bu insanlar kör gözüne çomak sokarcasına ortada olan hakikatlere rağmen hâlâ bu partiyi destekleyebiliyor? cevabı hitler'in yaptıklarında saklı. aynı şeyi yaptı akp. almanların alt, alt-orta sınıfının beklentisi ne idi? sosyal hayatta elde edemedikleri şeylere ulaşabilmek, opera gibi konser gibi... bizim anadolu halkının beklediği ne idi? adam yerine konmak! adam olmasalar bile pohpohlanmak, kendisine değer verildiğini görmek. çünkü asırlardan beri yüzüne bakılmayan bir topluluk var. bu, bilinç altında asırlardan beri işlemiş olan bir "ezilmişlik" hissini de beraberinde getirmekte. ve her şey zıttı ile kaim olduğu için de ezilmişlik hissi bu kitlede "adam yerine konma" arzusunu da beraberinde getirdi. akp iktidarı da işte tam buna oynadı. oynama metotlarının detaylarından, baştaki zatın hitabet yeteneğinden bahsetmeyeceğim. onlar işin uygulama kısmı. ancak dikkat ettiyseniz 2010'dan beri sürekli olarak "millet", "milletim", "bu millet", vurgusu çeşitli varyasyonlarla göze sokularak yapılmakta. işte bizim anadolu insanını tavlayan da bu! uygulamada, yaşam tarzında, refah seviyesinde hiçbir değişiklik olmamasına rağmen sadece sözlü olarak adam yerine konulduğunu görmesi! bunun içindir ki adamın altına giyecek donu yoktur ama "istikrar var" der. bunun içindir ki arabası yoktur ve hiçbir zaman olamayacaktır ama "duble yollar" ile övünür. bunun için baştaki zata ölümüne tapar. çünkü o zat ve o cenah, anadolu insanının asırlardan beri bilinç altına işlemiş olan "ezilmişlik" duygusunu kırmış ve laf ile de olsa onları "adam yerine koymuş"tur.
    baş kısma geri döneyim.
    akp'ye oy verenler şimdi ne düşünüyorlar?
    hiçbir şey düşünmüyorlar. çünkü onlar esas istediklerini elde ettiler, gerisi de umurlarında değil.