-
yazacağım hikaye ile başka bir açıdan tanımlanabilir...
neil armstrong ve buzz aldrin ay'a seyahatlerinden önce abd'nin batısında ıssız bir çölde eğitim görürler, amaçları aya benzeyen bu çölde alışkanlığı sağlamak... bu alan pek çok kızılderili topluluğuna ev sahipliği yapıyor.
bir gün eğitim sırasında astronotlar yaşlı bir kızılderili ile karşılaşır. adam orada ne yaptıklarını sorar. astronotlar kısa süre içinde ay'a yapılacak olan seyahatin bir parçası olduklarını söylerler. yaşlı adam bunu duyunca astronotlardan kendisine bir iyilik yapmalarını ister.
-ne istiyorsunuz?
+kabilemdeki insanlar ay'da kutsal ruhların yaşadığına inanır. onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyeceğim.
-mesaj nedir?
adam kendi dilinde birşeyler mırıldanır, sonra da bunu astronotlara ezberletene kadar tekrar ettirir.
astronotlar "bu ne demek" diye sorar
yaşlı adam "bunu size söyleyemem. sadece bizim kabilemizle ay ruhlarının bilebileceği bir sır," der
üsse geri döndüklerinde astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulurlar ve ondan mesajı tercüme etmelerini isterler. ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalarla gülmeye başlar ve sakinleşince astronotların o kadar dikkatlice ezberlediği sözlerin, "bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. topraklarınızı çalmaya geldiler," olduğunu söyler. -
insanoğlunun içindeki canavarın devletleşmiş versiyonu. -
para üzerine çok değişik bir kültürü olan ülke.
sanırım kapitalizm ile doğrudan bağlantılı. ama türkiye ile kıyaslayınca çok değişik geldi.
bu sabah wild thing dinlerken sandy west üzerine düşündüm biraz. merak ediyordum neden arkadaşları hiç yardım etmedi de en sefil runaway olarak hayata veda etti diye.
bunları düşünürken aklıma kendisinden bir ara gitar dersleri aldığım abd'deki arkadaşım geldi. bir mesaj atıp hal hatır sorayım dedim. arkadaşım işlerinin kötü gittiğini, eğer kirasını ödemezse evden atılacağını, bu sıralar çok canı sıkkın olduğunu söyledi. ben de "istersen biraz para gönderebilirim?" dedim. arkadaşım katı bir dille reddetti "o senin kendi kazandığın paran, bana veremezsin" mealinde bir sözle.
kendisi türk olsa sanırım "vay gardaşım çok teşekkür ederim beni düşündüğün için" der parayı alırdı. -
italyan kaşif amerigo vespucci'nin adından türeyen amerika kelimesi kuzeyde alaska'dan, güneyde arjantin'e, şili'ye kadar olan kıtanın adıdır. bu coğrafyada 900 milyon insan yaşamaktadır. dünyanın süper gücü amerika birleşik devletleri de yine bu coğrafyanın kuzey kısmındadır. -
meritokrasi'nin işlediği, günümüz dünyasının en güçlü devleti. rusya ya da japonya kapışabilir belki.
ingilizce'nin az-çok konuşulduğu coğrafyalara baktığınızda bünyelerinden mutlaka dünya çapında tanınmış insanlar çıkardıklarını ve medyada söz sahibi olduklarını görürsünüz. zamanında yapılan sömürgeleştirme hareketlerinin acı-tatlı meyvelerini toplamaktalar. dünyada ilginç bir düzen var hakikaten. buna karşılık yerel diller ve kültürler yok olma tehtidi altında.
başka bir zaman bu konuda uzun uzun yazmak isterim, şimdilik böyle. -
4 temmuz 1776 kurulmuş dünya süper gücü. -
ordusu çok değişik bir yapıya sahiptir.
örneğin sergeant major of the army rütbesinde bir astsubay bulunur ve ülkedeki tüm astsubayların başıdır. ama bu kadar heybetli bir rütbeye rağmen kendisi hala "non-commissioned officer" denen söz sahibi olmayan bir rütbedir. -
başkanı halk tarafından değil, seçici konsey tarafından seçilen ülke.
halkın tek yaptığı ise bu konseye başkan adaylarını seçecek olan delegeleri yerleştirmektir ve bu konseyde 500 delege bulunur.
bu delegeler toplanır ve oy verirler. bu sebeple delegelerin çoğunluğunu elinde bulunduran başkan adayı, başkan seçilir. -
amerika birleşik devletleri'ne turist vizesi aldım. bununla alakalı bir kaç sorum olcak, ben geniş bilgiye sahibim diyen birisi varsa eğer bir mesaj kadar yakınınzdayım, yardımlarınız bana şeref vericektir. -
doların kutsal, en büyük gücün tanrı olduğu , köleliğin ve ırkçılığın bir diğer merkezi.