1. geçen gün bu durumun ciddiyetinin göserilmeye çalışıldığı bir haberdeki yorumların ciddiyetsizliğine istinaden bu konunun ne kadar trajik olduğunu söylemek istiyorum.

    yıllar önce penisilinle öne geçtiğimiz bakteriyel savaşta şu an yenilen taraf: insanoğlu. bakteriler, beni öldürmeyen şey güçlendirir mottosuyla çok hızlı bir şekilde taarruza geçmiş bulunmakta.

    avrupada en çok antibiyotik kullanan ülke maalesef türkiye. çoğu da gereksiz yere, ve bilinçsizce kullanılıyor. tam ölmeyen bakteriler bu antibiyotiği alt etme bilgilerini diğer bakterilere( farklı türler arası da olmak üzere) aktarıyorlar. ilerde bir gün o antibiyotik gerçekten gerekli olunca maalesef bakteriler bu silahi çözmüş oluyorlar ve önlemlerini çoktan almış oluyorlar. işin kötüsü vücudumuzdaki dost bakteriler bir gün delirirse onlar da direnç geliştirmiş oluyor. ve tüm dünyaya yayılan bir direnç söz konusu. (bkz: benim direncim senin direncin)

    önlem almazssak ilerde bakteriler için ilaç bulamıcaz bıdıbıdısındaki ilerisi maalesef şu an! panresistan(herşeye dirençli, süper mikroplar) bakteriler özellikle hastanelerin yoğun bakımında ciddi ölümlere sebebiyet vermekte.

    ee yeni antibiyotikler üretilsin diyebilirsiniz. bir antibiyotiğin piyasaya çıkış süresi ortalama 10 yıl, ve şu sıralar deneme aşamasında yeni antibiyotik bulunmamakta. geleceğin felaketinin tablosu olabilir.

    pasteur'un da dediği gibi 'son sözü hep mikroplar söyler'