• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.33)
american gods
hapisten çıkmasına birkaç gün kalan shadow, kötü bir haber alır ve hapishaneden erken salınır. hayat onu bir dizi tesadüf sonucunda mr. wednesday ile karşılaştırır ve sonunda onunla çalışmaya başlar. bu iş vesilesiyle amerika'da bolca seyahat edip değişik kişilerle tanışacak ve gizemli bir dünyayı anlamaya çalışacaktır.


  1. izlediğim en güzel kitaptan uyarlama dizilerden biri olmuş kesinlikle. kitaba oldukça bağlı kalmışlar, okumayanlar anlamayabilir bazı şeyleri ama bence bu haliyle çok güzel olmuş.
    laura kendine kitapta yer aldığından daha büyük bir yer kapmış gibi dizide bu beni rahatsız ediyor biraz, umarım bokunu çıkarmazlar. sex sahnelerinde de ellerini hiç korkak alıştırmamışlar kitaptaki gibi olmuş baya. adamlar dizi yapmayı biliyor izleyin.

    (bkz: fuck gods cum hard)
  2. dizi senaryosu romandan bağımsız ilerlese de kitabını ayrı dizisini ayrı sevdiğim yapıt. bundan sonrası spoiler olabilir:

    yerli amerikan tanrılarından biri gölge'ye sürekli 'siz beyazlar' diye hitap ettiği için gölge siyahi mi emin olamıyorum.
    i̇fritin olayını bir türlü çözemedim. birlikte olduğu insanın bedenini mi alıyor yoksa birlikte olduğu insana ruhunu mu veriyor, belirsiz.
    romanda deli sweeney ve the dead wife laura nın hakkının verildiğini düşünmüyorum ama bu açık dizide kapatılmış.

    ağır spoiler,

    !---- spoiler ----!

    gölge ve çarşamba'da fiziksel bir benzerlik beklerdim.

    !---- spoiler ----!

    kitapta favori karakterim din argümanıyla sam black crow oldu: bireyle yakından ilgilenen kişisel bir tanrı, evreni yaratıp kız arkadaşıyla eğlenmeye çıkan aldırışsız bir tanrı ya da salt kör talihin hüküm sürdüğü tanrısız bir evren.
    dipnot. her şey bittikten sonra dinlenecek şarkı burzum - heill odinn
  3. neil gaiman hayranı olmamama, hatta iki kitabını okumaya çabalayıp yarım bırakmama rağmen iki bölümünü pek beğendiğim iddialı dizi.

    kitap olmadan çok havada kalıyor diyenleri de doğru bulmuyorum açıkçası. çünkü, eğer kitaba oldukça sadık ise, kitabı okurken yaşanacak "lan noliy?" hisini dizide de yaşamaktayız demektir. ama bu yorumumda net olamıyorum, kitabı okumadım henüz.

    ha biraz "karmaşık" ilerlediği ve anlamayanın bol olduğu da doğrudur, fakat az buçuk mitoloji bilen, biraz dizi-film-kitap kültürü olan birini zorlamaz pek.

    (bkz: benim dizi-film-kitap kültürüm var deme yolları)
    evet.
  4. bilquis'in minnoşuyla çatır çutur insan yediği dizi.
  5. Ian McShane'nin harika performansı ve prodüksiyon kalitesi ile bu senenin göz dolduran yapımlarından birisi. Son bölümde (5. bölüm) hikayeye kendisini iyice özleten ve kesinlikle değeri en az bilinen yani internet jargonuyla en "underrated" oyunculardan birisi olduğunu düşündüğüm Crispin Glover'ın da dahil olmasıyla dizinin heyecanı tavan yaptı. Geçmişinde yaşadığı sorunlar ve setteki arıza davranışları nedeniyle piyasadan çok uzak kaldı bu adam. sinema ve tv dünyası için bu yetenek kesinlikle büyük bir kayıp. şahsen oyunculuğunu çok beğeniyordum ve görünen o ki beğendirmeye devam ettirecek.

    Herneyse... benim bu başlığa asıl yazma nedenim bu dizinin çoğu izleyicide çok fazla kafa karışıklığına neden olması. açıkcası ilk iki bölüm ben de aynı durumdaydım fakat youtube'da; bu dizinin uyarlandığı kitabı hatmetmiş, mitoloji ve efsanelere oldukça hakim olan bobin kafa diye bir kullanıcı var. her hafta bölüm incelemeleri ile birlikte muazzam bilgiler ve detaylar paylaşıyor kendisi. Böylece kafamızdaki soru işaretlerini fazlasıyla gideriyor. aynı durumda olan youserlar varsa kendilerine şiddetle tavsiye ederim.

    Buyurunuz bobin kafa'nın linki
    imdb