1. ingilizceden sonra gramerinde biraz zorlanmis olsam da konusmasi her zaman cok keyifli olmus bir dildir benim icin. kelime bilgim onlar yirmiler ile kısıtlı oldugundan "du hast" adli sarkinin sozlerini biriyle konusurmuscasina kendi kendime zaman zaman soyledigim olur.
  2. tanım 1:telaffuzu becerebilenlerce konuşulduğu zaman aslında o kadar da kaba olmayan dildir.
    tanım 2: kanaatimce ilk yabancı dil olarak öğretilmesi gereken dildir.
    tanım 1 için açıklama: anadili almanca olanlar sesleri bizim gibi ağızlarının grisinden değil ucundan, dudağa yakın olan yerden çıkarırlar. o yüzden biz söyleyinde kaba olsa da onlar ince bir ses kullandıkları için olmaz. en azından ben öyle buluyorum.

    tanım 2 için açıklama: ingilizce kolay bir dil ama grameri çokbirbirinin benzeri. aynı gramer özelliğini bir çok tense'de kullanabiliyorsun.ama almanca daha karmaşık ve öğrenilmesi daha uzun sürecek bir dil olduğu halde gramerinin matematiği daha net. üstelik ilk önce almancayı öğrenen bir insan için ingilizce hiç bir şey.
  3. +ich liebe dich
    -kaç kaç dövecek galiba bizi
  4. lisede 4 yil boyunca her sene bastan alip "ich bin ..." ile basladigimiz, sonrasinda ogrenmeye tovbe ettigim fakat almanya'ya gidince el mahkum ogrendigim dildir. cok uzun sure nefret ettim ama sonrasinda oyle sevdim ki birakamadim. ama hakikaten "life is too short to learn german." ogrenmenin emek ve sabir istedigi dillerden biridir.
  5. lisede tanıştığım dil kendisi. sevgili hocamız adımızı söylememiz için ich bin ile başlayan kalıbı kullanmamızı öğretirken "ich bin f.k." dedi. ( f.k. kendi adı soyadının baş harfleri. kendini öyle tanıtırdı.) sonrasında herkes kendini öyle tanıtmaya başladı.(*:jgkjdgkdf)
    yani almanca bilgim çok sınırlı olmakla birlikte lisede hocam sayesinde bir sürü saçma ve komik anıyla dolu. zorlayıcı bir dil olduğu gerçeği hala aklımda.