• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
Yazar Anne Frank
anne frank'in hatıra defteri - anne frank
anne frank 12 haziran 1942 ile 1 ağustos 1944 arasında günlük tutmuştur.

mektupları, radyoda sürgün olan kültür ve bilim bakanı bolkestein'in konuşmasını dinleyene kadar sadece kendine yazdı .bolkestein, savaştan sonra hollanda halkının almanlardan gördüğü zulme şahitlik eden tüm belgelerin toplanıp yayınlanması gerektiğini söylüyordu. örnek olarak da günlükleri veriyordu. bu sözler anne frank'ı çok etkiledi ve savaştan sonra bir kitap çıkarmaya karar verdi. günlükleri bu kitap için temel olacaktı.

anne frank bergen belsen kampında 1945 yılının mart ayında 15 yaşında öldü. aileden hayatta kalan tek kişi olan otto frank onun günlüğünü yayınladı. anne frank'ın hatıra defteri o zamandan beri dünyada en çok okunan kitaplardan biri oldu. otuzun üzerinde dile çevrildi ve 16 milyon adet satıldı.


  1. ikinci dünya savasi sirasinda, yahudi oldugu için saklanan kücük bir kiz cocugu günlük tutar.
    bu bir roman degil, nobel kazanacak edebi zengiligi barindirmiyor.
    bu bir ani defteri, 14 yasinda kücücük bir kizin ani defteri. yillar boyunca ayni yerde saklanip kalirken, avrupa'yi saran delilikten korunmaya çalisirken, gazeteci olma hayalinin verdigi motivasyonla kendisinin ve ailesinin günlük hayatini anlattir.

    bu dönemi anlamak için belgeseller, romanlar, filmler elbette yardimci oluyor. hassassiyetimizi arttiriyor. ama kanimca en önemlisi bu tip kitaplar. insan türünün deliligini, kötülügünü unutturmamak için, tekrar bunlarin yasanmamasi için herkese okutulmasi gereken bir kitap.
  2. "herşeye rağmen inanıyorum ki insanların kalplerinde hala iyilik var" - anne frank
  3. küçük bir kızın kocaman kalbini anlatan anı defteri
  4. üniversite ikinci sınıfta amsterdam'da anne frank'ın evini ziyaret etmiştim. anı kitabını ordan temin edindim. keşke önce kitabı okuyup sonra şimdi müze haline getirilen evini ziyaret etseymişim.

    bir erkek olarak en çok bu kitapta kendimi karşı cinsin yerine koyduğumu söyleyebilirim. bir kızın ergenliğe geçiş yıllarını tavan arasında geçirmesi ne kadar elem verici. bir keresinde türkiye'nin de almanya'ya karşı savaşa girdiği söylentilerini o kadar memnuniyetle karşılayıp yazdığı bölüm var. orda da çok hislenmiştim.