1. ugrasmasi en zevk veren seylerden biri. dijital olmadigi icin ogrenmeniz ve hakkini verebilmeniz biraz sure alir. pozlamayi tam olarak ogrenmeden cekilen fotograflar genellikle kullanilamaz olur ama guzel anilara yol acar.

    son zamanlarda ragbetin dusmesi ve de dolarin yukselmesi nedeniyle film fiyatlari cok ucmustur. keza banyo masraflari da. cebinizde delik acar analog fotografcilik ama paranin harcanabilecegi en guzel ugrastir kanimca.
  2. analog yani filmi fotoğraf makinesi ile yapılan fotoğrafçılık.
    dijitale alışmış yeni kesim için akıl almaz bir şeydir. şimdi telefonla yada makina ile çat çat çat beşer onar çekiyoruz . ekranında bakıyoruz hemen. nasıl çıkmış... işık mı az,kadraj mı bozuk vsvsvs . analogta bunların hiçbiri yok. ayarlarını yapar , bilgine ve sezgine güvenip basarsın deklanşöre. öyle çat çat da olmaz. her kare=maliyet. üstelik sadece 36 hakkın var.

    ayrıca hala bu işe merakı olan varsa. banyo işini kendi yapabilmeli. zira artık düzgün banyo yapan yer parmakla gösterilecek durumda. çünkü, artık film tab ettiren yok gibi. banyoda kullanılan kimyasalların belli sürelerde değişmesi gerekir . tabi ki değişmez. banyo makinasının ayarlarına hakim olmak gerekir. o da hayal genellikle.

    bu tür fotoğrafçılığın ve fotoğraf işlemenin yaban ellerde kıymeti vardı. lakin bizim memlekette , fotoğrafçıya verilen değer ne ki , analog fotoğrafa verilen değer ne olsundur.
  3. tadı ne başkadır o işin, dslr'i yeni almış, ne öğrenirsem kardır şeklinde gezerken tanışmıştım bir analog minoltayla, ne kadara aldım onu bile hatırlamıyorum, zaten pek yüzüne bakılır bir şey değildi ancak onunla çektiğim ilk fotoğraflara hala dönüp dönüp bakarım ne kadar güzeller diye, rengi bir başkadır onların, sanki dokuları vardır o fotoğrafların.